Düşük petrol fiyatı

01.02.2016 08:34

Petrolün varil fiyatı düştükçe düşüyor. Son günlerde 30 Dolara kadar düştü. Spekülatörler, petrol fiyatının 20-25 dolara düşmesini bekliyorlar. 20-22 dolar seviyesinden vadeli alım yapacak olanlar, büyük kazanç elde edecekler. Çünkü, bu fiyat seviyeleri, petrolün üretim maliyetinin bile çok altında. Petrolde asıl sıkıntı, üretim bolluğu değil, tüketim darlığı. Tüketimin artması için, dünya ticaret hacminin yeniden büyümesi; bunun için de, Çin ekonomisinin yeniden yüzde 8’e varan büyümeleri yakalaması lazım. Aksi takdirde, sadece bir dünya savaşı, tüketimi arttırabilecek.

IMF, OPEC, EIA(Enerji Ajansı), Sovereign Wealthfund Institute, Bloomberg ve Akbank verilerinden alınan aşağıdaki tablo, bazı önemli petrol üreticisi ülkelerin ekonomik yapılarını ve petrole bağımlılıklarını gösteriyor.



Tablodan görüldüğü üzere, “breakeven” denilen, “bir varil petrolün üretim maliyeti”, Suudi Arabistan ve Rusya’da 100 Doların üzerinde. ABD’nin üretim maliyeti ise, 50 dolar civarında. Bu durumda, petrol fiyatının uzun süre 50 Doların altında kalması çok güç. İşte bu nedenle, spekülatörler harekete geçmiş durumda.

Tablodan görüleceği üzere, düşük petrol fiyatından en çok Suudi Arabistan ve Rusya zarar görüyor. Suudi Arabistan’da güçlü döviz rezervi var; ama, bütçe gelirlerinin yüzde 50’sinin petrolden olması, bütçe açıklarını gündeme getiriyor. Petrol fiyatının düşük seyretmesi, bu ülkede rejim sorunu yaratabilecek durumda.

Rusya, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla(GSYİH)sının yüzde 30’unu petrolden elde ediyor. Bu durum, Suudi Arabistan kadar büyük bir bütçe açığına neden Olmasa da, ülkenin büyüme potansiyelini yok ediyor. Üstelik, Rusya’da yeterli döviz stoku da yok. Petrol baskısı, Rusya’yı yeni kaynaklar bulmaya, gerekirse savaşa zorluyor. Rusya’nın Suriye politikasını, bu açıdan da değerlendirmeliyiz.

ÜRETİM VE TÜKETİM ŞİMDİLİK DENGEDE

Aşağıdaki tablo, yıllar itibariyle dünyadaki petrol üretimi ve tüketimini gösteriyor. Tablodaki “Ortalama Brent Fiyatı”, 2012-2015 yılları için gerçekleşmeleri, 2016 yılı için ise, piyasa beklentilerini gösteriyor.

 

 

Ambargonun kalkmasıyla, İran’ın piyasaya rahatça petrol satabilmesi, üretimi arttırıcı; Çin’de durumların düzelmesi, tüketimi arttırıcı rol oynar. Yeni doğal gaz ve petrol sahalarının bulunması, petrol ve doğalgaz çıkarma teknolojisinin gelişmesi ile petrol ve doğal gazla rekabet edebilecek, güneş-rüzgar-dalga gibi yeni enerji kaynaklarının devreye girmesi ise, petrol tüketimini azaltacaktır. Öte yandan, petrol üreticisi ülkelerin, atıl kapasiteleri olduğunu ve kaçınılmaz olarak, satabilecekleri kadar üretim yaptıklarını unutmayalım.