Haftaya bakış

22.10.2018 15:21
Haftaya olumlu başlayan Borsa endeksi hafta ortasında 99500 seviyesine kadar yükselmesinin ardından gelen satışlarla haftayı 96454 seviyesinde getiri olarak ise geçen haftaya göre hafif negatif bir bölgede kapadı. DolarTL kurunda ise düşüş 5.5190 seviyelerine kadar sürmesinin ardından bu seviyelerden tepkiler geldiğini gördük. Dolar kuru 5.63 seviyelerinde haftayı tamamladı. Kurda 6 seviyesinden bakarsak TL deki değerlenme %6.2 seviyesinde oluşurken, zirve seviyesi olan 7.11 seviyesine göre bakarsak TL’deki değerlenme %21 seviyesini bulmuş oldu.

Piyasalarda geçen hafta banka hisseleri öncülüğünde satışların etkili olduğunu ve bunun borsa endeksini aşağı ittiğini söylemek mümkün. Kurda ise Rahip sonrası oluşan iyimser havanın satın alındığını ve 5.50 seviyelerinde kar satışlarının geldiğini ifade edebiliriz.
 
Geçen haftadan kalanlar

Geçen haftadan kalan önemli notlar arasında Hazine’nin tahvil ihracında 2 milyar $ satışa karşılık gelen talebin 6 milyar $ olması gösterilebilir. Borçlanma maliyetinin Libor+%7.5 olması maliyet açısından olumsuz olsa da borçlanmanın sağlanması ve para girişinin sürdürülmesi açısından olumlu denilebilir. Diğer yandan Akbank ve İş Bankasının sendikasyon kredilerini yenilemeleri de para girişleri açısından piyasa tarafından olumlu algılandı diyebiliriz. Bu gelişmeler normalleşme adına da iyi gelişmeler. Ayrıca beklentilerden iyi gelen Sanayi üretimi verisi, İran petrolünden muafiyet talebinde bulunmuş olmamız, açıklanan Eylül ayı bütçe verileri geçen haftadan kalan diğer notlar. Sanayi üretiminde ivmenin iyice azaldığını ve bu durumun büyüme hızının giderek düştüğünü gösterdiğini de önemle not alalım.
 
İran ambargosu halen belirsiz

Rahibin ardından ABD ile ilişkilerde 4 Kasım tarihindeki İran ambargolarının başlama süreci önemli olacak. Bu konuda ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’dan umut verici açıklamalar olmasına karşın net bir yorumda bulunmak için çok erken. Türkiye İran petrolü için muafiyet talebini resmi olarak iletti ancak gelişmeler ve gerçekleşmeler nihai sonucu verecek. Bu nedenle piyasalar üzerinde bu belirsizliğin baskı yaratmaya devam etmesi beklenebilir. Gelecek hafta bu konu ile ilgili yapılacak açıklamalar önemli olabilir.
 
ABD ve Avrupa borsalarındaki zayıflık etkiliyor

Geçen hafta global piyasalarda baskı yaratan önemli bir gelişme ABD piyasalarının zayıf seyri ve Avrupa borsalarındaki satış baskısı olarak gösterilebilir. Fed’in geçen haftaki tutanaklarında faiz artırımlarına devam sinyalini sürdürmesi ABD borsalarında oluşan tepki yükselişini törpüledi. Avrupada ise İtalya’nın 2019 bütçe kanununda bütçe açığının öngörürken %1.6 oranında daha fazla göstermesi AP tarafında tepkiyle karşılandı ve borsalarda satış getirirken, euro’da zayıflamaya neden oldu. Buna paralel EURUSD paritesindeki düşüş ise global piyasalardaki moralleri bozdu diyebiliriz.
 
10 yıllık tahvil ve CDS’lerdeki iyileşme durdu

Borsa’da toparlanma çabası ve dolar kurunda gevşeme olmasına karşın 10 yıllık tahvil faizlerindeki ve risk primi göstergesi olan CDS oranlarındaki geri çekilmenin durduğunu ve düşüşe devam edemediğini görmekteyiz. Buda piyasalarda bir belirsizliğin ve bir baskının hale sürdüğünü gösteriyor. Borçların yeniden yapılandırılması, konkordato haberlerinin devam etmesi, bankaların kredi kalitelerindeki belirsizlik genel endişeler içerisinde gösterilebilir.
 
Borsa

Borsa endeksinde 95000 seviyesini geçtikten sonra başlattığı toparlanma çabası sürüyor. Ancak bu sürecin çok güçlü devam ettiği söylenemez. Genel olarak piyasada sıkıntı olduğunu söyleyebiliriz. 99500 seviyesi direnç olarak görünüyor. Bu seviyenin üzerinde ise 100800 direnci mevcut. BIST100 endeksinde 9500 seviyesi üzerinde kalıcı seyirler oluşmadıkça endeksin güçlenmesinden ve yukarı hareketin uzun soluklu olmasından bahsetmek şimdilik güç.
Buna karşın çıkmadık candan umut kesilmez misali 95000 seviyesi üzerinde seyir sürdüğü sürece umutlar devam edecek görünüyor. 95000 seviyesi 50 günlük ortalamanın olduğu bir seviye ve bu seviyenin altında seyirlerin oluşmaya başlaması tehlike sinyallerinin tekrar güçlenmesine neden olabilir.
 
Genel strateji olarak yatırımcıların tedbirli olmaya devam etmelerinde fayda var. Borsa’da portföylerdeki hisse oranının %100 seviyesinde olmasını gerektiren bir görüntü maalesef görünmüyor. Bununla birlikte kredili mal taşımak en büyük yanlış olacaktır. Orta ve uzun vadeli yatırımcılar pozisyonlarını korumaya devam edebilir. Bilanço zamanı yaklaşıyor ve bilançoları görmeden pozisyonlarını bozmamalarında fayda var. Ancak beklentili olan, 6 aylık dönemde zaten güçlü bilanço açıklayan şirketlerde olmaları gerektiğini tekrar hatırlatmak isteriz.
 
Zaten zayıf bilanço açıklamış, borcu yüksek, ihracat yapamayan şirket hisselerini tutmaya devam eden yatırımcıların fazla beklentileri olması doğru olmayabilir. Kısa vadeli al-sat yapan oyuncular için ise zor bir dönem geçiriyoruz diyebiliriz. Çok kısa hatta günlük vadede karı görmelerinin ardından kar cebe yakışır diyerek realizasyon yapmaları mantıklı gibi görünüyor. Çünkü piyasada belirli bir trend yok ve ani oynaklıklar sürüyor.
 
Borsa İstanbul’da bilanço dönemi başlıyor

İlk olarak 24 Ekim tarihinde Akbank ve Turkcell ile başlaması beklenen bilanço sezonunun 25 Ekim’de Garanti Bankası ve Tekfen, 26 Ekim’de Tav Havalimanları ve 30 Ekim tarihinde de Aselsan ile devam etmesi bekleniyor. Yine 30 Ekim tarihine yaklaştıkça Ford Otosan, TSKB ve Emlak Konut GYO gibi şirketlerinde 3.çeyrek bilanço sonuçlarını açıklaması bekleniyor.
 
Dolar/TL

Dolar/TL kurunda 5.45 seviyesinde 22 haftalık ortalama bulunuyor. Kur bu seviyeye yakın noktalardan tepki gösterdi. Bu aslında teknik olarak sürpriz değil. Bu tepkinin nereye kadar gidebileceğine bakarsak, öncelikle 5.70 direnci öne çıkıyor. USDTRY paritesinin 5.70 direncini geçmesi durumunda yükseliş 5.90-6 bölgelerine kadar güçlenebilir. Dolar kurunun 5.45 seviyesinin altına gelmesi durumu ise bambaşka bir sayfanın açılmasına neden olabilir. Böyle bir senaryoda aşağı düşüş çok daha sertleşebilir ve 5 seviyelerine kadar uzayabilir.
 
Ancak böyle bir gelişmenin olması için piyasalarda önemli kırılmaların olması gerekiyor. Gelişmekte olan ülkelere para girişlerinin güçlenmesi, düşen enflasyon, pozitif küresel gelişmeler, ABD ile İran konusunda anlaşmalar ve iyi mesajlar bunları sağlayacak gelişmelerin başında bulunuyor. Gelecek hafta 25 Ekim tarihinde TCMB’nin faiz toplantısı bulunuyor. Beklentiler faiz artırımı olmayacağı yönünde yoğunlaşıyor. TCMB’den faiz artırım gelmesi durumunda ise kurda 5.45 bölgesinin altına doğru hareketler görebiliriz. Bu sürpriz olur.
 
Yukarıda ise 6.15 seviyesindeki 50-günlük ortalamanın üzerine yerleşik seyirler olmadıkça DolarTL’de bu yükselişi bir teknik tepki yükselişi olarak algılayacağız.
 
ABD borsalarındaki seyir önemli

ABD S&P endeksi önceki hafta düştüğü 2710 seviyesinden geçen hafta tepki yükselişi gösterdi. Bunu bekliyorduk. Geçen haftaki yorumumuzda belirttik. Ancak bu tepki yükselişi beklentimizden zayıf kaldı. ABD borsalarındaki zayıf seyir önemli. S&P endeksinin 2740 seviyesinde 50-haftalık ortalaması bulunuyor. Bu seviyenin kırılması durumunda ABD borsalarındaki satışlar güçlenebilir ve bu durum küresel satışlara neden olabilir. Bu nedenle ABD piyasalarının seyri önemli olacak.
 
ECB toplantısı ve ABD büyüme verileri izlenecek

Önümüzdeki hafta en önemli iç gündem TCMB faiz toplantısı olacak görünüyor. Bunun dışında ABD ile ilgili İran konusundaki gelişmeler yine takip edilecek. Bankalar ile ilgili haber akışları yine önemli olacak.
 
Perşembe günü TCMB ile aynı gün Avrupa Merkez Bankası faiz kararı açıklanacak. Faizlerde değişikliğe gidilmesi beklenmiyor. Ancak Başkan Draghi’nin 15:30’da yapacağı basın toplantısı ve sıkılaştırma konusunda vereceği mesajlar euro için önemli olabilir. Cuma günü ise ABD kanadında 3.çeyrek büyüme verisi alınacak.