Kredi notu kararları ne kadar rasyonel?

22.01.2018 13:10
Ülke ekonomisine dair belli başlı firmalar tarafından notlandırma yapılıyor ve ülkenin ekonomisi için bir nevi profil çiziliyor. Ülke mali ve ekonomik açıdan görevlerini yerine getiriyor mu diye cari durumundan tutun da mali performansına kadar bakılıyor. Bunun karşılığında da bir not veriliyor.

Bu notlandırma da kamuoyuna duyuruluyor. Dünyada Moody’s, Fitch ve Standard&Poors (S&P) olmak üzere üç büyük kredi derecelendirme kuruluşu var. Risk boyutunu ölçmek, yatırımcıyı bilgilendirmek gibi önemli bir görevi var bu kuruluşların. Son yıllarda pek tartışılır oldu bu kredi notları… Pek ilginç kararlar alıp, kafamızda “nasıl yani, bu nasıl olur?” diyebileceğimiz notlandırma yaptılar. Örneğin 2016 yılında  Türkiye için verdiği derecelendirme…

Ülkemiz için not düşürmesi ve buna dair açıklaması bu yıl gerçekleştirdiğimiz verilerle bu kuruluşların bize nasıl da haksızlık yaptığını gösterdi! İlginç bir karar daha geldi kendilerinden. Bu karar, Fitch’in Türkiye’deki ofisini kapatma kararı. Fitch, notları verdiği şirketlerin işlemlerini bünyesinde olan diğer ofisler üzerinden sürdüreceğini iletti. Neden mi? Fitch, faaliyet gösterdiği bölgede optimum ağı oluşturma ve yeterli seviyede kaynak sağlama düşüncesiyle ofisi için tasfiye kararını verdiğini iletti resmi açıklamasında. Yapılan resmi açıklamanın dışında kulislerde bir yandan da kapatma kararının başka bir yüzü konuşuluyor. Resmi olmayan açıklamalara göre, Türkiye’nin 2011 tarihinden itibaren AB değerlerinden uzaklaştığı, güçler ayrılığının önemini yitirdiği ve daha da önemlisi hukukun üstünlüğünden artık bahsedilmediği vurgulanıyor. Efendim, ben artık aynı klasikleşmiş gerekçelerin önümüze temcit pilavı gibi sürülmesinden sıkıldım. Ee, o halde sorarım size Brezilya örneğine nasıl bir açıklama getireceksiniz? Konuya girmek istemiyorum bu nedenle.

Bunun dışında geçtiğimiz yıl verdiği kredi notunu bu kez de yineliyor. Yani Türkiye’nin yabancı para yönünden kredi notunu “BB+” olarak belirliyor. Yatırım yapılabilir seviyenin bir alt seviyesi olarak durağan not şeklinde ortaya çıkıyor. Spekülatif derecede yer alıyor. Fakat rapora baktığımızda ise benzer ülkelerden çok daha güçlü bir büyüme yaşandığı da dile getiriliyor. Sağlanan teşviklerin, turizm sektöründeki toparlamanın, ticari ortaklarımız olan ülkelerde görülen büyümenin Türkiye ekonomisi açısından olumlu olacağı da dile getiriliyor. Fakat not yine ortada. Seviyesinii koruyor. AB üyesi olan Yunanistan’da ekonomik ve mali durumun düzeldiği ve işgücü piyasalarındaki toparlanmadan dolayı not yükseltildi. Türkiye’de not kendini korudu. Nedeni jeopolitik risk mi sadece? Bir yandan Brezilya örneğine bakıyorum. Yüksek kamu borcu, ekonomik büyümede zayıflık mevcut. Yapısal anlamda zayıflıktan bahsetmek mümkün. Usülsüzlükten devlet başkanının görevden alınma kararı vs… Türkiye’ye gelince ise, Fitch’in 2016 yılında güvenlik riski nedeniyle ülkenin kredibilite kaybı yaşadığını iletmiş olup, 2016- 2018 yılları arasında %2,3 büyüme beklendiği rapor edilmişti. Sonuç ne oldu peki? Haklı çıktılar mı? Aslında gerçekleştirdiğimiz verilerimizle bir nevi de cevabımızı kendilerine vermiş olduk. Güçlü bir büyüme yaşadık. Yani diyeceğim o ki, zamanında yapılan not indirimi doğru bir karar değilmiş bunu da görmüş olduk.