Kritik ‘Mart’ ayı, senaryolar ve beklentiler…

02.03.2016 17:24

Uzun süre sonra tekrar merhabalar… Çok enteresan bir yıla başladık değil mi? Ne olduğunu anlamaya çalışan anlamaya çalışırken sağlam darbeler alan bir piyasa. Sallandı ama yine de bir dur dedi kendi kendine…

Mehmet ÇOBAN
https://twitter.com/MCobanAnaliz

Şimdi ise Fatih Hoca’nın dediği gibi en iyi savunma ataktır taktiğini uyguluyor. Ama bu sefer arkasını sağlama almış gibi. Ya da en azından şimdiki hava durumu bunu gösteriyor. Ama dikkat… Şu sıralar havalar meteorolojiyi bile yanıltacak cinsten. Her ihtimale karşı şemsiyeyi unutmamak lazım. Malum, yatırımcı ıslanınca kuruması uzun süre alıyor. Kururken de bayağı hasta oluyor ve iyileşme masrafları bayağı sallıyor kendisini.

Bu ufak nükteli uyarıdan sonra gelelim isterseniz cevabı aranan sorulara. Bu sorular hep var. Lakin bu dönem sanki biraz daha fazla soruluyor.  Borsa ne olur, dolar ne olur?  Aslında aralarındaki korelasyondan dolayı birinin cevabını verdikten sonra kıssssmen de olsa diğerinin de cevabı ortaya çıkmış oluyor.  Yine de mevcut düzeni bozmayıp ayrı ayrı verelim cevabını.

Ama öncelikle genel duruma şöyle bir bakalım. Zira öyle bir aya girdik ki alınacak kararların yapılacak açıklamaların bütün bir yılı etkileyeceği bir ay. Bildiğiniz mihenk taşı. İçeriye bakalım mı önce? Güneydoğu, Suriye ve Anayasa tartışmaları İçerideki gündem maddelerimizin ana başlıkları. Güneydoğu’da yaşanan gelişmeler etkisini biraz azaltmış gibi. Ancak tam olarak bu risk ortadan kalkmadı. Bu bir… Suriye tam bir risk. Gelecek her haber piyasaları derinden etkileyecek sahip. Ve Anayasa tartışmaları. Şu an kısmi başındayız. Ancak gelişmeler pek olumlu sinyal vermiyor.

Dönelim dışarıya… Deseler ki piyasaları derinden etkileyecek 3 – 4 madde söyle bize ve bunu bir ay içine sıkıştıralım. Çok düşünmeden ABD Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası’nın aynı ay içerisinde faiz kararlarını açıklaması derim. Ne tesadüf ki bu 4 dünyaya yön veren merkez bankaları Mart ayı içerisinde faiz kararlarını açıklayacaklar.

Piyasada dikkatimi çeken Avrupa Merkez Bankası kararının biraz daha önemli olduğu görüşünün hâkim olması.  Anlayabilirim... Siyasi belirsizliğin içerisinde debelenmeye çalışan ve enflasyon sorunu ile teke tek kalan Avrupa Merkez Bankası’nın ek parasal genişlemeyle piyasanın duymak isteyeceği cümleleri kurması haydi arkadaşlar alıyoruz nidalarını patlatır seans salonlarında. Beklenti bu yönde. Ancak ne demişti Süper Mario Draghi söyleminde mart ayı için: Petrol fiyatlarına ve Euro’nun durumuna bakacağız… Peki var mı bir değişiklik. Bence demeye gerek yok çünkü rakamsal ifade: Çok fazla değişiklik yok… Bir de Almanya onayı var tabi bu parasal genişleme miktarının artırılması için. Almanya birçok kez söyledi: Parasal genişleme toparlanmaya net bir şekilde katkı sağlamaz… İşte bu iki nokta bana bu konuyla ilgili olumlu beklentiler çok mu “olumlu” acaba sorusunu sorduruyor. Peki Draghi beklentileri karşılarsa? Evet dolar sert düşer, borsalar sert yükselir. Ama etkisin n kadar olur. Çok kısa bence… Bu sebeple burada asıl önemli konu FED ne diyecek… Güvercin mi olacak yoksa şahin mi? Güvercin olursa sorun yok. Ancak arkadaş konu bundan ibaret ve ben bu sebeple şahin olacağım derse o zaman Super Mario’nun beklenen hamlesi gelse bile piyasayı zor günler bekliyor olacaktır.

Mart ayı böyle… Geleyim dolar ve borsa için rakamlara... Yani ana sorulara… Borsadan başlayalım… Yukarıda bahsettiğimiz risklere rağmen en azından beklentilerin olumlu olması hisse senetleri piyasasında yükseliş yönündeki ivmenin biraz daha ağır basacağını gösteriyor. Teknik anlamda kısa vade için 72 bin 500, orta vade için ise 68 bin seviyesinin altına inilmedikçe borsada 80 bin seviyesine doğru 77 bin 600’ün son derece önemli bir nokta olduğu unutulmadan 80 binlerin görülme şansı var.

Dolarda ise 2,92 seviyesini altında kritik 2,90 TL seviyesi var. Bu noktanın altında ise 2,8780 TL seviyesi önemli destek. Dolar için bir parantez daha açmak istiyorum; şimdiki görünüm itibariyle dolarda 2,75 TL seviyesinin altına inilmedikçe ana yükseliş trendi devam edebilir. Bu bağlamda her geri çekilmede dolar/TL paritesi için alım fırsatı yaratabileceği unutulmamalı. Şu an için dolar/TL’nin daha fazla gerilemesine engel olan dolar endeksindeki durum.

Sonuç olarak; piyasaların iyi ya da kötü haberlere verdiği tepkinin dozajı birbirinden oldukça farklı olabiliyor. Kötü bir gelişme aynı ortamda bazen 4 birim etki yaparken, iyi bir haber ise 2 birim etki yapabiliyor. İşte şu an piyasanın psikolojisi de bu yönde. Gelebilecek kötü bir gelişmeye piyasa daha sert tepki verecektir. Bu sebeple biraz daha dikkatli olmakta fayda var. Son olarak; bahsettiğim riskler kesinlikle göz ardı edilmemek şartıyla borsalar için biraz daha olumlu bir aya girmiş olabiliriz.

Hayata dair kısa bir not; eşim çok kullanır bu lafı… “Her işte bir hayır vardır” der… Zaman zaman çok kaderci olduğunu söylerim kendisine. Ama bazen de haklı olduğunu görüyorum. Biten bir şey başka bir şeyin güzel bir başlangıcı olabiliyor. Tıpkı piyasalar gibi. Yeni bir döneme giriyoruz mart ayıyla birlikte. Umarım herkesin beklentilerini karşılar…

Bol kazançlar…