Kurun seviyesi değil vadesi sürpriz‏

16.04.2015 16:41

2015 yılına dair bir çok kurumun raporunu incelediğinizde bu kurumlara biz de dahiliz, yarsısından çoğunun kurda yıl içerisinde 2,70 seviyelerini beklediğini görürsünüz. Aslında görünen köy kılavuz istemez misali kurun bu seviyelere geleceği belliydi fakat zamanlama konusunda bu kurumların neredeyse tamamı yanılmıştır diye düşünüyorum.

Peki bu seviyelere neden bu kadar hızlı geldik ?

Fed’in 2008 küresel krizi sonrası başlattığı parasal genişleme programının sonuncusu olan QE3 programını geçtiğimiz sene bitirmesinin ardından bu yılın Fed’in faiz artırım hikayesi nedeniyle doların yılı olacağı çok net bir şekilde görülebiliyordu. Özellikle tahvil alım programının sonlandırılması sonrasında gelişmekte olan ülke para birimlerinde negatif bir tablonun söz konusu olmaya başladığını görmüştük. Yakın zamana baktığımızda ise ABD ekonomisinin başta istihdam piyasası olmak üzere iyiye gitmesi, Fed tutanaklarından ilk önce ‘’kayda değer zaman’’ ifadesinin kaldırılması daha sonra da  bu ifadenin yerine koyulan ‘’sabırlı’’ ifadesinin kaldırılması Fed’den faiz artırım beklentilerinin artmasına yol açtı.

Bu süreçte Avrupa Merkez Bankası’nın da Fed’in tam tersi politika uygulaması (parasal genişleme programı başlatması ve faizleri sıfıra yakın seviyelere indirmesi) sonrasında Euro/dolar paritesi hızlı bir şekilde 1,40 seviyelerinden 1,04 seviyelerine kadar geriledi. Paritenin bu denli hızla gerilemesi de dolar endeksini son 12 yılın en yüksek seviyelerine taşıdı. Buraya kadar anlattıklarımız global bazda yaşanan olaylar. Peki kurun bu seviyelerde olması tamamen global hareketlere bağlanabilir mi ? Tabiki bağlanamaz. Yurtiçinde son dönemlerde yaşanan siyasi kanat ve Merkez Bankası arasındaki diyaloglar ister istemez yabancı yatırımcının ülkeden çıkmasına sebep oldu. Dünyanın hangi ülkesinde siyasi kanat ile Merkez Bankası arasında bu denli faiz oranına ilişkin tartışma yaşanırsa o ülkenin sıkıntıya girmesi kadar doğal bir şey olamaz. Tabi diğer yandan ekonomik veriler de kurdaki hareketleri destekler nitelikte. Büyüme yüzde 2,6, işsizlik oranı yüzde 11,3, enflasyon yüzde 7,6, cari açığın GSYH’ye oranı ise yüzde 5,6 seviyesinde. Diğer yandan ekonomiye dair öncü göstergelerden olan sanayi üretimi, kapasite kullanımı ve tüketici güveni rakamları ise son yılların en düşük seviyelerinde seyrediyor. Tabi diğer yandan Rusya, Yunanistan ve Ortadoğu’da yaşanan beklenmedik olaylar da kurda yaşanan hareketliliği destekledi.

Önümüzdeki sürece baktığımızda çok rahat günlerin bizi beklediğini söylememiz doğru olmaz. Gerek Fed’den faiz artırım beklentilerinin her geçen gün artması, gerek Yunanistan ve Ortadoğu gelişmeleri gerekse yurtiçinde yapılacak olan seçimler kuru yukarıda tutabilecek sebepler olarak gözükmektedir.

 

Rıdvan BAŞTÜRK

ALB Forex Analisti