Nobel kazanan Hoca’nın gözüyle bizim durumumuz

14.10.2015 08:53

Princeton Üniversitesi Profesörü Angus Deaton “Tüketim, Yoksulluk ve Refah” üzerine yaptığı çalışmalar nedeniyle 2015 Nobel Ekonomi Ödülü’nün sahibi oldu.
Nobel Komitesi, Deaton’ın araştırmalarının üç soru üzerine odaklandığını belirtiyor. Sorular şöyle sıralanıyor:
(1) Tüketiciler harcamalarını çeşitli ürünler arasında nasıl dağıtıyor?
(2) Bir toplum gelirinin ne kadarını harcıyor, ne kadarını tasarrufa ayırıyor?
(3) Varlıkla yoksulluk en iyi şekilde nasıl ölçülür?
Deaton’ın çalışmaları, kalkınma ekonomisi üzerindeki çalışmaları, toplu veriye (rakamlara) dayanan teorik alandan bireylerin harcama verilerine dayanan hayatın gerçeklerine yöneltiyor.
TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması ve de Hane Halkı Tüketim Araştırması ile belirlenen ve açıklanan veriler, Angus Deaton’a Nobel ödülü kazandıran bakış açısından, Türkiye’nin durumunu ortaya koymaktadır.


Durumumuz nedir?
-  Türkiye’de nüfusun yüzde 20’lik en düşük gelire sahip hane halkı (15 milyon kişi) gelirin yüzde 6.2’sini paylaşırken, nüfusun en yüksek gelir grubundaki yüzde 20’lik dilim (15 milyon kişi) gelirin yüzde 45.9’una sahip.
-  2014 yılında eşdeğer hane halkı yıllık geliri ortalaması 14.553 TL. Ayda ortalama gelir 1.213 TL.
-  2014 yılında ortalama yıllık 6.665 TL olarak varsayılan (medyan gelirin yüzde 60’ı) yoksulluk sınırı altında kalanların sayısı 16.5 milyon kişi. Toplam nüfusun yüzde 21.8’ini oluşturuyorlar.
-  Toplam hane halkı tüketim harcamalarından (ülke genelinde) gıda ve alkolsüz içkiye ayırılan pay yüzde 19.7 oranında. Daha fazla pay konut harcamalarına ve kiraya gidiyor. Konut, kira harcamalarının toplam tüketim harcamalarındaki ağırlığı yüzde 24.8 oranında. Ulaştırma-haberleşme harcamalarının payı yüzde 17.8 oranında.
-  Alt gelir gruplarının tüketim harcamalarında gıda ve alkolsüz içkinin payı yüksek. Yüzde 20’lik nüfus gruplarına göre, en fakir yüzde 20’lik nüfus diliminde toplam tüketim harcamasının yüzde 28.8’i gıda ve alkolsüz içeceğe giderken, en üst gelir grubunda bu oran yüzde 15.1 dolayında.
-  Ailede nüfus sayısı arttıkça gıda ve alkolsüz içkiye toplam harcamadan giden pay da artıyor. Tek kişilik ailede gıda ve alkolsüz içki payı yüzde 16.9 iken, 4 kişilik ailede yüzde 18.6 oranında.
 
 
Fakirin gıda harcaması az
-  Türkiye’de gıda ve alkolsüz içeceklere bir yılda yapılan toplam harcamada, en fakir yüzde 20’lik nüfus dilimindeki 15 milyonun payı yüzde 12.4 iken, en yüksek gelir grubundaki 15 milyonun payı yüzde 28.4. Açık anlatımıyla, en yüksek gelir grubundakilerin kişi başı gıda ve alkolsüz içki harcamaları en alt gelir grubundakilerin 2 katı dolayında.
-  Türk-İş’in her ay sürdürdüğü açlık sınırıyla ilgili araştırmaya göre, 2015 Eylül ayında yetişkin bir erkeğin asgari gıda harcaması 374 TL.
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.361 TL.
-  TÜİK’in açıklamalarına göre, 2014 yılında 2 günde bir et, tavuk veya balık içeren yemek masrafını karşılayamayan hane halkının ülke genelinde hane halkına oranı yüzde 33 dolayında. Bu oran medyan gelirin yüzde 60 altında kalarak yoksul sayılan 16.5 milyon insan için yüzde 66’ya yükseliyor.
-  Kentlerde yaşayan nüfusun sadece yüzde 15’i tasarruf sahibi. Yüzde 15’in sadece yüzde 67’si devamlı tasarruf yapabilenler. Kentlerde yaşayanlara neden tasarrufları olmadığı sorulduğunda, yüzde 53’ü tasarruf edecek ölçüde gelirim yok diyor. Yüzde 21’i borçluyum, borç ödüyorum diyor. Yüzde 10’u kira ödemelerim ağır diyor.
-  Türkiye’de 2015 yılında tasarruf oranı, milli gelirin yüzde 14.6’sı oranında. Başka ülkelerde gelen milli gelirin yüzde 5.2 oranındaki kaynakla tasarruf açığını kapatıyoruz. (Başkalarının parasını harcayarak yılı tamamlıyoruz.)