Yenilik yapan parayı bulur

23.11.2015 09:14

1690’larda Amsterdam, finansal ilerlemenin başkentiydi. Hollandalılar, on altıncı yüzyılın sonlarına doğru İspanya’dan bağımsızlıklarını kazanma adına yaptıkları savaşı finanse etmek için, İtalyan kamu borçlanma sistemini geliştirmişler; diğer birçok yeniliğin yanı sıra insanların birikimlerini devlet tahvillerine yatırırken kumar da oynamasına imkân veren ikramiyeli borçlanmayı bulmuşlardı.
İkramiyeli devlet tahvili satışı, İngiltere dahil bir çok ülkede hâlâ uygulanıyor. Meşhur uluslararası para cambazı John Law, Hollanda ulusal piyangosundan bilet alanları, boş çıkma ihtimaline karşı sigortalayan cin bir projeyi bile hayata geçirmişti.
Bazı otoritelerce kabul edilmese de, Hollandalılar, dünyanın ilk Merkez Bankası sayılabilecek Amsterdam Kambiyo Bankası’nı (Wisselbank) kurarak, para birimlerini güçlendirmişler; güvenilebilir bir banka parası yaratarak sikkelerdeki tağşiş (değer düşürülmesi) sorununu çözmüşlerdi. İlk “banka parası” (banknot) da, bu banka tarafından basıldı.
Hollandalıların en büyük keşfi ise, anonim şirketti. Asya ile yapılan kârlı baharat ticareti, kurulan şirketler sayesinde, sermayenin arttırılması ve riskin paylaşılması yoluyla, geniş ölçüde Portekizlilerin elinden alındı. 1620’de Asya’dan dönen Hollanda gemisi sayısı 50 iken, 1690’larda 156 olmuştu. 1760’a kadar, Hollanda yelkenli taşımacılığının tonajı, İngiliz gemiciliğinin yaklaşık üç katı büyüklüğünde idi.

Balon ustası
Hisse senedi balonu yaratma operasyonunun ilk ustası, İngiltere’den Hollanda’ya kaçan; sonrasında Paris’e gelen John Law’du. Eylül 1719’da yüzlerce insan, ABD’deki Mississippi Deltası ve Doğu Hindistan’da ticarete yön veren John Law’un Mississippi şirketinin hisse satış işlemlerini yapan, Paris’teki St. Martin ve St. Denis arasındaki dar bir sokaktaki ofisine akın ediyordu. Fransız otoriteler, Law’u kurtarıcı olarak görmüşlerdi. Bir memur, ofisi “içeriyi dolduran prens ve prensesler, dük, lord ve düşeslerle, kısacası Mississippi hissesi almak için topraklarını satan, mücevherlerini rehine veren Fransa’daki en üsttekilerle, sabahtan akşama kadar dolu” diye tarif ediyordu. Milyoner kelimesi bu sarhoş edici zamanda ilk kez kullanıldı.
John Law, kamu görevinde bulunabilmek için, Katolik oldu. Rabbine şükretmek için epey bir nedeni vardı. Bir sonraki ay, Fransız Maliye Bakanı oldu ve zaferini tamamladı.

Boğalar ve ayılar
Her balon, bir çöküşle sonuçlanmıştır. 1720 Eylül ayında, Law’un balonu da çöktü. Fransa’da gereğinden fazla para basılmış; enflasyon artmıştı. Hisselerin altın olarak karşılığı dört kat düşmüştü. Law, Fransa’yı terk ettiğinde, neredeyse hiçbir şeyi yoktu. Hiçbir piyasa, uzun vadede Amerikan hisse senetleri piyasasından daha iyi kazanç sağlamamıştır. Orada da, balonlar ve çöküşlerle (Boğalar ve Ayılar) karşılaşıldı.
1929 krizinde, Birleşik Devletler’deki milli hasıla, üçte bir oranında azaldı. Kriz esnasında, Roosevelt Wall Street’teki “ahlaksız para tüccarlarına” yüklenirken; Keynes, Genel Teori’sinde (General Theory) hisse senetleri piyasasını, bir kumarhaneye benzetiyordu.