Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Bekmez, "Ekonomik verilere siyasi verileri de eklersek, 2016'nın Amerikan yılı ve dolayısıyla dolar yılı olacağını söylemek büyük bir kehanette bulunmak anlamına gelmez" dedi.
Bekmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgedeki jeopolitik risklerin Türkiye için yeni sorunlar oluşturduğu bir dönemde ABD Merkez Bankasının (Fed) almış olduğu 0,25 puanlık faiz artırımının işleri daha da karmaşık hale getirdiğini söyledi.
Fed Başkanı Janet Yellen'in her fırsatta 2015'te faiz artırımına gidileceğini belirttiğini aktaran Bekmez, "2015'in bitmeye yüz tuttuğu şu günlerde böylesi bir karar beklentilerin doğruluğunu tescillemiş oldu ve piyasalardaki 'acaba' beklentilerinin ortadan kalkmasına neden oldu. Bu beklentilerin ayağının yere basmasıyla, dolar kurunda hafif de olsa aşağı yönlü hareketler gözlemledik. Bu durum, belirsizlik dolayısıyla piyasada oluşmuş olan stresi almak açısından olumluydu ve nitekim öyle oldu, piyasalar rahatladı" diye konuştu.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin orta ve uzun vadeli etkiler konusunda dikkatli olmaları gerektiğini kaydeden Bekmez, faizlerdeki artışın orta ve uzun vadede bir maliyet artışı olarak kendini göstereceğini belirtti.
Yellen'in ifadesiyle faiz oranlarının 2016'da en az 3 kez daha artırılacağını dile getiren Bekmez, şöyle devam etti:
"Bu artırımların oranları konusunda şimdilik hiçbir ipucu yok. Gelişmekte olan ülke piyasalarının yeni artırımları tolere edip edemeyeceği ise büyük bir handikap olarak karşımızda duruyor. Yaşanabilecek para çıkışları ve AB ekonomisindeki büyüme beklentilerinin iyileşmesi nedeniyle dolar kuru yeniden artmaya devam edebilir. Bu durum ise dolar kuruna bağlı yapılmış tüm hesapların belki de yeniden yapılmasını gerektirebilir."
'SON ZAMANLARIN EN KAYBEDENİ: RUSYA"
Dünya ekonomisinin önde gelen ülkelerinden Çin'in zayıf büyüme trendiyle karşı karşıya olduğunu, Japonya'nın ise resesyondan kurtulamadığına dikkati çeken Bekmez, Rusya'nın ise son zamanların en kaybedenleri arasında bulunduğunu vurguladı.
Avro'nun da düşüş eğilimini koruduğunu dile getiren Bekmez, "Tüm bu doneleri bir araya getirerek, ekonomik verilere siyasi verileri de eklersek 2016'nın Amerikan yılı ve dolayısıyla dolar yılı olacağını söylemek büyük bir kehanette bulunmak anlamına gelmez sanırım" dedi.
