Türkiye’nin nükleer serüveninin ilk somut adımı bugün atılıyor. Mersin’e inşa edilecek Akkuyu Nükleer Santrali’nin temeli Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından atılacak. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenecek törende Akkuyu Santrali’nin inşa edileceği Mersin’in Gülnar İlçesi’ne canlı bağlantı yapılacak. Temel atma töreninin Mersin ayağında ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), Rusya’nın kamu nükleer şirketi Rosatom ve Akkuyu Nükleer AŞ yetkilileri hazır bulunacak.
Türkiye, nükleer santralla ilgili ilk somut adımı, 12 Mayıs 2010’da attı. Rusya ile “Akkuyu Sahasında Nükleer Güç Santrali'nin Tesisine ve İşletimine Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma” imzalandı. Anlaşma kapsamında, aynı yıl Akkuyu Nükleer AŞ kuruldu. Şirket Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED olumlu kararını, EPDK’dan 49 yıl süreli elektrik üretim lisansını, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan (TAEK) sınırlı çalışma iznini aldı.
Habertürk'ün haberine göre anlaşma ile Akkuyu sahasında toplam 4 bin 800 MW gücünde 4 ünite nükleer reaktör inşa edilecek. Bin 200 megavatlık ilk ünitenin 2023 yılında işletmeye alınması hedefleniyor. Akkuyu sahasının nükleer santral alanı olarak belirlenmesi ise daha eskiye dayanıyor. Akkuyu sahası, 1976 yılında lisanslanırken, yer raporu güncellenerek Aralık 2013’te onaylandı.
60 YIL İŞLETMEDE KALACAK
20 milyar dolara mal olacak santralın maliyetinin tamamı Rusya Federasyonu’na bağlı devlet kurumları tarafından karşılanacak. Santralin 60 yıl işletmede kalması planlanıyor.
ALBAYRAK: 60 YILLIK NÜKLEER RÜYAMIZIN EN ÖNEMLİ ADIMI
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, “İnşallah Sayın Cumhurbaşkanı’mız ve Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin’in de katılımıyla 60 yıllık nükleer rüyamızın en önemli adımını, temelini atarak hayata geçireceğiz. Şimdi, dünyada 450’den fazla, inşaat halinde 55’ten fazla nükleer santral var. İnşallah Türkiye bu temel atma töreniyle ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ hedefine ulaşmak için nükleer güce sahip olarak, bağımsız, kesintisiz enerji, teknolojik anlamda kaynak çeşitliliğiyle birlikte başka bir lige çıkmanın en önemli adımlarından birini atacak” diye konuştu.
ÜRETİM MALİYETİ TOPLAM MALİYETİN %15’İ
- Türkiye’de kurulacak nükleer santrallar, yaklaşık 70 yıllık süre içinde yaşanan tecrübeler, iyi örnekler ve ilerleyen teknoloji dikkate alınarak geliştirilmiş 3 (+) Nesil en son sistemler olacak.
- 7/24 saat meteorolojik koşullardan etkilenmeden elektrik üretimi gerçekleştirecek.
- İşletme maliyeti diğer santrallara göre düşük. Nükleer yakıtın maliyeti, toplam elektrik üretim maliyeti içinde yüzde 15’lik paya sahip. Yakıt fiyatlarında yaşanacak dalgalanmalar, elektrik üretim maliyetlerini etkilemeyecek.
- İşletme sırasında sera gazı salımı yapmazlar.
- Dünyada uranyum stokları ve rezerv fazlalığı mevcut. Bu rezervler farklı coğrafyalara yayılmış olduğu için petrol ve doğalgaz gibi bağımlılık riski yaratmıyor.
- Güney Kore, 35 yıl içinde nükleer santralları anahtar teslim yüzde 100 yerli olarak yapmaya başladı. Türkiye’nin de nihai olarak bu noktaya gelmesi hedefleniyor.
- Türk şirketler nükleer projelerde yer alıp tecrübe kazandıktan sonra dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde tedarikçi olabilecek.
İNŞA HALİNDEKİ 56. NÜKLEER SANTRAL
Dünyanın elektrik talebinin yaklaşık yüzde 11’i, AB ülkelerinin tüketiminin ise yüzde 25’i nükleerden karşılanıyor. Dünya genelinde 31 ülkede 450 nükleer santral işletmede, 55’inin inşası sürüyor. Akkuyu ile birlikte inşa halindeki santral sayısı 56’ya yükselecek. Santral, işletmeye alındığında Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacak. Akkuyu ile birlikte Türkiye’nin elektrik üretim portföyüne yeni bir kaynak dahil olacak. Kömür, doğalgaz, hidroelektrik ve yenilenebilir enerjinin yanına nükleer enerji eklenecek. Böylece kaynak çeşitliliği ile birlikte enerji arz güvenliği daha güçlü olacak. İnşaatının en yoğun olduğu dönemde yaklaşık 10 bin, 60 yıllık işletme döneminde ise 3 bin 500 kişi istihdam edilecek. Dünyadaki pek çok örneğinde olduğu gibi, Akkuyu ile altyapı yatırımlarının artacağı, hastane, okul, ulaşım, yan sanayii, enerji gibi alanlarda iyileşmeler yaşanacağı tahmin ediliyor.