Bankacılık sektörü için dedikodu uyarısı
18.09.2014 15:32Son güncelleme : 18.09.2014 15:38
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nde konuştu
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi'nde açılış konuşması yaptı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın konuk olduğu TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) toplantısından 'kutuplaşma' uyarısı geldi.
TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, ağır kutuplaşmanın ülkeye zarar vermesinden kaygı duyduklarını belirterek, çözüm süreci, anayasa çalışmalarında yol alınamayacağına işaret etti.
İşte Haluk Dinçer'in konuşmasından satır başları:
2007'deki küresel kriz etkilerini hala sürdürmektedir.
Küreselleşmenin yeni evresi olarak tanımlayacağımız bu dönem temel hak ve özgürlükleri, toplumlarda sivilleşmeyi merkeze alıyor. Otoriter yapılar yıkılıyor ama yerini özgürlükçü rejimler alamıyor.
Dalgalanmanın temelinde kapsayıcılık eksikliği var, iktisat var. G-20 yapılanmasını olağanüstü girişim olarak görüyoruz. Türkiye 2015 yılı gibi son derece önemli dönemd bu girişime ev sahipliği yapacaktır.
TÜSİAD olarak bunu son derece önemli bir fırsat olarak görüyoruz.
Böyle bir dönemde toplumsal birliğimizin muhafaza edilmesi, otoritenin adalet duygusundan beslenmesi kritik önem taşımaktadır.
Hükümet programı kalkınma başlıklarına ve rekabet artırıcı politikalara önemle işaret etmiştir, bundan memnuniyet duyuyoruz. Beklentimiz bunların etkin bir uygulamayla hayata geçmesidir.
Eğitimin yaygınlığı ile ilgili önemli reformlar gerçekleştirdik. Yaygınlaşan eğitimin içeriği önemli. Maalesef eğitimin niteliği konusunda istenilen yerde değiliz.
Bilgi temelli ekonomi ile bizi ön saflara taşıyacak eğitimi hedeflemeliyiz. Gerke büyüme performansı iyileştirmesi gerekse kalkınmamız için kadınların iş gücüne katılımın artırılması gerekir.
Hükümetten beklentimiz kadın istihdamına yönelik teşviklerde daha kapsayıcı adımların atılması.
Sanayinin ekonomi içindeki payı son 15 yılda olağanüstü gerilemiştir. Bu son derece tehlikeli bir gelişmedir. 1920'lerde hiçbir sanayi kuruluşu olmayan ülkelerden en büyük 20 ülke arasına girdik. Elbette hizmet sektörünün önemini inkar etmiyoruz ama büyümenin yegane itici gücü imalat sanayidir.
MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZLIĞI ÖNEMLİ
Hızlı kentleşme bazı sektörleri aşırı cazip kılabilir ancak bu durum büyümemizin sürdürülebilir olmasına engel olur.
Ekonomide son 10 yılda en önemli başarı makro ekonomik istikrarın sağlanmasıdır. merkez bankası bağımsızlığından asla taviz verilmemeli.
DEDİKODULARIN ÜZERİNE GİDİLMELİ
Özellikle bankacılık sektöründe güvensizlik yaratacak asılsız dedikoduların üzerine kararlılıkla gidilmesi gerekmektedir.
Demokratik standardımızı belirleyen en önemli konu hukuktur. Yargı reformunun süratle hayata geçirilmesi gerekiyor.
Toplum olarak bireyin devlete devletin de bireyin güvenini sağlamamız gerekir.
Türkiye bireyi merkeze alan bireyi devlete karşı koruyan yepyeni bir Anayasa yapma ihtiyacı duyuyor. Bu Türkiye'nin yeni dünya düzenindeki itibarı için bir elzemdir. En geç önümüzdeki genel seçimler sonrasında bu çalışmanın hayata geçmesini bekliyoruz. Yeni Anayasa konusunda üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeye hazırız.
Çözüm sürecinin ivme kazandırarak sonuca bağlanamsını son derece önemsiyoruz. Çözüm sürecinde ana muhalefetin bu sürecin dışında kalmasını sürecin sağlığı açısından riskli buluyoruz.