Brexit müzakerelerinde 4`üncü tur başlıyor
24.09.2017 18:24Son güncelleme : 25.09.2017 10:06
Brexit müzakerelerinin 4`üncü turu başlarken mali yükümlülükler, vatandaş hakları ve Kuzey İrlanda’nın durumu gibi temel konulardaki uzlaşmazlıklar devam ediyor. AB, müzakerelerde Birleşik Krallığın pozisyonu netleştirmesini istiyor. Birleşik Krallık, ayrılık sonrasında kendisine 2 yıllık bir geçiş süreci verilmesini talep ediyor.
AA
Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği (AB) arasında devam eden Brexit müzakerelerinde 4'üncü tur başlarken, mali yükümlülükler, vatandaş hakları ve Kuzey İrlanda’nın durumu gibi temel konular hakkında belirsizlikler devam ediyor.
Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği (AB) arasında Brexit müzakerelerinin 4’üncü turu bu hafta Brüksel’de yapılacak. Görüşmelerin pazartesiden perşembe gününe kadar süreceği müzakerelerde heyetlerin başında AB Komisyonunun Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier ve İngiltere Brexit Bakanı David Davis olacak.
Müzakerelerin geçen 3 turunda somut bir ilerleme sağlanamamış olması nedeniyle, Birlik Krallık Başbakanı Theresa May, süreci hızlandırmaya yönelik planını İtalya’da Cuma günü yaptığı konuşmada ortaya koydu.
May, AB’yle yumuşak bir ayrılma süreci ve Brexit sonrasında da stratejik partnerlik temelinde bir gelecek öngördüğünün mesajlarını verdi.
Birleşik Krallığa AB’den ayrılması sonrasında 2 yıllık bir geçiş süreci verilmesini ve bu süreçte AB’ye olan mali yükümlülüklerin yerine getirileceğini açıklayan May, planının detaylarını somutlaştırmadı.
May, AB vatandaşlarının İngiltere’de kalmaya devam etmelerini istediğine işaret ederek, ”Onlar, Brexit sonrasında da bugünkü haklarıyla kalabilirler. Onların haklarını garanti etmek benim amaçlarımdan biri.” şeklinde konuştu.
May, AB ile aralarında tartışma konusu olan Kuzey İrlanda Barış süreci ve Hayırlı Cuma Anlaşması ile ilgili serbest geçişin korunacağını ve fiziksel sınır kontrolüne geçilmeyeceğini açıkladı.
AB’nin Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier de, May’in konuşmasında yapıcı bir tutum sergilediğini ve ilerlemek istediğini ortaya koyduğunu açıkladı.
Birleşik Krallığın düzenli bir ayrılık için AB’yle 2018 sonbahar dönemine kadar bir anlaşma sağlaması gerektiğini ifade eden Barnier, aksi takdirde Birleşik Krallığın 30 Mart 2019 tarihinde bir 3’üncü ülke konumuna gireceğine işaret etti.
Barnier, May’in planının, Birleşik Krallık hükümetinin net bir biçimde Brexit müzakere pozisyonuna yansıması gerektiğini belirtti.
Müzakerelerde tıkanma yaşanan, konulara dikkati çeken Barnier, AB’nin önceliğinin vatandaşların haklarını korumak olduğunu, vatandaşların karşılıklı olarak aynı haklara sahip olması gerektiğini açıkladı.
Kuzey İrlanda ile ilgili olarak, Birleşik Krallığın planının açıklığa kavuşmadığını kaydeden Barnier, Birleşik Krallık’ın ayrılık sonrasında AB ile 2 yıllık geçiş süreci teklifini müzakere etmeye hazır olduklarını, bunun sağlanması için bütün müzakere başlıklarında yeterli ilerleme sağlaması gerektiğini vurguladı.
TIKANIKLIK
Öte yandan Birleşik Krallık ile AB arasında haziran ayında başlayan Brexit müzakereleri, ülkenin AB'ye ödemesi gereken mali taahhütler, vatandaşlık hakları ve İrlanda sınırı konularında tıkanmış durumda bulunuyor.
AB tarafı, İngiltere’nin, üzerinde uzlaşılmış olan 2020 birlik bütçesine ve üye ülkelerin kalkınma programlarına taahhütlerini tam yerine getirmesini şart koşuyor. Birleşik Krallığın AB bütçesine taahhütlerinin toplamı olan "boşanma tazminatı"nın miktarıyla ilgili 50 ile 100 milyar avro arasında değişen rakamlar telaffuz ediliyor. AB tarafının hazırlayacağı ayrılık faturasının, İngiltere’nin AB'deki ortak varlıklarının ve alacaklarının düşülmesiyle azalması bekleniyor.
Brexit sonrasında İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ın AB ile tek kara sınırı olarak kalacak İrlanda-Kuzey İrlanda arasındaki sınır, müzakerelerin tıkandığı bir diğer konuyu oluşturuyor. AB ve İrlanda, fiziki sınırı ve serbest dolaşım ile ticareti aksatacak sınır kontrollerini içermeyecek bir formül bulunmasını talep etse de Birleşik Krallık hükümeti bu konuda henüz somut bir teklif sunamıyor.
Brexit kararı, İngiltere'de yaşayan 3,2 milyon AB vatandaşının yanı sıra AB'de bulunan 1 milyon İngiliz vatandaşının hakları konusunda da belirsizlik ortaya çıkarıyor. AB, İngiltere’deki birlik üyesi ülke vatandaşlarının haklarıyla ilgili konuların öncelikle çözüme kavuşturulmasını ve bunların güvence altına alınmasını istiyor. Mevcut durumda AB vatandaşları diğer üye ülkelerde olduğu gibi İngiltere’de de yaşama, çalışma, eğitim ve sosyal yardımlardan faydalanabiliyor. Brüksel, bu hakların Brexit sonrasında da devam etmesi konusunda ısrar ediyor.
BREXİT
İngiltere, geçen sene haziran ayında yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı. AB ise 29 Nisan'da yaptığı özel zirveyle müzakerelerdeki ilkelerini belirlemişti.