`KGF dönüşleri başladı, likidite arttı`
11.09.2017 11:16Son güncelleme : 11.09.2017 11:26
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mehmet Ali Akben, Şimdi KGF kredileri yavaşladı ki zaten belli bir noktaya geldi. Kullananlar azaldıkça ve diğer kredilerden para dönmeye başladıkça bankaların elinde para kalmaya başladı. Likiditeleri de arttıkça faizleri biraz aşağıya indirmeye başladılar. Yani şu anda faizlerde aşağı yönlü bir ivme var" dedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mehmet Ali Akben, Kredi Garanti Fonu (KGF) kredilerinin yavaşladığını belirterek, "Kullananlar azaldıkça ve diğer kredilerden para dönmeye başladıkça bankaların elinde para kalmaya başladı. Likiditeleri de arttıkça faizleri biraz aşağıya indirmeye başladılar. Yani şu anda faizlerde aşağı yönlü bir ivme var." dedi.
Akben, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bankaların şu anda bütün sendikasyon kredilerini yenileyebildiğini, sadece bazılarının maliyetlerinde ufak tefek artışlar olduğunu söyledi.
KGF ve KOSGEB kredilerinden dolayı bankaların likidite sıkıntısına girip girmediği, mevcut durumun mevduat ve kredi faizlerini artırıp artırmayacağına yönelik soru üzerine Akben, bankaların hem likidite hem de sermaye yeterlilik rasyolarının kontrol altında olduğunu kaydetti. Akben, bu konularda herhangi bir sorun yaşanmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bunlar bizim dönemsel açıkladığımız raporlarda da var. Bu bağlamda bankaların karlılıkları olsun, likiditeleri ve sermaye yeterlilik rasyoları olsun, hepsi çok iyi konumda. Üstelik dünya örneklerinden de iyi konumda... Bankaların öz kaynak karlılığı da iyi konumda. Bankaların öz kaynak karlılığı ortalama yüzde 16 civarında. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerle kıyaslama yaptığımızda bu oran iyi durumda. Bütün bunlar banka bazında incelendiğinde, farklılıklar tabii ki var. Bankaların bu durumlarını da göz önüne almaları gerekiyor. Gerek mevduat gerekse kredi faizlerinde makul davranmaları gerekiyor.
Makro baktığımızda bir bütçe tarafı, bir de bankacılık en güçlü taraflarımız... Bu iki tarafın da gücünü koruması, ülke ekonomisi için çok önemli. Bunu kontrol altında tutmamız, iyi yönetmemiz lazım. Ama doğru olanları yapmaya da devam edeceğiz."
"BİZİM ŞU ANDA ZARAR EDEN BANKAMIZ YOK"
Mehmet Ali Akben, sorunlu kredilerin yüzde 3,1 civarında bulunduğunu belirterek, "Bu oranlar şu anda makul gördüğümüz oranlar." dedi. Söz konusu oranın hem bireysel hem de kurumsal tarafta ortalama bir rakam olduğunu vurgulayan Akben, bu oranın KOBİ tarafında yüzde 4,7, bireysel kredilerde yüzde 3,8, konut tarafında ise yüzde 1'in altında, yüzde 0,5 civarında olduğunu bildirdi.
Akben, bu oranların her bankada farklılık göstereceğini ifade ederek, bu olaya hem sektör hem de banka bazında baktıklarını, her banka için alarm düzeyinin farklı olabileceğini söyledi. Akben, "Bizim şu anda zarar eden bankamız yok. Sektördeki öz kaynak karlılığı makul seviyede." ifadelerini kullandı.
Kredi ve mevduat faizi ilişkisini iyi yönetmek gerektiğini vurgulayan Akben, şunları kaydetti:
"Son dönemde KGF dolayısıyla kredi talebi çok yükseldi. Yükselince de para kıymetlendi. Faizler, KGF başlamadan önce, başladıktan sonra ne oldu diye baktığımızda, orada 1 puanlık bir yükselme oldu. Ama bunu direkt ona da bağlayamayız. Bankalar bu arada dövizlerinden swap yaparak yurt dışından TL temin ettiler. Bunun da yüzde 11-12 civarında bir maliyeti var. Onun da maliyetini üstlenip bu defa onun üzerine kar koymak zorunda kaldılar. Swap maliyetleri yüzde 8'ler civarındaydı. Merkez Bankası faizleri de yükseldi. Mevduat faizlerinde artış oldu. Yani, bu tek başına KGF'den kaynaklı değil. Burada beklenen şu; anlık hareket etmeden, bir periyot içerisinde hareket edersek, bankalarımız da böyle hareket ederse daha iyi olur. Yani bunu kontrol içerisinde tutmak lazım. Şimdi KGF kredileri yavaşladı ki zaten belli bir noktaya geldi. Kullananlar azaldıkça ve diğer kredilerden para dönmeye başladıkça bankaların elinde para kalmaya başladı. Likiditeleri de arttıkça faizleri biraz aşağıya indirmeye başladılar. Yani, şu anda faizlerde aşağı yönlü bir ivme var."
"KAMU BANKALARININ TAHSİLİ GECİKMİŞ ALACAK SATIŞI SERMAYELERİ İÇİN ÖNEMLİ BİR KATKI"
BDDK Başkanı Akben, kamu bankalarının tahsili gecikmiş alacaklarını satmalarının önünde bir engel bulunmadığını ancak kamu bankalarının Sayıştay denetimine tabi olmaları dolayısıyla bu konuda kendileri ile ilgili bir suistimal doğup doğmayacağı konusunda daha önce endişeli olduklarını, bu bankalar için konuyla ilgili usul esasları belirlediklerini anlattı.
Kamu bankalarında da birikmiş, atıl duran ve bu bankaların gecikmiş alacak rasyolarını yüksek gösteren tahsili gecikmiş alacaklar olduğunu belirten Akben, "Örneğin, kıyaslama yapıyorsunuz. Özel bankalar tahsili gecikmiş alacaklarını satabiliyor, kamu bankaları satmıyor. Bu sefer kamu bankalarının rasyoları yüksek görünüyordu." diye konuştu. Akben, bunların hepsinin karşılıkları ayrılmış olsa da bir nevi görüntü kirliliği oluşturduğunu söyledi.
Akben, kamu bankalarının, tahsili gecikmiş alacaklarını satmaları halinde elde edecekleri gelirlerin sermayeleri için önemli bir katkı sağlayacağını, bu nedenle kamu bankalarını rahatlatmak için bir düzenleme yaptıklarını bildirdi.
Akben, sicil affına ilişkin, firmanın düzelmesi ve ticari faaliyetlerine devam edeceğinin anlaşılması halinde geçmişteki sıkıntılarına bakarak yargılanmaması ve ticari faaliyetlerine devam etmesi amacıyla böyle bir düzenleme yapıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Bankalar, bu firmaların ticari aksiyonları devam ediyor ve firmalarda bir bozulma görmüyorsa sicilindeki birtakım eksiklikleri dikkate almayabilir. Bu, bankaların kendi tercihine bırakılmıştı. Sicili çok bozulan firma yaşayamayabilir ama 'her sicili bozulan firma kötü işletme' anlamına da gelmeyebilir."
"BU DÖNEM, BANKACILIK DIŞINDAKİ DİĞER FİNANS ALANINDA DA YOĞUN GEÇECEK"
Mehmet Ali Akben, yeni banka lisansları ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken, Emlakbank'ın izninin verildiğini ve bankanın faaliyete başlamasının söz konusu olduğunu bildirdi.
Adabank'ın satışa çıktığını hatırlatan Akben, "Alıcıları var, incelemeler yapılıyor. İslam Kalkınma Bankası'nın iştiraki bu banka ile ilgileniyor. İslam Kalkınma Bankası alırsa Adabank katılım bankası gibi çalışacak." diye konuştu.
Türk Ticaret Bankası'nın da tekrar ekonomiye kazandırılmasının söz konusu olduğuna işaret eden Akben, orada bir talebin oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti.
Faizsiz modelle çalışacak finansman şirketi kuruluşu konusuna da dikkati çeken Akben, şunları kaydetti:
"Onun da yakında iznini vereceğiz. Teknik tarafta birtakım çalışmalarımız var. Faizsiz finansman kanun taslağını görüşlere açtık. Sayın Başbakan Yardımcımız Mehmet Şimşek de açıkladı, katılım sigortacılığı alanında da birtakım çalışmalar var. Bu dönem, hakikaten bankacılık dışındaki diğer finans alanında da yoğun geçecek. Maliye Bakanlığı'nın vergilerle alakalı çalışmaları var. Yine torba yasa çalışmaları var. Bunlardan da anlaşılacağı üzere, hız kesmeden çalışmalarımız sürüyor. Ekonomimizin çarkları dönüyor."