Merkez faize dokunmadı ancak...

UZMANPARA

TL zorunlu karşılıklara ödenen faiz oranlarını artırırken, döviz depolarının faiz oranlarını düşürdü.
Merkez Bankası (TCMB) kritik kararı açıkladı. Merkez Bankası yılın dördüncü PPK toplantısında faizi değiştirmedi, faizin alt ve üst koridoruna da dokunmadı.

Merkez Bankası faizde üst sınırı yüzde 10.75'te, alt sınırı yüzde 7.25'te, politika faizini ise yüzde 7.5'te sabit tuttu.

MERKEZ'DEN YENİ HAMLE 

Ancak Merkez Bankası TL zorunlu karşılıklara ödenen faiz oranlarında 50 BP artırıma gitti. Uygulamanın 8 Mayıs tesis döneminden itibaren başlayacağı belirtildi. 

Bankaların TCMB'den alabilecekleri 1 hafta vadeli döviz depolarının faiz oranları ise 24 Nisan'dan itibaren dolar için yüzde 4,5'tan 4'e, Euro için yüzde 2,5'ten 2'ye indirdi. 

Banka 14 Nisan'da yaptığı açıklamada her iki önlemi de gündeme alabileceğini söylemişti. DOLAR FAİZ KARARIYLA 2.69'U AŞTI! HABERİ İÇİN TIKLAYIN

UZMANLARIN BEKLENTİSİNE PARALEL

Uzmanlar da nisan toplantısında da faizlerde bir değişiklik beklemiyordu.

Toplantı sonrası PPK tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir.
 
'TEMKİNLİ YAKLAŞIMIN SÜRDÜRÜLMESİ GEREKİYOR'

Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir. Uygulanan temkinli para ve maliye politikaları ile alınan makroihtiyati önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini olumlu yönde etkilemektedir. Öte yandan küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artışlar para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesini gerektirmektedir.
 
ENFLASYON TAKİP EDİLECEK

Bu doğrultuda Kurul, faiz oranlarının sabit tutulmasına karar vermiştir. Ayrıca, Türk lirası zorunlu karşılıklara ödenen faiz oranlarında ölçülü bir artışa gidilmesinin ve döviz depo piyasası faiz oranlarında ölçülü bir indirim yapılmasının finansal istikrarı destekleyeceği değerlendirilmiştir. Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır.

Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir. Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."

ALB Forex Analisti ve UZMANPARA yazarı Rıdvan Baştürk, konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:

"Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası PPK toplantısı sonrasında faiz oranı kararlarını açıkladı. Merkez Bankası piyasa beklentileri dahilinde yüzde 7,50 olan politika faiz oranında, yüzde 7,25 olan gecelik borçlanma faiz oranında ve yüzde 10,75 olan gecelik borç verme oranında herhangi bir değişikliğe gitmedi. Ayrıca yapılan açıklamada ‘’önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacak’’ denildi.
 
'TL'DE DEĞER KAYIPLARI SÖZ KONUSU'

Yani Merkez Bankası enflasyonda ciddi bir gerileme görmeden sıkı para politikasından vazgeçmeyecek. Asıl önemli nokta ise Merkez Bankası’nın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada bugünkü PPK’ya dair verdiği sinyalleri gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğiydi. Merkez Bankası TL cinsinden zorunlu karşılıklara ödenen faiz oranlarında 50 baz puan artışa giderken, döviz depo faiz oranlarında dolar için yüzde 4,5’ten yüzde 4’e, Euro için ise yüzde 2,5’ten yüzde 2 seviyesine doğru bir indirime gitti.

Merkez Bankası bu müdahaleyle birlikte Türk Lirası’nı sıkılaştırma yoluna giderken Merkez’in bu müdahalenin gelebileceğinin sinyalini vermiş olması ve bu beklentinin de fiyatların içerisinde olması nedeniyle kararın ardından Türk Lirası’nda değer kayıpları söz konusu."

Saxo Capital Markets Stratejisti ve UZMANPARA yazarı Cüneyt Paksoy ise "TCMB'nin PPK toplantısı öncesi parasal sıkılaştırma adına sözlü yönlendirmenin dışında biraz daha belirgin hareketler bekleyen piyasaların görece olarak pozitif sayılacak fiyatlama ile kararları beklediğini dolar-TL’nin 2.68’ler civarı ve gösterge tahvilde faizin % 9.80’lerde olduğunu izliyorduk" değerlendirmesinde bulundu.

'BEKLE GÖR UYGULADIĞINI İZLEDİK'

TCMB’nin politika faizi dahil koridor tarafında değişime gitmeyerek bir anlamda bekle-gör uyguladığını ifade eden Paksoy, sözlerine şöyle devam etti:

"Değişim olarak Türk lirası cinsinden tesis edilen zorunlu karşılıklara ödenen faiz oranlarında 50 baz puan artırıma gitme kararı yanında döviz depo faiz oranlarını indirmesi ve buna göre 24 Nisan'dan itibaren geçerli olmak üzere ABD doları için döviz depo faiz oranları yüzde 4,5'ten yüzde 4'e, euro için yüzde 2,5'ten yüzde 2'ye indirildiğini gördük.

PİYASAYA İLK ETKİSİ NE OLDU?

Piyasanın ilk reflekslerine baktığımızda ;  Dolar-TL’nin hızla 2.70’ler üzerine çıkarak 2.71’ler civarına ulaştığını ve gösterge tahvilde faizin uzun bir aradan sonra %10 üzerine çıktığını izliyoruz.

Böylesi ilk piyasa hareketi genel seçim yaklaşırken belirsizliklerin olduğu bir ortamda TCMB’den kısa vadede sıkılaştırma adına daha etkin adımlar beklendiğini ve bu adımlarla kur tarafında yaşanan oynaklığın dengelenmesi gerektiğini düşündürüyor.

'TCMB DAHA PROAKTİF ADIMLAR ATMAK ZORUNDA KALABİLİR'

Bu olmadıkça yurtdışında dolar endeksinin yüksek seyri  içerde ise siyasi belirsizlikler sebebi ile daha yüksek bir risk priminin yavaş yavaş yabancı algısı olarak yerleşebileceğini  bize gösteriyor.

Önümüzde ki süreçte enflasyon tarafında iyileşme geciktikçe ve yukarda saydığımız riskler masada kaldıkça TCMB daha proaktif adımlar atmak zorunda kalabilir."