Piyasaların büyük korkusu
17.09.2014 11:29Son güncelleme : 17.09.2014 17:03
Deutsche Bank Londra Merkezi Kıdemli Stratejisti Harvey: Bence hali hazırda piyasalar İskoçya'nın bağımsızlık riskini azımsıyor ve gerekenden düşük fiyatlıyor.
Piyasada İskoçya'nın 'hayır' oyu vermesi yaklaşık yüzde 80 olasılıkla fiyatlanıyorİskoçya'nın piyasalar için yarattığı risk piyasaların tahmininden daha yüksek" - Adam Smith Enstitüsü Araştırma Direktörü Bowman: İskoçya bağımsızlığı durumunda sterlin birliğine dahil edilmezse kamu borcu içerisindeki payını da üstlenmemek için gerekli mazerete de sahip olacaktır"
İskoçya tarihi referanduma ilerlerken küresel piyasalar bağımsızlık senaryosunun yaratabileceği risklerden ve belirsizlikerden dolayı gelişmeleri endişeyle izliyor.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Deutsche Bank Londra Merkezi Kıdemli Stratejisti Oliver Harvey, küresel piyasaların referandumdan "hayır" çıkmasını beklediğini fakat bağımsızlık riskinin fiyatlanandan daha yüksek olduğunu belirtti.
İskoçya'nın bağımsızlığının İngiltere için olumsuz sonuçları olabileceğini kaydeden Harvey, "Bence hali hazırda piyasalar İskoçya'nın bağımsızlık riskini azımsıyor ve gerekenden düşük fiyatlıyor. Piyasada İskoçya'nın 'hayır' oyu vermesi yaklaşık yüzde 80 olasılıkla fiyatlanıyor. İskoçya'nın piyasalar için yarattığı risk piyasaların tahmininden daha yüksek" görüşünü paylaştı.
Harvey, İskoçya'nın bağımsızlığı durumunda piyasalarda ilk belirgin etkinin İngiliz sterlini üzerinde olacağını dile getirerek, "İngiliz sterlini dolar ve avro karşısında yüzde 4-8 değer kaybedebilir" uyarısında bulundu.
İskoçya'nın Birleşik Krallık'tan ayrılması halinde ortak kamu borcunda da kendisine düşen payı almasının bekleneceğinin altını çizen Harvey, "İskoçya'nın bu borcu üstlenip üstlenmeyeceğini bilmiyorum" dedi.
Harvey, İskoçya'nın Birleşik Krallık'tan ayrılması ve ortak para birimine kabul edilmemesi halinde kamu borcundan kendisine düşen kısmı üstlenmeyi reddedebileceğini vurguladı.
İskoçya'nın bağımsızlığı halinde İngiltere ile ya para birliği içerisine gireceğinin ya da gayri resmi şekilde İngiliz sterlinini kullanmaya devam edeceğinin altını çizen Harvey, İskoçya'daki bankaların yönetim merkezlerinin Londra'ya taşıyabileceğini, bu durumunda oluşabilecek finansal kayıpların ise İngiltere Merkez Bankası tarafında üstlenilebileceğini belirtti.
Uzmanlar, İskoçya'nın ekonomik büyüklüğü dikkate alındığında payına düşebilecek kamu borcunun 50-90 milyar sterlin olabileceğini tahmin ediyor.
Bankalar yönetimini Londra'ya taşıyacak
Merkezi Londra'da bulunan Adam Smith Enstitüsü Araştırma Direktörü Sam Bowman da konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ben ortak para biriminin kötü bir fikir olduğunu düşünüyorum. Fakat bağımsızlık taraftarları sıklıkla ortak para birimi istediklerini söylüyor. İskoçya bağımsızlığı durumunda sterlin birliğine dahil edilmezse kamu borcu içerisindeki payını da üstlenmemek için gerekli mazerete de sahip olacaktır" ifadelerini kullandı.
Olası bağımsızlık senaryosunun hem İngiltere hem de İskoçya ekonomileri üzerinde baskı yaratacağına işaret eden Bowman, "Ayrılık durumunda bazı bankalar yönetim merkezlerini Londra'ya taşıyacaktır. Fakat bunun İskoçya'nın finansal kapasitesi ile bir ilgisi yok, tamamen AB yasaları kapsamında böyle bir adım atılıyor" görüşünü paylaştı.
Bowman, bağımsızlık halinde yönetim merkezlerini Londra'ya taşımayı değerlendirdiklerini açıklayan Royal Bank of Scotland (RBS) ve Lyods Bankacılık Grubu gibi bankaların aslında ana operasyonlarını İskoçya'da tutmaya devam edeceklerini de öne sürdü.
İngiltere Başbakanı David Cameron'ın, bağımsızlık kararı alınması durumunda sınır kontrolleri yapılacağı yönündeki ifadelerini de değerlendiren Bowman, "Uluslararası ekonomileri etkileyecek bunun gibi adımların atılabileceğine inanmıyorum. Önümüzde İrlanda örneği var. İskoçya da aynı İrlanda örneğini takip edecektir" yorumunu yaptı.
Para birliği kötü bir fikir
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Mark Carney ise olası bir para biri birlikteliğine izin vermeyeceğini belirtirken, İngiliz hükümeti de olası ayrılık kararı sonrasında İskoçya'nın para birliğinde olmayacağını kaydetti. Buna rağmen İskoçya'da bağımsızlık yanlısı kampanyanın lideri ve Bölgesel Yönetim Başbakanı Alex Salmond, referandumda evet çıkması durumunda İskoçya'nın İngiliz sterlinini kullanmaya devam edeceğini söyledi. Fakat bu durumun gerçekleşmesi halinde İskoçya bir anlamda Latin Amerika ülkelerinin dolar kullanmasına benzer bir şekilde (dolarizasyon), İngiliz sterlinini İngiltere ekonomi yönetiminden onay almadan (sterlinizasyon) kullanmaya devam etmiş olacak.
Bağımsızlığın ekonomik bedeli ağır olabilir
Uluslararası finans uzmanların göre piyasaların endişe ile beklediği İskoçya referandumunun sonucunda bir ayrılık yaşanması durumunda, "yeni normalin" oluşması zaman alabilir. Piyasalarda oluşacak belirsizlikler öncelikle hem İskoçya'dan hem de İngiltere'den sermaye çıkışlarını artırabilir. Şimdiden İskoçya'da bazı mevduat sahiplerinin bankalardaki hesaplarından yüklü miktarda para çektiği iddia ediliyor. Akıllara daha önce Güney Kıbrıs'ta yaşanan ekonomik krizi getiren kaos senaryosuna göre sermaye kaçışını engellemek için ek tedbirler alınabilir.
Her ne kadar piyasalarda "hayır" çıkacağı beklense de yayınlanan bazı verilere göre sadece ağustos ayında 27,3 milyar dolarlık sermaye, İskoçya endişeleri nedeniyle İngiltere'den çıktı. Uzmanlara göre, yarın yapılacak referandumda "evet" çıkması halinde bu sermaye çıkışı kısa vadede artarak devam edebilir.
İskoçya ilk bakışta yıllık ortalama 6,1 ila 7 milyar İngiliz sterlini bulan Kuzey Denizi petrol ve doğalgaz gelirleri ile ekonomisini çevirebilecek gibi görünse de Birleşik Krallık'tan ayrılmasıyla memur maaşı, emeklilik giderleri, sağlık hizmetleri ve eğitim gibi temel kalemler nedeniyle ciddi bir sorumluluk altına girecek.
Öte yandan İskoçya'da hangi para biriminin kullanılacağı da tam olarak bilinmiyor. Olası ayrılık kararının ardında sterlin kullanımına son verilmesi halinde kimi uzmanlara göre İngiliz sterlinin değerinde yüzde 15'lere kadar bir düşüş yaşanabilir.
John Lewis, Marks & Spencer gibi önde gelen perakende zincirleri de İskoçya'nın bağımsızlığı seçmesi durumunda ülkedeki tüketicilerin daha yüksek fiyat riski ile karşılaşabileceği uyarısında bulundu.
Konut sektörünün de gelişmelerden olumsuz etkilenmesi bekleniyor. Konut sektörü alanında uzmanlaşmış Zoopla'dan yapılan açıklamaya göre İskoçya'nın bağımsızlığı piyasalarda kaos etkisi yaratabilir ve İngiltere'de konut fiyatları ortalama 30 bin sterlin düşebilir.
İskoçya fon yönetim merkezi
Bağımsızlık halinde İskoçya'nın ekonomik ve mali politikalarını bir an önce oluşturabilmesi için karar verici ve denetleyici kurumlarını en hızlı şekilde kurarak, piyasalara güven enjekte etmesi gerekecek. İskoçya'nın, adanın geri kalanından ayrılması durumunda İngiltere hükümeti ile 2016'ya kadar sürebilecek kapsamlı görüşmeler yaparak, finans kuruşlarının varlıkları ve operasyonlarının geleceği ve kamu borcu gibi son derece önemli başlıkları netleştirmesi bekleniyor.
Merkezi Londra'da bulunan Yatırım Yönetim Derneği (IMA) verilerine göre, İskoçya'da geçen yıl yönetilen toplam fonun büyüklüğü yaklaşık 560 milyar sterlin seviyesindeydi. Merkezi İskoçya olan yaklaşık 500 fon yönetim şirketi bulunduğu da tahmin ediliyor.
İskoçya bağımsız olmalı mı
Hafta sonunda yapılan ve yayınlanan son anketlerin çoğu "bağımsızlığa hayır" diyenlerin az da olsa önde olduğunu gösterdi. İskoç halkına yarın yapılacak referandumda "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" sorusu yöneltilecek. "Bağımsızlığa evet" sonucunun çıkması halinde varlıkların paylaşımı ile ilgili Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında yürütülecek müzakerelerin ardından İskoçya 24 Mart 2016'da Birleşik Krallık'tan resmen ayrılacak.