`Global büyüme için riskler daha dengeli`
14.04.2015 16:08Son güncelleme : 14.04.2015 18:04
Global büyüme, ana ülkeler ve bölgelerde inişli çıkışlı olmaklaberaber ılımlı olmaya devam ediyor. Bununla birlikte IMF, global büyüme için risklerin şu anda 2014 Ekim Dünya Ekonomik Görünüm Raporu`na göre daha dengeli olduğunu düşünüyor.
2015 yılında global büyümenin Ocak 2015'te yayınlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu güncellemesindeki tahminlere paralel olarak yüzde 3,5 olmasının beklendiğini belirten IMF, geçen yıla göre değerlendirildiğinde gelişmiş ekonomiler için görünümün iyileştiğini vurguladı.
Bununla birlikte gelişmekte olan piyasalar ve kalkınmakta olan ekonomilerde büyümenin daha düşük olmasının beklendiğini ifade eden IMF, bunun bazı büyük gelişmekte olan piyasa ekonomileri ve petrol ihracatçısı ülkelerdeki zayıf görünümü yansıtacağının öngörüldüğünü vurguladı.
Washington'da 16-17 Nisan tarihlerinde yapılacak IMF-DünyaBankası bahar dönemi toplantılarına sunulmak için IMF tarafından hazırlanan Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda global ekonomik görünümü şekillendiren güçlere işaret edildi.
Görünümü bir dizi karmaşık güçlerin şekillendirdiğini ve bunlar arasında orta ve uzun vadeli trendler, global şokların yer aldığını ifade eden IMF, birçok bölge veya ülke için spesifik faktörlerinde olduğunu belirterek, bu faktörleri şöyle sıraladı "Gelişmekte olan piyasalarda, 4 yıldır şaşırtan negatif büyüme ota vadeli büyüme görünümüne ilişkin beklentileri azalttı.
Gelişmiş ekonomilerde, potansiyel üretim için görünümler yaşlanan nüfus, zayıf yatırımlar, toplam faktör verimliliği büyümesinin yokluğu ile gölgelendi. Düşük potansiyel büyüme beklentilerin bugün yatırımları zayıflattı.
Birçok gelişmiş ekonomi ve bazı gelişmekte olan ekonomiler hala krizin, aralarında ısrarcı negatif üretim açıkları ve yüksek özel sektör ve/veya kamu sektörü borçlarının yer aldığı mirasları ile başa çıkmaya çalışıyorlar.
Gelişmiş ekonomilerin çoğunda enflasyon ve enflasyon beklentileri hedefin altında ve bazı yerlerde hala düşüyorlar. Birçok gelişmiş ekonomide uzun vadeli tahvil getirileri daha da düştü ve rekor düşük seviyeye indi. Tahvil getirilerindebu düşüşü düşük reel faiz oranlarını yansıtıyor, toparlanmayı
destekliyor.
Önde gelen para birimlerinin değerleri son aylarda önemli oranda değişti, bu ülkelerin büyüme oranlarında, para politikalarındaayrışmaları ve düşük petrol fiyatlarını yansıtıyor. Talebin daha zor makroekonomik şartlarla karşı karşıya olan vedaha az politika alanı olan ülkelere doğru yeniden dağıtılması gibi değişiklikler global görünüm için faydalı olabilir. "
Bu faktörlerin net etkisinin, gelişmiş ekonomilerde 2014'e göre daha yüksek büyüme, ancak gelişmekte olan ekonomiler için daha düşük büyüme öngörülmesi olduğunu ifade eden IMF, bununla birlikte gelişmekte olan piyasalar ve kalkınmakta olan ekonomilerin2015'te de global büyümenin yüzde 70'ten fazlasını oluşturmaya devam edeceklerini vurguladı.
Raporda, "Gelişmekte olan piyasalar için bu büyüme görünümüöncelikle bazı büyük gelişmekte olan ekonomiler için daha bastırılmış görünümü ve bazı büyük petrol ihracatçılarındaki zayıf aktiviteyi yansıtıyor. Çin'de otoritelerin şu anda son dönemdeki hızlı kredi ve yatırım büyümesinin kırılganlıklarını azaltılmasına daha büyük ağırlık vermeleri bekleniyor.
Nitekim tahminler, yatırımlarda, özellikle de gayrimenkul yatırımlarında daha fazla yavaşlamayı öngörüyorlar" ifadelerine yer veren IMF, gelişmekte olan piyasalarda büyümenin 2015 yılında toparlanmasının, global büyümeyi yüzde 3.8'e yönlendirmesinin beklendiğini belirtti.
Bunun büyük ölçüde 2015 yılında zayıf büyüme öngörülen Rusya, Brezilya ve Latin Amerika'da aşağı yönlü baskıların azalmasını yansıtacacağını ifade eden IMF, gelişmiş ekonomilerin ise genel olarak düşük petrol fiyatlarından fayda sağlamakta olduklarını savundu. ABD ekonomisinin düşük petrol fiyatlarının desteklediği iç talep, daha ılımlı mali ayarlama ve genişlemeci para politikası duruşunun devam etmesinin desteği ile 2015 ve 2016'de yüzde 3'ü aşan büyüme göstermesininbeklendiğini vurgulayan IMF, 2014 ikinci ve üçüncü çeyreklerdeki zayıflığın ardından Euro Bölgesi'nde de büyümede toparlanma işaretleri görüldüğünü belirtti.
IMF, "Düşük petrol fiyatları, düşük faiz oranları ve zayıf euro büyümeyi destekliyor. Hayal kırıklığı yaratan 2014'ün ardından Japonya'da da büyümenin zayıf yen ve düşük petrol fiyatlarının etkisi ile toparlanacağı öngörülüyor" değerlendirmesini yaptı.
Ilımlı ve inişli çıkışlı büyümenin olduğu ortamda gerçek ve potansiyel üretimi artırmanın gelişmiş ekonomiler için bir politika önceliği olmaya devam ettiğine dikkat çeken IMF roporunda, "Birçok gelişmiş ekonomide ana makroekonomik politika konuları ısrarcı ve büyük üretim açıkları olmaya devam ediyor. Dezenflasyon dinamikleri, para politikasının sıfır faiz bandına sıkıştığı ortamda ekonomik aktivite için risk yaratıyor. Genişlemeci para politikası reel faiz oranlarının yükselmesinin engellenmesi için zaruri olma devam ediyor" ifadelerine yer verildi.
ECB'nin varlık alım programını devlet tahvili alımları yoluyla genişletme yönünde aldığı son kararı memnuniyetle karşılayan IMF, bu kararların bazı gelişmiş ekonomilerde altyapı yaptırımlarının artırılması ve daha genel olarak yapısal ekonomik reformlar için güçlü bir gerekçe olabileceğini belirtti. Önceliklerin farklı olduğunu, belirten IMF, ancak bu ekonomilerin çoğunun yaşlanan nüfus dikkate alındığında işgücüne katılımı güçlendirecek ve özel sektörün borç yükü ile başa çıkmasına yardım edecek reformlardan fayda sağlayacaklarını ifade etti.
Global büyüme için risklerin dağılımının şu anda Ekim 2014 Raporu'na göre daha dengeli olduğunu belirten IMF, ancak risklerin hala aşağı
yönlü olduklarını vurguladı. Petrol fiyatlarından kaynaklı olarak talepte daha büyük artışın en büyük yukarı yönlü risk olduğuna dikkatçeken IMF, Ekim2014 raporunda ortaya konan aşağı yönlü risklerin geçerli olmaya devam ettiğini kaydetti.
Jeopolitik gerilimlerin yoğunlaşabileceğini belirten IMF, finansal piyasalarda yıkıcı fiyat kaymalarının da endişe olmayı sürdürdüğünü işaret etti.
ABD Doları'nda keskin değerlenmenin devam etmesinin dünyanın her yerinde finansal gerilimler için tetikleyici olabileceğini, özellikle de gelişmekte olan ekonomilerde bunun görülebileceğine dikkat çekenIMF, gelişmiş ekonomilerde de durgunluk ve düşük enflasyon riskininhala devam ettiğini vurguladı.