Irak`taki enerji barışının garantörü...
21.11.2014 11:48Son güncelleme : 21.11.2014 11:57
Londra borsasında işlem gören ve Irak'ın en büyük enerji şirketlerinden Genel Energy'nin İcra Kurulu Başkanı Mehmet Sepil, Türkiye'nin, Bağdat ve Erbil yönetimleri arasındaki enerji barışının garantörü olduğunu söyledi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Sepil, Bağdat'taki Irak Merkezi Hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında sağlanan enerji barışına ilişkin Türkiye'nin doğal garantör olduğunu ifade etti.
Kuzey'deki bütün petrolün, ister Kürt petrolü, ister Kerkük petrolü olsun, coğrafyada sadece bir yere gelebileceğini, buranın da Türkiye olduğunu anlatan Sepil, "Boru hattının diğer ucu bizde olduğuna göre ve doğalgazda da öyle olacak ileride, Türkiye ekonomik garantör durumuna geliyor. Politik olarak da Irak'ın tek parça kalması, Türkiye'nin çok isteği bir şey olarak gerçekleşmiş olur" şeklinde konuştu.
Sepil, Türkiye'nin Irak petrolünün ülkenin tamamı için satıldığı yönündeki söyleminin zaman içerisinde doğrulandığına dikkati çekerek, "Eğer bu petrolün satışına izin verilmeseydi, şimdi bu anlaşmanın zeminleri olmayacaktı. Dolayısıyla her anlamda Türkiye bu işe garantör oldu" dedi.
Irak Petrol Bakanı Adil Abdel Mehdi ile IKBY Doğal Kaynaklar Bakanı Aşti Hawrami'nin İstanbul'da düzenlenen Atlantik Konseyi Enerji ve Ekonomi Zirvesi kapsamında bir araya gelmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Sepil, şunları kaydetti:
İlk defa aynı forumda yan yana oturdular. İstanbul'daki enerji zirvesinden önce iki taraf arasındaki görüşmenin bir şeyin başlangıcı olduğunu düşünüyordum. Ama önlerinde çok büyük sorunlar var, bir masaya oturmak için yapılan karşılıklı bir iyi niyet anlaşması olarak bakıyordum. Oysa biraz daha fazlası olarak düşünüyorum artık. Her iki isim de aynı sorunu aynı şekilde teşhis ediyorlar.
Sayın Mehdi, Irak'ın merkeziyetçi zihniyetle yönetilmesinin geçmişte çok pahalıya patladığını, bölünmesine yol açtığını, yönetim yerelleştirilmesinden yana olduğunu söyledi. Eğer Bağdat'ta bu gerçekleştirilebilirse o zaman, çok ciddi bir anlaşmaya da yol açabilir."
Çözüm merkeziyetçi zihniyetten ayrılmak
Mehmet Sepil, Bağdat'taki Irak Merkezi Yönetimi'nin, daha önceden Kuzey Irak petrollerini sadece kendine ait olarak gördüğünü belirterek, "Kerkük'ün de artık tamamen Bağdat'ın kontrolü dışına çıktığını, Kürtler tarafından kontrol edildiğini düşünürsek, oradaki petrolün tamamı bugün ancak tek şekilde Türkiye'ye gelebilir, o da Kürt bölgesinden geçerek. Diğer boru hatları tamamen IŞİD'in kontrolü altında. Bunların tamamını satarsa tam tersi Kürtler para verebilecek hale geliyor" diye konuştu.
Irak Merkezi Hükümeti ve Kuzey Irak'taki bölgesel yönetim arasındaki anlaşmazlığın, tüm yönleriyle kapsamlı çözümünün zaman alabileceğini ifade eden Sepil, "Sorunlar tabiki iki günde hallolacak sorunlar değil ama Bağdat ana prensip olan merkeziyetçi zihniyetten ayrılmaya karar verdiyse ki çözüm orada, o zaman ciddi bir şansı var" yorumunu yaptı.
"Kuzey Irak'taki üretimde yaklaşık yüzde 50 artış olacak"
Mehmet Sepil, 2007'den bu yana üretimlerini düzenli olarak artırdıklarını belirterek, şunları kaydetti:
En güncel verilerle Tak Tak sahasında günlük 130 bin varil, Tawke'de ise 110 bin varil petrol üretiyoruz. Toplamda her iki sahamızdan 240 bin varil üretiliyor. Gelecek seneki hedefimiz ise Tawke'yi 170-200 bin varil arasına, Tak Tak'ı 150 binin üzerine çıkarmak. Yani çok ciddi anlamda biz iki sahadan gelecek sene 330-350 bin varile çıkmayı umut ediyoruz. Üretimimizde ciddi bir artış bekliyoruz."
Uluslararası enerji piyasalarında Kuzey Irak'taki kaynaklara büyük bir ilgi olduğun belirten Sepil, "Şu ana kadar boruya koyduğumuz her petrol satıldı. Dolayısıyla talepte bir sorun görünmüyor" dedi.
Kerkük - Ceyhan petrol boru hattının kapasitenin her yıl daha da artırılmasının amaçlandığını vurgulayan Sepil, şöyle devam etti:
Ceyhan boru hattına uzun bir zamandır günlük 300 bin varil petrol geliyor. Bu, tankerlere konuluyor ve satılıyor. Bölgesel Kürt Yönetimi yıl sonuna kadar bunun günde 400 bin varile artırılacağını söylüyor. Kürt yönetimi (boru hattından Türkiye'ye giden petrolü) iki sene içerisinde 1 milyon varile çıkarmayı hedefliyor. Kuzey Irak boru hattının kapasitesi kolaylıkla 500 binden 750 bin varile çıkarılabilir."
2011'de İngiliz Vallares ile birleşmesinin ardından "Genel Energy Plc" adını alan ve Türkiye'den Londra Borsası'na kote olan ilk Türk şirketi olma özelliğini taşıyan Genel Energy, özellikle Kuzey Irak'ta sahip olduğu büyük petrol, gaz rezervleri ve üretimi ile öne çıkıyor.
Genel Energy'nin yüzde 44'üne sahip olduğu Kuzey Irak'taki Tak Tak sahasında ve yüzde 25'ine sahip olduğu Tavke sahalarında ortalama 1,3 milyar varil petrol rezervi olduğu, toplam rezervin yaklaşık 1,8 milyar varile kadar çıkabileceği tahmin ediliyor.
Genel Energy en son geçen hafta şirketin Avusturya kökenli OMV firmasının hisselerinin yüzde 36'sını 150 milyon dolara satın aldığını açıklamıştı.