`Yatırımcılar borsada altından da dövizden de çok kazanabiliyor`
08.01.2020 14:21Son güncelleme : 09.01.2020 11:54
Borsa İstanbul AŠGenel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mehmet Hakan Atilla, "Borsada kısa vadeli al-satlar yerine, detaylı analiz yapan yatırımcılar, uzun vadede altından da dövizden de daha çok getiri elde edebiliyor" dedi.
AA
Borsa İstanbul AÅ Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu BaÅŸkan Vekili Mehmet Hakan Atilla, Türkiye'nin finansal altyapısını saÄŸlayan en temel kurumlardan olan Borsa İstanbul'un ulaÅŸtığı nokta ile bundan sonraki hedeflerini AA muhabirine anlattı.
Geçen yıllarda yaÅŸanan ekonomik ve jeopolitik geliÅŸmelerin, finansal piyasaların birçok farklı alanda global ve yerel riskleri yönetme konusunda alışılagelmiÅŸ bakış açılarını terk etmesine neden olduÄŸunu belirten Atilla, borsanın da bu çerçevede Türkiye'deki finansal mimariyi destekleyici ürün ve hizmetleri, ulusal ve yurt dışı yerleÅŸik tüm yatırımcıların hizmetine sunduÄŸunu ifade etti.
Atilla, Borsa İstanbul'un gelecek dönemde uluslararası alanda daha rekabetçi olması ve cazibesinin artırılması yönünde çalışmaların hızlandığını aktararak, tanıtımı yapılan yeni finansal enstrümanların yanı sıra gözden geçirilen düzenleme, uygulama ve yapılanmalarla Borsa İstanbul'un yenilenerek İstanbul Finans Merkezi'nde yer almasının planlandığını söyledi.
Hakan Atilla, "ÖrneÄŸin,
Borsa İstanbul bünyesinde Döviz Swap Piyasası'nın faaliyete geçmesiyle, yerli bankaların yabancı para ve Türk lirası nakit akışlarını ihtiyaçları doÄŸrultusunda takas etmelerine imkan veren güvenilir ve organize bir piyasa finansal sisteme kazandırılmış oldu." diye konuÅŸtu.
Swap piyasasının günlük ortalama iÅŸlem hacminin 10 milyar liraya ulaÅŸtığını ifade eden Atilla, yeni kurulan bir piyasa için bu miktarın anlamlı olduÄŸunu, ilerleyen dönemlerde daha da artmasını beklediklerini vurguladı.
"TLREF'E DAYALI MENKUL KIYMET İHRAÇLARI 18 MİLYAR LİRAYI GEÇTİ"
Sistemin bir diÄŸer ihtiyacının da güvenilir ve ÅŸeffaf bir referans faiz oranı olduÄŸunu belirten Atilla, ÅŸöyle konuÅŸtu:
"BilindiÄŸi gibi adı sıklıkla manipülasyonlara konu olan LIBOR, 2021'den sonra artık yayınlanmayacak. Bu kapsamda pek çok ülkede ulusal referans faiz oranına yönelik çalışmalar yürütülüyor; halihazırda ABD'de SOFR, İngiltere'de SONIA, İsviçre'de SARON, Avro Bölgesinde €STR yeni nesil referans faiz olarak ilan edildi. BaÅŸka ülkelerde de benzer giriÅŸimler söz konusu. Biz de Merkez Bankamızın repo piyasasında bankalara yönelik zorunlu karşılık yükümlülüÄŸünü kaldırmasıyla birlikte, repo pazarlarını birleÅŸtirme ve likiditeyi konsolide etme imkanına kavuÅŸtuk. Bundan sonra da, yeterli derinliÄŸe ulaÅŸan piyasada gerçekleÅŸen iÅŸlemlere dayalı olarak hesaplanan Türk Lirası Referans Faiz Oranı'nı (TLREF) oluÅŸturduk. Bu konuda emeÄŸi geçen ve sürecin temellerini atan herkese teÅŸekkür ediyorum."
Atilla, TLREF'in yayınlanmaya baÅŸlamasıyla piyasa tarafından hızla benimsendiÄŸini ifade ederek, hem kamu bankaları hem de özel bankalar tarafından TLREF bazlı krediler verilmeye baÅŸlandığını belirtti.
TLREF'e dayalı
tahvil ve bono ihraçları da yapıldığını kaydeden Atilla, "2019'a baktığımızda TLREF'e dayalı olarak özel sektör tarafından 18 milyar liranın üzerinde ihraç yapıldığını görüyoruz. Bu ihraçların 1,5 milyar liralık kısmının sermaye benzeri ihraç olması oldukça önemli, çünkü böylece TLREF'le birlikte aynı zamanda finansal kuruluÅŸların sermaye yeterlilik rasyosuna da katkı saÄŸlamış oluyoruz. 2020'de TLREF'e dayalı kredilerin ve ihraçların katlanarak artmasını bekliyoruz. Hazinemiz de 2020 borçlanma programında ocak ayı sonunda iki yıl vadeli ve TLREF'e dayalı bir ihraç gerçekleÅŸtireceÄŸini duyurdu." ifadelerini kullandı.
"TÜREV ÜRÜN VE HİZMET YELPAZEMİZ DE GENİÅLİYOR"
Türev ürünlerin daha da çeÅŸitlendiÄŸini belirten Atilla, "Aralık 2019'da Borsa İstanbul Grubu ÅŸirketlerinden Takasbank nezdinde Tezgahüstü Türev Takasının yapılmaya baÅŸlanmasıyla birlikte, TL finansal mimari çalışmasında önemli bir adım daha atılmış oldu. Böylece finansal kuruluÅŸlar, bilançolarında oluÅŸan faiz risklerini döviz bazlı türev ürünler yerine tamamen TL bazlı ürünlerle yönetme imkanına kavuÅŸtu. Finansal sistemde yabancı paranın ağırlığını azaltma yönünde önemli bir adım atılmış oldu." diye konuÅŸtu.
Risk yönetimi açısından önemli bir rolü olan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası'nın (VİOP) uluslararası sermaye piyasalarıyla entegrasyonun da oldukça önemli bir husus olduÄŸuna dikkati çeken Atilla, ÅŸöyle devam etti:
"Bugünün yatırımcıları, tek bir piyasada tek bir pozisyon açmıyorlar. Dolayısıyla bizim de iÅŸlem yapılabilir saatlerimizi geniÅŸleterek geliÅŸmiÅŸ ülkelerin borsalarıyla eÅŸanlı açık olduÄŸumuz zaman dilimini büyütmemiz lazım. Bu sebeple önümüzdeki günlerde VİOP'ta akÅŸam seansını devreye alacağız. Saat 19.00-23.00 zaman diliminde de piyasamızın açık olması sayesinde, örneÄŸin ABD piyasasının gündüz seansında iÅŸlem yapan bir yatırımcının aynı anda Borsamızda da iÅŸlem yapabilmesi mümkün olacak."
"BLOK ZİNCİR TABANLI VARLIK TRANSFER SİSTEMİ BİGA HAYATA GEÇTİ"
Hakan Atilla, Borsa İstanbul Grubu bünyesindeki Takasbank nezdinde blokzincir tabanlı olarak hayata geçirilen BİGA'ya (Bir Gram Altın) da deÄŸinerek, "Bitcoin ile baÅŸlayan bir kripto birimleri çılgınlığı yaÅŸandı, fakat bir dayanak varlığı olmayan tüm bu dijital birimler aynı zamanda olaÄŸanüstü fiyat dalgalanmalarına da konu oldu. Varlığa dayalı bir birim geliÅŸtirmek bu açıdan anlamlı." ifadesini kullandı.
"Yeni bir para birimi üretmek gibi hususlar bizim konumuz deÄŸil, fakat tüm bunların arkasında yatan blokzincir teknolojisinin göz ardı edilmemesi gerekiyor." diyen Atilla, BİGA sayesinde, karşılığı fiziken Borsa kasalarında saklanan ve standardı belli olan kaydi altının blokzincir teknolojisiyle farklı birey ve kurumlar arasında transferinin mümkün hale geldiÄŸini kaydetti.
Böylece herhangi bir zaman kısıtı olmaksızın, 7 gün 24 saat ve iÅŸlem mahremiyeti muhafaza edilerek farklı kiÅŸiler aralarında varlık transferinin yapabilir hale geldiÄŸine iÅŸaret eden Atilla, "Uygulamaya alınan projeye ilk etapta 6 banka katılım saÄŸladı. Böylece katılımcı bankalarla birlikte Türkiye’nin finansal alanda bilinen ilk blokzincir ağı kuruldu. Takasbank tarafından sunulan platformdan hizmet saÄŸlayacak katılımcı bankaların kendi sistemlerinde yapacakları geliÅŸtirmelerle birlikte
altın bakiyeleri katılımcı bankalar arasında 7/24 transfer edilebilecek." şeklinde konuştu.
Atilla, borsanın en eski ve köklü piyasası olan pay piyasasının pazar yapısını yatırımcı beklentileriyle uyumlu olarak Yıldız Pazar Grup 1, Grup 2 ve Ana Pazar Grup 1, Grup 2 ÅŸeklinde yeniden yapılandırdıklarını hatırlatarak, bu sayede benzer büyüklük, derinlik ve likiditeye sahip ÅŸirketlerin aynı grup içerisinde yer aldığını, dolayısıyla yatırımcıların da kendi beklentilerine uygun ÅŸirketleri bir arada görebildiklerine dikkati çekti.
"SON 18 YILDA TEMETTÜ VERİMİ YÜKSEK ÅİRKETLERE YATIRIM İYİ KAZANDIRDI"
Hakan Atilla, pay piyasasında iÅŸlem gören ÅŸirketlerin halka açık kısmının büyük çoÄŸunluÄŸuna kurumsal ve yurt dışı yerleÅŸik yatırımcıların sahip olduÄŸundan bahsederek, iÅŸlem hacminde ise daha çok kısa vadeli ve yerli bireysel yatırımcıların hareketlerinin göze çarptığını söyledi.
Yatırımcıların uzun vadeli bir bakış açısıyla pay piyasasına yaklaÅŸması gerektiÄŸini vurgulayan Atilla, ÅŸunları aktardı:
"Yatırım tavsiyesi olarak deÄŸil fakat çarpıcı bir örnek olması açısından paylaÅŸmak gerekirse, çocuÄŸunun geleceÄŸi için 18 yıl önce her ay bir çeyrek altın satın alan bir kiÅŸinin birikim tutarı bugün yaklaşık 100 bin lira yapıyor. Bu kiÅŸi vadeli döviz mevduat hesabı açıp, aynı tutara denk gelen miktarda dolar alıp vadeli mevduatın üzerine eklese birikim tutarı 75 bin liraya ulaÅŸacaktı. Halbuki, temettü verimi yüksek olan 10 ÅŸirkete yatırım yapsa, elde ettiÄŸi temettü gelirleriyle yine hisse yatırımı yaptığı varsayımıyla bugünkü birikimi hem altının hem dövizin neredeyse toplam getirisine, yaklaşık 170 bin liraya ulaşıyor. Dolayısıyla borsada kısa vadeli al-satlar yerine, detaylı analiz yapan yatırımcılar uzun vadede altından da dövizden de daha çok getiri elde edebiliyorlar. Son 18 yılda temettü verimi yüksek ÅŸirketlere yatırım iyi kazandırdı."
Atilla, borsanın halk tarafından daha çok anlaşılması ve sahiplenilmesi gerektiÄŸini vurgulayarak, "Borsayı uzun vadeli düÅŸünen ve finansal göstergeleri güçlü ÅŸirketleri seçen yatırımcıların beklentilerinin karşılanacağına inanıyorum." dedi.
"İLGİLİ TÜM KURULUÅLARLA TAM BİR İŠBİRLİÄİ İÇERİSİNDEYİZ"
Aynı zamanda Takasbank'ın da Yönetim Kurulu BaÅŸkanı olan Hakan Atilla, finansal istikrar için tüm kurumların üzerine düÅŸeni elinden geldiÄŸince yapmaya gayret ettiÄŸini belirterek, gelinen aÅŸamada ilgili tüm kurumlarla tam bir iÅŸ birliÄŸi içerisinde olduklarını vurguladı.
Atilla, "Repo piyasalarının konsolidasyonunda Merkez Bankamızın zorunlu karşılık adımı oldukça önemliydi. Aynı ÅŸekilde pazar düzenlememizde Sermaye Piyasası Kurulumuzun desteÄŸini ve Gelir İdaresi BaÅŸkanlığının toplu (omnibus) hesaplar için düzenlemesini gözardı etmemek gerekir. Yapılan vergisel düzenleme neticesinde, yabancı menkul kıymet saklama kuruluÅŸlarının toplu (omnibus) hesap açarak devlet borçlanma kağıtlarına yatırım yapabilmelerinin yolu açılmış oldu. İlgili kurumlarla bu yönde görüÅŸmeler devam etmektedir." diye konuÅŸtu.
Yalnızca düzenleyici kuruluÅŸlarla deÄŸil, piyasa oyuncularıyla da temas halinde olduklarını anlatan Atilla, "Tezgahüstü türev takasında, bankalarımızla sürekli istiÅŸare içerisinde olduk. Ekonomi birimleri arasındaki koordinasyonun ülkemizin finansal dayanıklılığının artırılmasında kritik öneme sahip olduÄŸunu düÅŸünüyorum." ifadesini kullandı.
Atilla, sermaye piyasalarının derinleÅŸmesi ve geliÅŸmesi için gündemlerinde deÄŸerlendirmesini ve fizibilitesini yaptıkları baÅŸka projeler de olduÄŸunu, fakat bu aÅŸamada söz konusu projelerden bahsetmek için erken olduÄŸunu sözlerine ekledi.