Türk EximBank, yurt dışında enerji projesi ihalelerine katılan Türk firmalarına alıcı kredisi sağlayarak, özellikle Afrika gibi finansman sorununun yaşandığı bölgelerde şirketlerin elini güçlendiriyor.
Firmalara sağlanan alıcı kredileriyle projeyi ihale eden ülkenin kamu kurumu borçlandırılıp, Türk firmasının yatırım bedeli şirketin hesabına yatırılıyor. Bu şekilde firmaların tahsilat riski ortadan kaldırılırken, aynı zamanda şirketlerin ihaleleri kazanma şansı da artmış oluyor.
AA muhabirine açıklama yapan Alaaddin Metin, alıcı kredisiyle birlikte Türk ihracatçısının tahsilat riskini ortadan kaldırdıklarını vurgulayarak, "Bir Türk firması bir enerji projesi ihalesi aldı diyelim. Bu santralin inşaatı için Türkiye'den mal ve hizmet gerekiyorsa bu mal ve hizmeti alan santrali yapan kişi EximBank'tan kredi alır. Kredi anlaşması imzalandıktan sonra Türk ihracatçısının parasını öderiz, karşı tarafı borçlandırırız" dedi.
Yurt dışında ihaleye giren Türk firmaları adına, ihaleyi açan kurumlara bir niyet mektubu gönderdiklerini ve ihalenin Türk firmasına verilmesi halinde finansmanını sağlayacaklarını söylediklerini belirten Metin, "Bizim şu an çoğu Afrika'da olmak üzere, yürürlükte olan 19 adet niyet mektubumuz var. Bu 19 proje kapsamında Türkiye'den 2,5 milyar dolar tutarında mal ve hizmet ihraç edilecek, 2,1 milyar dolar Eximbank kredisi kullandırılacak" dedi.
İhale süreci devam eden projelere gönderdikleri niyet mektuplarını tarlaya tohum ekmek olarak niteleyen Metin, bu şekilde finansmanını da beraberinde getiren firmaların ihaleleri kazanma şanslarının çok daha yüksek olduğunu ifade etti.
TÜRK FİRMALARI AFRİKA'DA ÇOK ŞANSLI
Metin, 2030 yılına kadar dünyada ihtiyaç duyulan 57 milyar dolarlık altyapı ihtiyacının büyük bir kısmının enerji alanında ve Afrika kıtasında olduğunu belirterek, "Türk firmaları Afrika'da çok şanslı. Çünkü enerji projelerinin bir mekanik kısmı var bir de inşaat kısmı var. Gelişmiş ülkelerdeki inşaat taahhüt firmaları bu ülkelerde rekabetçi fiyat veremiyorlar. Çin bu ülkelerde çok aktif ama Çin'in yaptığı işlerle ilgili memnuniyetsizlik var. Bir de alternatif arayışı var. Biz boşluğu iyi değerlendirebilirsek ileride Türk firmalarına büyük fırsatlar yaratabiliriz" ifadelerini kullandı.
Enerji projelerinin büyük ölçekli olduğunun altını çizen Metin, "Bu tür büyük projelerin gerçekleşmesinde değişik ülkelerdeki eximbankların bir araya gelerek hedef ülkelere ortak finansman sağlamaları çok önemli rol oynayacak. Yatırımcı firmaların eğer farklı ülkeden ortakları olursa, ortaklarının bulunduğu ülkelerdeki eximbanklarla biz işbirliğine hazırız. Bu tür işbirlikleri çok önemli" dedi.
Dünyada yeterli enerji talebinin olmaması sonucu bir tasarruf fazlası olduğuna değinen Metin, bunun mevcut ekonomik sistemin bir arızası sonucu meydana geldiğini kaydetti.
Metin, "Mevcut ekonomik sistem, dünya üzerindeki mevcut kaynakları ihtiyaç duyulan yerlere aktaramıyor. Tasarruf fazlası var diyoruz ama diğer yandan Afrika'da milyonlarca insan elektrik kullanamıyor. Demekki bir tarafta muazzam bir altyapı ihtiyacı var ve bu karşılanamıyor ise burada finansal sistemde bir problem var demektir" şeklinde konuştu.
Dünya genelinde 2030'lu yıllara kadar 57 trilyon dolarlık altyapı ihtiyacı olduğunun altını çizen Metin, önümüzdeki dönemde eximbankların bu sistemdeki arızanın giderilmesi ve ihtiyaç duyulan alanlara ihtiyaç duyulan kaynakların aktarılmasında çok önemli rol oynayacağını vurguladı.
Düşen petrol fiyatlarının bankaların enerji projelerine yaklaşımını değiştirmeyeceğini ifade eden Alaaddin Metin, sözlerini, "Bunlar geçici şeylerdir. Petrol fiyatları düşer veya alternatif enerji kaynakları devreye girer ama değişmeyen bir gerçek var, önümüzdeki dönemde dünyanın enerji talebi artacak" diye tamamladı.
