Torunlar GYO/Torun: Sektörün inovasyona ihtiyacı var

27.03.2017 06:30
Torunlar GYO/Torun: Sektörün inovasyona ihtiyacı var


Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin ikinci gününde 'Gayrimenkul: Büyümenin
Yeni Yönü' oturumu Servotel CEO'su Ömer İsvan'ın moderatörlüğünde
yapıldı. Oturumda Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
Aziz Torun, TOKİ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ergun Turan,
Tahincioğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, NEF İcra
Kurulu Başkanı Erden Timur, Artaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı
Süleyman Çetinsaya ile DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz
birer konuşma yaptı.
Moderatör Ömer İsvan, 'İnşaat bir tedarik. Bazen araziden önce
bazen de araziden sonra. Daha çok kullanıcının ona verdiği anlamla
ilgili bir sektör. İnşaatı onun için bizim panelimizin dışında
bırakmak istiyoruz. Biz sadece gayrimenkulu konuşacağız' dedi.

AZİZ TORUN: İNOVASYONU YETERİ KADAR KULLANDIĞIMIZ SÖYLENEMEZ

Aziz Torun'un 'Oturumu sonuna kadar izleyenleri teşvik edelim.
Yüzde 5'lik indirim yapalım' sözleri salonda alkış aldı. Gayrimenkul
sektöründe inovasyonun yeterince kullanılmadığını söyleyen Torun,
şunları söyledi:
'Mayıs ayında genel kurulumuz var. Dernek başkanlığını da meslek
haline gelmemesi için sonlandırmış olacağız. Ömer bey ‘inşaatla
karıştırılıyor' dedi. Çok şükür biz dernek başkanlığı döneminde ‘biz
inşaatçı değiliz gayrimenkul sektörüyüz' dedik. İnovasyon aslında
büyülü bir kelime. Bizim gayrimenkul sektöründe çok fazla öyle
olduğumuzu söylemek biraz yanlış olur. Ama projelerinde inovatif
çalışanlar da var Sektörün buna ihtiyacı var. Daha farklı ne
yapabiliriz, yeni malzemeler neler bunu görmemiz lazım. Çok kaliteli
malzemeler kullanıyoruz ve kaliteli binalar yapıyoruz ama inovasyonu
yeteri kadar kullandığımız söylenemez. Gelecekle ilgili sektörün
inovatif olması gerektiğini söyleyebilirim.'

“İSTİKRARIN OLMASI GEREKİYOR”

Sektör temsilcilerinin uzun süreli ortaklıklar yapabileceğini
söyleyen Torun, 'Proje geliştirirken o bölgenin yapısı, satın alma
gücüne de bakılması gerekiyor. Gayrimenkul sektöründe balon yok.
Sadece arz ve talebin kesişmediği durumlar olabilir. Geliştiriciler
olarak bir yerde proje yaparken bunları çok iyi analiz etmemiz
gerekiyor yaptığımız ürünü satabilmek için. Belki farklı
gayrimenkuller de geliştirmemiz gerekiyor' dedi.
Gayrimenkul sektörü için yeni bir finansman modeli çıktığını,
bunun dairelerden belki ticari gayrimenkullere kaydırılmasıyla
başarılı bir potansiyel yaratabileceğini belirten Aziz Torun,
sözlerini şöyle sürdürdü:
'AVM, ofis olabilir. Öğrenci yurdu olabilir. Biz geliştiriciler
olarak bir öğrenci yurdu geliştirirken paydaş olursak, yani sadece
proje bitince hemen nakde çevrilecek bir ortaklık değil, uzun süreli
bir ortaklıklar yapılabilir. Bizdeki borsanın değeri 200 milyar dolar
civarında. Borsada en değerli şirketimiz 10 milyar dolar. Yurt dışı
ile müthiş fark var. Borsadaki şirketlerin sayısını artırmamız lazım.
Beklenmedik kur artışları da şirketleri sürdürülemez hale getiriyor ve
bir anlamda ülkeyi de fakirleştiriyor. Bu yüzden istikrarın olması
gerekiyor.'

ERDEN TİMUR: KABA KABA İNŞAAT YAPAN KABA İNSANLAR OLARAK
GÖRÜLÜYORUZ

NEF İcra Kurulu Başkanı Erden Timur ise gayrimenkul
sektöründekilere vatandaşların çoğunun ‘kaba insanlar' gözüyle
baktığını söyledi. Timur, 'Kendi içimizdeki toplantılarda insanların
yaşamına dair tasarımlar yaptığımızı biliyoruz. Bizlerin yaptığı
evlerde çocukların büyüdüğünü görüyoruz. İnsanların kendilerini
değerli hissedeceği çalışmalar yapıyoruz. Dışarıda kaba kaba inşaat
yapan kaba insanlar olarak görülüyoruz ama bu böyle değil. Gayrimenkul
dışında bir isim bulsak pek fena olmaz diye düşünüyorum' diye konuştu.
Hem inovasyon hem de teknolojinin insanlarda ‘his kavramını'
geliştireceğini söyleyen Timur, 'İnovasyonda önemli olan hayal etmek
olduğu için ileride iş biraz mekansızlaşmaya doğru gidecek diye
düşünüyorum. Dünyada da bence mekanların, mülkiyet kavramı
sorgulanacak. Teknoloji kullanarak 10 yıldır akıllı ev yaptık. Bunları
yaptım, projeyi teslim ettim. Kimse aramadı. Demek ki kullanılmıyor
dedim. Ama bu hayatımıza girecek. Bunun, geliştiricilere olan etkisi
insanın o binada yaşarkenki mutluluğunu yaşamasını düşüneceğiz.
Dolayısıyla var olduğunuz yer önemli ama önemli olan hissettiğiniz
olacak. Bu his kavramı da her şeyin başı olacak' dedi.

MEHMET ERGUN TURAN: YENİ BİR TRENDİN OLUŞMASI GEREKİR

TOKİ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ergun Turan ise verilerle
sektörü değerlendirdi. 2016 yılında TOKİ'nin 65 bin sosyal konut
ürettiğini söyleyen Turan, alt gelir grubunun da konut sahibi olması
için yeni bir akımın başlaması gerektiğine dikkati çekti. Turan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
'Gayrimenkul piyasası son 10-15 yıldır eleştiriliyor. Sanayinin az
gelişmesinin sorumlusu gayrimenkul sektörü olarak algılanıyor. Buna
katılmıyoruz. 2023 hedeflerine yaklaşacaksak gayrimenkul sektörü
bugünden daha ileride olmalı. Sanayi niye istenilen yerde değil
başlığı tartışılabilir. Türkiye'de 2008 yılında gayrimenkuldeki satış
rakamı 428 binken, 2016 yılında yaşanan bir darbe girişimine rağmen,
sıkıntılı duruma rağmen, bölgedeki bir çok sıkıntılı duruma rağmen 1
milyon 400 bandına yaklaştı. Bu umut verici bir rakam. Üretim
rakamları ile alakalı 2006'larda 320 binlerde olan konut üretim rakamı
2016 yılı itibariyle yaklaşık 750 binlere çıktı. TOKİ 2003 yılına
kadar 19 yılda 43 bin konut üretebilmiş. Ama 2003'te başlayan süreçten
bugüne gelene kadar 775 bin rakamına ulaştık. 19 yılda 43 binde konut
üretirken, şuanda 775 bine ulaştık. Sadece 2016 yılında 65 bin sosyal
konut ürettik. Bu yılda hedefimiz asgari 65 bin konut inşa etmek. Bu
rakama inşallah ulaşacağız. İlk 3 ayda yaklaşık 20 bin konutu ihale
ettik. Bunlar önemli rakamlar. Bütün bu yapılanlara rağmen TOKİ son 13
yılda 775 bin sosyal konut rakamına rağmen Türkiye'de konut sahipliği
oranı artmamıştır. Hala yüzde 61-62'ler seviyesindedir. O zaman
sektörde alt ve orta gelir grubunun konut sahibi olması ile alakalı
yeni bir trendin oluşması gerekir. Sektör temsilcilerindeki
arkadaşlarımızın da kentsel dönüşümle oraya doğru kayması gerektiği
kanaatindeyim.'

'ARAZİ GELİŞTİRME KONUSUNDA ÇARESİZ DEĞİLİZ'

TOKİ Başkanı Turan, yaptıkları konut projelerine de oldukça ilgi
olduğunu söyledi. Arzın fazla olduğunu belirten Turan, şunları söyledi:
'Türkiye 81 ilde 780 bin kilometrekare bir alan. Türkiye nüfusunun
5'te biri İstanbul'da yaşıyor. Biz arazi geliştirme konusunda sadece
İstanbul başlığıyla konuşuyoruz. İstanbul'da arazi geliştirme konusu
iki tarafı denizle çevrili, büyük bir kısmı su havzaları, bir kısmı
tarım alanı, büyük bir kısmı kuzey ormanlarıyla çevrili istisnai bir
yer. Bu alanda arazi geliştirme konusu uzun saatler tartışılabilir.
İstanbul'un olası bir deprem konuşuluyor. İstanbul'da asıl olan şey 15
milyonluk kent var. Planlama anlamında nüfusun nereye oturacağını
konuşulması gerekir. Sonrasında İstanbul'da asıl olan şey sosyal
konutları yapıp, oraları doldurmak değil şehrin içinde sıkışmış
alanları bir şekilde desantrale edilmesidir. Şehrin içerisinde
kilometrekarede 45-50 bin kişinin yaşadığı alanlar var. Arazi
geliştirme konusunda çaresiz değiliz, uğraşıyoruz. Bunun için sosyal
konut üretiminde uğraşıyoruz. Bu rakamlar şişmesin diye ihalelerimizde
gayret gösteren ekibiz. Açık ihale yapıyoruz ama fiyatlarında şişerse
kime satılacak? Sektör belli. Bunun dışında kalan 81 vilayet her
alanda TOKİ, devlet anlamında gayrimenkul arazisi olan devletiz.
Geliştirilebilir, ancak bir şehirde arazi geliştirsek burada nüfus
talebi olması lazım. Örnek verecek olursak, Karaman'da son 2.5 yılda 2
bine yakın konut yaptık. Şuanda talep toplamadayız. Son koyduğumuz 500
konuta 6-7 katı kurayla müracaat var. Erzurum'da nüfus artışı yok. Ama
arz ettiğimiz konutlara 4-5 katı talep geliyor. Son 2.5 yılda orada
bin 500- 2 bine yakın konut satıyoruz. Bir insanın bir şehirde konut
sahibi olması o insan orada yaşamasıyla alakalı en önemli aidiyettir.
Bizim için de İstanbul çok önemli. Biz, kamu kaynaklarından direkt
gelir alan ve harcayan bir kuruluş değiliz. Geliri kendimiz
geliştirmeye çalışıyoruz. İstanbul yada Ankara'da veya Nevşehir'de
ürettiğimiz arsalardan hasılat paylaşım metodunu ihale ediyoruz, bu
dostlarımız proje geliştiriyor. O gelen gelirle Anadolu'da sosyal
konut inşa ediyoruz.'

ÖZCAN TAHİNCİOĞLU: ÜST KURUL OLUŞTURMAMIZ LAZIM

Gayrimenkul sektöründe bir üst kurulun ya da platformun
oluşturulması önerisinde bulunan Tahincioğlu Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Özcan Tahincioğlu, “Türkiye müteahhitlik anlamında çok
ileride. Hepimiz geliştirici firmayız ama enerjimizin ve zamanımızın
yüzde 80'i bürokrasiye gidiyor. Bu ciddi kayıp demek. Bürokrasi
demişken burada da değerli bürokratlar varken, koordinasyonu
artırmamız lazım' dedi.
Aslında Türkiye'nin ihtiyacı olan konutların daha alt gelir
seviyelerine hitap eden ucuz konutlar olması gerektiğini belirten
Tahincioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bizler de geliştiriciler olarak talebin olduğu yönde çalışma
yapmak istiyoruz ancak arsa fiyatlarının pahalılığı nedeniyle üst
gelire hitap etmek zorunda kalıyoruz. Ben de kesinlikle bu sektörde
balon olduğuna inanmıyorum. Makro ekonomiye baktığımızda bunu
görüyoruz. Alt kısımlarda sıkıntılar yok değil. Hep şikayet ediyoruz
ama aslında bizim bir takım şeyleri göz önünde bulundurarak çalışma
yapmamız gerekiyor. Bu arz talep dengesini daha iyi götürebilmek için
platform oluşturmakta fayda var. Büyümenin lokomotifi haline gelmiş
sektör haline geldiysek, bağımsız bir üst kurul, farklı bir platformla
bu diyalogu oluşturmamız lazım. Ticari gayrimenkullerdeki sıkıntıları
giderici mahiyette önlemleri almamız gerekiyor. Özellikle son dönemde
doların oynaması haklı olarak perakendecilerin şikayetlerine neden
oluyor. O konuda farklı görüşmeler yapıyor. Ama üst kurul önemli.'

OTOMATİKMAN GAYRİİHTİYARİ OLARAK YÜZÜMÜZÜ DOĞU'YA DÖNDÜK

Son dönemde Avrupa'da yaşanan karalama kampanyalarının sektörü
etkilediğini söyleyen Özcan Tahincioğlu, 'Gayrimenkule gelen yabancı
sermaye konusunda son 10 yıla bakarsak yüzümüzü batıdan doğuya
döndüğümüzü görüyoruz. Otomatikman gayriihtiyari olarak yüzümüzü
doğuya döndük. Daha düşük getirilere razı olabilen, Türkiye'nin
geleceğine inanan sermaye oldu bunlar. Bunu direkt ürün satışında
yabancı alımlarda da gördük. Avrupa'da yaşanan ciddi karalama
kampanyasının hepimizi ilgilendirdiğini düşünüyorum. Finans sektörünü
de, bizi de etkiliyor. Yabancı gayrimenkul konusunda direkt yatırım
çok az seviyede ama onların olmadığı yerde bizim oyun alanımız
genişliyor. Bu yüzden çok da şikayetçi olduğum söylenemez' dedi.

SÜLEYMAN ÇETİNSAYA: GEÇMİŞTE YAPILAN HATALAR NEDENİYLE 7 MİLYON
SAĞLIKSIZ KONUT STOKUMUZ VAR

Artaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya, gayrimenkul
sektörünün sağlıksız konutlarda yaşamını sürdüren insanlara yönelmesi
gerektiğini söyledi. Türkiye'de 7 milyon sağlıksız konut stokunun
olduğunu söyleyen Çetinsaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ekonomik imkanları dar olan bir aileden geliyorum. 1963 senesinde
İstanbul'a geldiğimizde babamız bize bir bodrum daire tuttu. Bu
kiralıktı. Akşamları yattığımızda hafif bir rutubet ve ıslaklık vardı.
Ben 1977 yılından beri bu sektördeyim ve 40'ıncı senem. O günden
bugüne bodrum yapmadım. Hukuki sorun da yaşamadım. Bizim amacımız,
sizlere nitelikli bir konut yapmak. Bu konutta sağlıklı ve nitelikli
oturmanızı sağlamak. O çocukların, ailelerin daha eğitimli ve daha iyi
yetişmesine aracılık etmek. Tabi ki bir şeyler kazanmak için gayret
ediyoruz ama hiç kimse parayı öbür tarafa götürmüyor. Türkiye
ekonomisinin biz sadece yüzde 20'ine hitap ediyoruz. Yüzde 80'in
konuta ihtiyacı var. Hepimizin kiracı olmaması için gayret ediyoruz.
Geçmişte yapılan hatalar nedeniyle 7 milyon sağlıksız konut stokumuz
var. Sağlıksız bölgede yaşayan insanlarımız bizleri ilgilendiriyor.
Onların da kalitelerini yukarıya doğru taşırsak hepimiz rahat
edeceğiz.' Kentsel dönüşümde vatandaşlarla müttehitlerin karşı
karşıya kaldığını söyleyen Çetinsaya, bu konuda çalışma yürütülmesi
gerektiğini söyledi. Çetinsaya, 'Kentsel dönüşüm geç kalınmış ama
kanun çıkması da güzel bir şey. Üç yasa çıktı. 2012-13'te
vatandaşlarımız bunu anlamaya çalıştı. Kentsel dönüşüme konuttan
dönüşümde arada sıkıntılar yaşanıyor. Tabi bakanlık da araya bazen
giriyor ama maalesef vatandaşlarımızı tatmin etme arzusu zor oluyor.
80 öncesi hisseli tapular vardı. Bu hisseli tapulardan elde edilen
yerleşimler var. Bunlara altyapı getirilmiş. Kentsel dönüşüme
başlandı' dedi.
Başlangıcın güzel olduğunu ancak kentsel dönüşümde vatandaşla
müteahhit karşı karşıya geldiği zaman anlaşmasının mümkün olmadığını
belirten Çetinsaya, 'Vatandaş ve müteahhit arasında huzursuzluklar
oluyor. Bazı müteahhitlerin iflasına neden olabiliyor. Fikirtepe
örneği var. Çok büyük yüzdelerle olan hadiseler var. Bizim sağlıklı
konut yapmamız için lütfen ilçe belediyeleri de devreye girerek,
vatandaşlara müteahhitlerin orta yolu bulması gerekir. Üç beş bina ile
değil ada bazında olması gerekiyor. İnşaat sektörümüzün en önemli
sorunlarından birisi de budur. Vatandaşın varı yoğu tek bir ev. Onu
sıkıntıya sokarken onun hayalleri de biter. Bunu ön planda tutmamız
gerekiyor' diye konuştu.

ZİYA YILMAZ: BU FIRSATI İYİ DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM

Kentsel dönüşümle hem Türkiye'nin hem de sektörün bir fırsat
yakaladığını söyleyen DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz,
'Biz insanların barınma ihtiyaçlarını gideriyoruz. Ülkemize değer
katan bugün değil yarın da değer kazanan vizyoner projeler üretiyoruz.
20 yıl geriye dönüp baktığında kendiyle gurur duymasını istiyoruz'
dedi.
Türkiye 1999 Marmara depreminden sonra çok güzel fırsat
yakaladığını söyleyen Ziya Yılmaz, şunları söyledi:
'Dönüşümü yaparken kentsel dönüşümden başladık şimdi yenilemesine
başladık. Bu fırsatı iyi değerlendirmemiz lazım. Bunu
değerlendiremezsek fırsatı kaçırmış oluruz. Rant aslında artı bir
değerdir. Rant olması gerekiyor. Bu ülkelerin milletlerin devamı için
olması gereken bir şeydir. Bir takım yönetmeliklerdeki eksiklikler ve
bazı yerel belediyelerin durumdan uzak durması, çantacı tabir
ettiğimiz bazı kişilerin, araziye girdiklerinde ‘ben buradan para
kazanırım' bakışı, olayı çıkmaza itti. Yarın 20-30 yıl geriye
döndüğümüzde ‘keşke değerlendirseydik bunu' demememiz lazım. Sektörle
ilgili ülkemizde bazı bölgelerde arz fazlalığından sıkışmalar
olabiliyor. Bugün Londra 58 milyarlık yurt dışına konut satıyor. Biz
daha yeni yeni 4 küsura geldik. Bunu bakkal düzeninde değil de
profesyonel elden geçirilmesi lazım. Son zamanlarda yaşanan olaylardan
dolayı vitrini düzeltebiliriz ve pastadan ciddi pay alabiliriz.'

DHA




'
12:309.544
Değişim :  0,14% |  13,74
Açılış :  9.565  
Önceki Kapanış :  9.530  
En Düşük
9.508
En Yüksek
9.602
imkb grafik
BIST En Aktif Hisseler12:30
DERIM 46,42 34.276.408 % 10,00  
VERUS 289,50 21.340.803 % 9,97  
UZERB 657,00 2.321.838 % 9,96  
ASUZU 114,80 495.454.915 % 9,96  
CONSE 6,25 42.487.918 % 9,84  
12:30 Alış Satış %  
Dolar 32,4969 32,5043 % 0,18  
Euro 34,7903 34,8169 % 0,28  
Sterlin 40,3548 40,5571 % -0,26  
Frank 35,6101 35,7886 % -0,17  
Riyal 8,6263 8,6695 % -0,41  
12:30 Alış Satış %  
Gümüş ONS 28,41 28,44 % 0,66  
Platin 944,31 945,45 % 0,66  
Paladyum 1.031,05 1.036,31 % 0,66  
Brent Pet. 86,77 86,77 % 0,66  
Altın Ons 2.379,38 2.379,69 % 0,66