ANALİZ-Strateji Güncelleme(Burgan Yatırım)
		
			20.06.2016 11:22
			
			
		 	
	
		
			
 
			
		
		     Burgan Yatırım ( http://www.burganyatirim.com.tr/ ) Tarafından 
Hazırlanan Analiz:
    "STRATEJİ GÜNCELLEME - Yaz aylarında nispeten hafifleyen gündem 
borsa için toparlanma fırsatı…
    Yılın ilk 4 ayında en iyi performans gösteren borsalardan biri 
olan BIST, son iki ayda Gelişmekte Olan Piyasalar endeksinin de 
gerisinde kalarak önceki aylardaki  kazançların büyük kısmını geri 
verdi. Başbakanın sürpriz istifası  ile hareketlenen politika, küresel 
büyüme endişeleri, FED faiz artırımı ile ilgili beklentilerde yaşanan 
dalgalanma ve Brexit gibi yoğun küresel gündemin zorladığı bir ortam 
BIST'in daha sert düşmesine sebep oldu. Oldukça yoğun geçen Haziran 
ayı yavaş yavaş geride kalırken güneşli günler de iyice kendini 
hissettirmeye başladı. Bu hafta İngiltere'deki Brexit oylamasından 
sonra küresel gündemin yaz aylarında biraz rahatlayacağını, içeride de 
Meclis'in tatile girmesiyle seçim tartışmalarının bir süre arka planda 
kalacağını ve piyasalara nefes alacak zaman vereceğini düşüyoruz. 
    Yaz aylarında daha sakin bir politik atmosfer… Mayıs-Haziran 
aylarında hararetlenen politik tartışmalar ve artan seçim beklentileri 
yaz aylarında Meclis'in de tatile girmesiyle azalacaktır. AKP'nin bir 
seçim veya referandum kararı almadan önce MHP ile ilgili gelişmeleri 
ve dokunulmazlığı kaldırılan Milletvekilleri ile ilgili yargı sürecini 
bekleyeceğini düşünüyoruz. Kapsamlı bir anayasa hazırlığı ve 
tartışmaları için de zamana ihtiyaç olacağı varsayımıyla bu yılın geri 
kalanında bir referandum veya seçim olma ihtimalinin azaldığını, bu 
ihtimalin daha çok 2017 baharına kaldığını düşünüyoruz.
    Faiz düşüşü hisse senetleri için kısa vadede pozitif… Gelişmiş 
ülkelerin tahvil getirilerinde yaşanan düşüş ve TCMB'nin faiz 
indirimlerinin desteğiyle bono ve mevduat faizlerinde çoğunluğu ikinci 
çeyrekte olmak üzere, yılbaşından bugüne yaklaşık 85 baz puan düşüş 
gözlendi. Bu dönemde Yabancı Para faiz oranları ise büyük ölçüde yatay 
kaldı ancak yılbaşına kıyasla fonlama imkânlarının rahatladığını 
söyleyebiliriz.    
    Hisse senetlerinin son iki aylık kayıplarını yaz aylarında bir 
miktar telafi etmesini bekliyoruz… BIST-100 Nisan ayında gördüğü zirve 
seviyeden bugüne son iki ayda dolar bazında %16 değer kaybederken, 
MSCI GOP endeksine kıyasla da %8 daha zayıf performans gösterdi. 
Mevcut fiyat seviyelerinde Türk hisselerinin Fiyat/Kazanç iskontosu 
son zamanların en yüksek seviyesindedir. Risksiz getiri oranını 
değiştirmeden modellerimizde yaptığımız güncellemeler sonrası endeks 
için hedef değerimiz bir miktar gerileyerek 92,500'den 90,000 
seviyesine düşmüştür. Bununla birlikte, ileriye yönelik 12 aylık F/K 
oranını 8.3 ve yükselme potansiyeli %20 olan BIST için kısa vadeli 
görüşümüzü pozitif yönde güncelliyoruz. 
    Bankacılık sektörü için kâr büyümesi beklentileri güçlü olmaya 
devam ediyor… İlk çeyrek sonuçları bankacılık sektörü için 
beklentilere paralel gerçekleşmişti. İkinci çeyrek verilerinde de şu 
ana kadar dikkate değer bir bozulma gözlenmiyor. Bankacılık sektörü 
için yıllık kâr büyümesi beklentimizi, net faiz marjında ve faaliyet 
giderlerinde gözlenen iyileşmeyi dikkate alarak %34'e yükselttik. 
Bununla birlikte, son dönemde aktif kalitesindeki bozulmanın son 
dönemde bir miktar hızlandığını da gözlemliyoruz. Yüksek kâr artışına 
ve cazip çarpanlara rağmen, aktif kalitesine dair endişeler ve 
TCMB'nin aşırı güvercin olma ihtimali yatırımcıları bankacılık 
hisselerinden uzak tutuyor. Ancak ortalama %27 getiri potansiyeli 
öngördüğümüz sektör hisselerinde risk/getiri dengesinin cazip olduğunu 
düşünüyoruz.
    Reel sektör hisselerinde kâr tahminlerini aşağı çektik…  Her ne 
kadar ilk çeyrek GSYI büyümesi beklentileri aştı ise de borsadaki reel 
sektör şirketlerinin bilançolarında aynı derecede güçlü bir faaliyet 
performansı gözlemlemedik. Bununla birlikte, öncü göstergeler ekonomik 
aktivitede Nisan-Mayıs aylarında bir yavaşlamaya işaret ediyor. Bir 
taraftan zayıf seyreden turizm sektörü, diğer taraftan küresel 
piyasalara bağlı seyreden girdi maliyetlerinde düşüşün durmuş olması 
ve son aylarda emtia fiyatlarında yukarı yönlü düzeltmelerin 
yaşanması, reel sektör şirketlerinin gelirlerini ve kâr marjlarını bir 
miktar baskılayacaktır. Öte yandan, TL'nin son dönemde dolar ve euro 
karşısında değer kaybı, Japon yeninin güçlenmesi gibi gelişmeler de 
bazı büyük reel sektör hisselerinin kâr beklentilerinde aşağı yönlü 
revizyonlara neden oldu. Böylece, reel sektör hisseleri için daha önce 
öngördüğümüz ortalama %21 kâr büyümesini son güncellemelerle %13'e  
revize ettik. Havacılık ve elektrik sektörü için daha önce nötr olan 
görüşümüzü negatif, otomotiv sektörü için ise nötr olan görüşümüzü 
pozitif olarak revize ettik. Demir çelik ve inşaat sektörleri için ise 
daha önce negatif olan görüşümüzü nötr olarak değiştirdik. 
    Belli başlı hedef değer değişiklikleri… Bankacılık sektöründe 
yaptığımız hedef değer ve fiyat değişiklikleri Akbank (yukarı yönlü 
%5, 8.7TL), Halkbank (aşağı yönlü %4, 13.7TL) ve İşbank (aşağı yönlü 
%8, 6.7TL) olarak gerçekleşti. Hedef değerini aşağı çektiğimiz 
şirketler THY (%28 aşağı yönlü, 6.5TL) ve Pegasus'tur (%12 aşağı 
yönlü, 14.5 TL). Hedef değerlerini yukarı çektiğimiz şirketler ise, 
Erdemir (yukarı yönlü %8, 4.3TL), Anadolu Cam (yukarı yönlü %10,2.2TL) 
ve Akenerji'dir (yukarı yönlü %11, 1TL)
    Öneri değişiklikleri… Erdemir, Ford Otosan, Türk Telekom ve 
Turkcell için önerilerimizi SAT'tan TUT'a  Vakıfbank için önerimizi 
ise TUT'tan AL'a çektik.
    En Beğendiğimiz Hisseler
    Tüpraş: Zayıf dizel marjları hisse fiyatını fazlasıyla etkiledi, 
son dönemde marjlar toparlanıyor, değerleme olarak çok cazip 
seviyelerde
    BİM: Tarihsel çarpanlarına ve benzerlerine göre cazip, güçlü 
büyüme trendi devam ediyor
    TSKB: Düşük risk, yüksek kârlılık, artan fonlama maliyetlerine 
daha az duyarlılık
    İş Bankası: Güçlü aktif kalitesi ve mevduat toplama kabiliyeti, 
komisyon gelirlerinde potansiyel iyileşme, değerleme çarpanları çok 
cazip
    Yapı Kredi: Büyüyen gelirlerle kârlılık iyileşiyor, Visa hisse 
satışı kârlılığa ilave katkı sağlayacak, yakın gelecekte sermaye 
artırımı beklenmiyor
    Aksigorta: Olumsuzluklar geride kaldı, cazip çarpanlar ile 2016 
karlılığında güçlü toparlanma
    Soda Sanayi: Yabancı para gelirleri, güçlü satış performansı, 
cazip çarpanları ve artan işlem hacmi daha çok yatırımcının ilgisini 
çekmeye aday
    En az tercih
    Arçelik: Olumlu gelişmeler fiyatlandı, hisse 2016 için 16.8x F/K 
ve 8.5 PD/FAVÖK ile işlem görüyor
    Coca-Cola İçecek: Zayıf 2016 karlılık görüntüsü devam ederken, 
pahalı çarpanlar düşük büyümeyle zıt görünüyor
    Pegasus: Yüklü yatırım harcaması, gelirler ve maliyetlerde baskı 
oluşturmakta
    Politik Görünüm
    Öncelik «Başkanlık Sistemi»… Geçtiğimiz iki ay içinde Başbakanlık 
ve kabinenin ani bir şekilde değişmesinin ardından, son günlerde 
politik gündem bir miktar yavaşlamış görünüyor. Tüm bu değişimin 
arkasındaki en büyük motivasyonun Başkanlık sistemine geçiş olduğu 
düşünülürse, önümüzdeki dönemde politik gündemi AKP’nin oyun planı 
belirleyecek gibi görünüyor: Muhalefetin desteğiyle veya seçim yoluyla 
olası bir anayasa değişikliği veya Başkanlık istemini de içeren yeni 
anayasayı Meclis’ten geçirecek 330 sandalye sayısına hatta mümkünse 
367 sandalye sayısına ulaşmak. Meclis’in yaz tatili yaklaşırken ve MHP 
gelişmeleri beklenirken politik gündem hafifledi… AKP’nin anayasa 
değişikliğine ilişkin teklifini sunması beklenirken, MHP içinde 
yaşanan liderlik çekişmesi ve TBMM’nin 1 Temmuz itibariyle yaz tatile 
girecek olması, AKP’nin hemen harekete geçmesini zorlaştırıyor. MHP’de 
olası bir lider değişikliğinin AKP’nin Başkanlık Sistemi’ne vereceği 
desteği azaltacağı ve olası bir baskın seçimde MHP’nin oy desteğini 
artıracağı düşünülüyor. Diğer taraftan, MHP içindeki olayların 
gelişimine göre, AKP’nin Meclis’in yaz tatili başlangıcını 1 
Temmuz’dan sonraya ertelemesi de mümkün. Ancak, son gelişmelere 
bakılırsa, AKP’nin kapsamlı bir anayasa değişikliği teklifi için 
sonbaharda Meclis’in yeniden açılmasını beklemesi ve yaz tatilini bu 
konuda kamuoyu oluşturarak geçirmesi ihtimalinin giderek arttığını 
düşünüyoruz. Bu durumda, erken seçim senaryoları da gelecek yılın 
ilkbaharına doğru ötelenebilir. Büyüme-odaklı ekonomi politikaları… 
Sorumlulukları azalsa da Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek yeni 
kabinede görev almaya devam ediyor. Ancak yeni hükümetin bunan böyle 
ekonomi politikalarında daha büyüme odaklı olacağını düşünüyoruz. Bir 
önceki hükümet döneminde açıklanan Reform eylem planı tam olarak 
geçerliliğini korumasa da, reformları arasında en önem verdiğimiz 
bireysel emekliliğe otomatik katılım ve kıdem tazminatı konuları 
gündemde yerini koruyor. Hayata geçirilmesi durumunda, bu iki 
reformun, 215 yılında %11.2’ye kadar gerileyen tasarruf oranını tekrar 
yükselişe geçirme yolunda önemli katkı yapabileceğine inanıyoruz. 
Ancak, ilkinin düşük-gelirli çalışan üzerindeki ve ikincisinin işveren 
üzerindeki ek yükleri düşünüldüğünde hayata geçirilmesi kolay 
olmayabilir. Hükümet aynı zamanda yatırım ortamını iyileştirecek bir 
takım önlemler üzerinde çalışıyor. Doğru yönde atılacak adımlar 
olmakla birlikte, yatırım ortamı öncelikle politik istikrar, az 
jeopolitik risk ve güvenlik endişeleri, ve güvenilir bir yargı 
sisteminden besleniyor.
    Ekonomik Görünüm
    Türkiye ekonomisi tüketim ile büyüyor… 2016 yılının ilk çeyreğinde 
Türkiye ekonomisi yıllık %4.8 büyütken, itici güç tamamen özel ve kamu 
tüketimindeki artışlar oldu. Net ihracatın katkısının negatife dönmesi 
ile, büyümenin artış hızı bir önceki çeyreğe göre hafif yavaşladı. 
Öncü göstergeler, ikinci çeyrekte daha belirgin bir yavaşlama 
olabileceği sinyali veriyor. Nisan sanayi üretimi verisi ikinci 
çeyrekte belirgin olarak bir gerilemeye işaret ederken, PMI son üç 
aydır kritik 50 eşiğinin altında seyrediyor ve imalat sanayi 
görünümünde bir bozulma gösteriyor. İhracat zayıf seyrederken, turizm 
sektöründe daralma derinleşiyor. Böylece, ikinci çeyrekten itibaren 
ekonomik aktivitenin artışının hız kaybedeceği ve 2016 yılı GSYH 
büyümesinin %3.5 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 
    Turizm sektöründe daralma derinleşirken, ihracat zayıf seyrediyor… 
Turizm gelirleri, Rusya yaptırımları ve güvenlik endişeleri ile, yılın 
ilk dört ayında yıllık %20 daraldı, ve yaz aylarına yaklaştıkça 
kötüleşmenin hızlandığı gözleniyor. Yabancı ziyaretçi sayısının yıllık 
%27 azalacağı ve kişi başına harcamanın %10 düşeceği varsayımı ile, 
2016 yılında turizm gelirler kaybının 8-9 milyar dolar olacağını 
tahmin ediyoruz. Hesaplarımıza göre, böyle bir daralmanın GSYH 
büyümesini 0.8-1.0 puan arasında aşağı çekme riski bulunuyor. Son 
dönemde, Türkiye ve Rusya arasında ilişkilerin onarılması yönünde bazı 
adımlar olsa da, bu çabaların ancak turizm sektörü üzerinde 
orta-vadede olumlu sonuçları olacağını düşünüyoruz. İhracat 
performansı ise, AB’ye ihracattaki artışa rağmen, jeopolitik sorunlar, 
düşük petrol fiyatlarının komşu ülkelere etkileri ve yavaş küresel 
büyüme nedeniyle baskı altında kalmaya devam ediyor. Küresel büyüme 
endişelerinin ve jeopolitik risklerin ihracat üzerinde etkili olmaya 
devam edeceğini tahmin ediyoruz.
    Enflasyon mevcut seviyelerde sürdürülebilir mi? Gıda 
fiyatlarındaki düşüş ile, yıllık enflasyon son üç yılın en düşük 
seviyesi olan %6.6 seviyesine geriledi. Yıllık gıda enflasyonu ise 
%2.5 ile, son beş yıl ortalaması olan %9.5’in oldukça altında 
seyrediyor. Çekirdek enflasyon %8.8 seviyesine doğru hafif gerilerken, 
hizmet enflasyonunun %8.5’ler seviyesinde yapışkan kalmasının ve gıda 
enflasyondaki düşüşün kalıcı olmama ihtimalinin orta vadeli enflasyon 
görünümü açısından temkinli olmayı gerektirdiğini düşünüyoruz. Baz 
etkisinin terse dönmesi ile, yıllık enflasyonun Haziran ayında baz 
%7.0-7.5 aralığına yükseleceğini  ve yılın son çeyreğinde %7.5-8.0 
bandında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
    Para politikasının sadeleşmesi mümkün mü? TCMB Başkanı ve Para 
Politikası Kurulu üyelerinin değişmesi ile beraber, önümüzdeki dönemde 
para politikasının sadeleşeceği yolundaki yönlendirmeler ağırlık 
kazandı. TCMB, Mart ayından itibaren, marjinal fonlama oranını toplam 
125 baz puan düşürerek %9.5’e çekti ve faiz koridorunu 225 baz puana 
daralttı. İhtimalini az görmekle beraber, sadeleşme yolunda, politika 
faiz oranında (%7.5) ortalama fonlama oranına doğru (mevcut seviyesi 
%8.3) olası bir düzenleme yapılması TCMB’nin kredibilite açısından 
olumlu algılanabilir. Ancak, para politikasının sadeleştiği kanaati, 
ancak gerektiğinde TCMB’nin politika faizini artırabildiği durumda 
geçerlilik kazanacak diye düşünüyoruz. Kredi faizi için önemli bir 
gösterge olduğu düşünüldüğünde, şimdiye kadar TCMB’nin üst bandın 
indirilmesi yönündeki adımlarını para politikası duruşunun 
gevşetilmesi olarak algıladık. TCMB’nin Haziran ayında marjinal 
fonlama oranını 50 baz puan daha indirmesini bekliyoruz. Ancak Türk 
Lirası’nda ciddi bir zayıflama olmaması durumunda, gevşeme adımlarının 
önümüzdeki dönemde de devam etme ihtimalini dışlayamıyoruz.
    2016 kâr beklentileri: Reel sektör hisselerinde aşağı yönlü 
revizyonla
    Araştırma kapsamımızdaki hisseler için daha önce %21 olan 2016 
yılı için kâr büyümesi tahminini %13’e çektik. Reel sektör şirketleri 
için daha önce %14 olan büyüme tahminimiz, büyük ölçekli birkaç 
şirkette yaptığımız aşağı önlü revizyonlar sonrası %-2’ye geriledi. 
Bankacılık sektöründe ise toplam kâr büyümesi %28’den %34’e yükseldi.
    En belirgin aşağı yönlü revizyon havacılık sektöründe... Zayıf 
seyreden turizm sektörü ve kur pozisyonlarının olumsuz etkisini 
dikkate alarak THY ve Pegasus’ta hem esas faaliyet hem de net kâr 
tahminimizde önemli miktarda aşağı yönlü revizyon yaptık. Tüpraş ve 
Migros yıllık tahminlerimizde en belirgin aşağı yönlü revizyon 
yaptığımız diğer iki hisse. Bunların yanı sıra, Erdemir’de kâr 
tahminimizi, sektörde son dönemdeki fiyat dinamiklerini dikkate alarak 
bir miktar arttırırken Türk Telekom’da beklediğimizden zayıf 
gerçekleşen 1. çeyrek sonuçlarından sonra yıl sonu tahminimizi biraz 
aşağı çektik.
    Bankacılık sektöründe toplam kâr beklentimizi %5 yukarı çektik… 
Düşen fonlama maliyetlerinin faiz marjı üstünde olumlu etkisi ve 
beklediğimizden daha iyi seyreden faaliyet giderleri yukarı yönlü 
revizyonlarda ana etkenler oldu. En belirgin artış Akbank ve YKB’de 
oldu.
    Sigortacılık sektörü için kâr beklentimizi %21 aşağı çektik. 
Sektörde en belirgin kâr revizyon Anadolu Sigorta’da oldu.
    Soda hisseleri satışı ile elde ettikleri bir defaya mahsus gelirin 
yansımasıyla Trakya Cam ve Anadolu Cam için yılsonu beklentilerimiz 
yükselirken, yılın ilk 5 ayında beklentilerin üstünde gerçekleşen 
satış hacimlerini dikkate alarak otomotiv hisselerinde kâr 
beklentimizi %9 yükselttik.
    Değerlemeler
    Son güncellemeler sonrası Araştırma kapsamımızdaki hisselerin 
toplam F/K oranı 2016 yılı için 9X, 2017 için ise 7.6X’dır.
    Bankacılık sektörünün 2016 yılı F/K oranı 5,7, PD/DD oranı ise 
0.7X’dir. Düşen hisse fiyatları ve artan kâr tahminleri ile bankacılık 
hisselerinin çarpanları Mart ayının altındadır. Kârlarda bozulma 
olmamasına rağmen bazı bankaların hisse fiyatları Ocak ayındaki düşük 
seviyelere yakındır.
    Reel sektör şirketlerde ise aşağı yönlü revizyonlar sonrası 
tahmini 2016 F/K çarpanı 12.2’ye yükseldi.
    Tüm bu güncellemeler sonrası 12 aylık endeks hedefimizi 92.500’den 
90.000’e çekiyoruz. BIST’in 2016T F/K oranı benzer ülkeler ortalaması 
olan 13.5’in oldukça altında ve Rusya’dan sonra en düşük çarpanla 
işlem gören piyasadır.
    Değerlemeler - BIST’in benzerlerine göre iskonto seviyesi hala 
yüksek
    BIST Gelişmekte Olan Ülkelere kıyasla hala %25 iskonto ile işlem 
görüyor. Oysa IMF’nin büyüme tahminleri ile yaptığımız kıyaslama 
gösteriyor ki gelecek bir-iki yılda GOPP ortalama büyümesi ile Türkiye 
büyümesi arasındaki fark Türkiye lehine daralacak. Dolayısıyla artan 
iskontonun sebebi büyüme dinamikleri olamaz.
    BIST’in ileriye yönelik 12 aylık F/K oranı 2 yıllık ortalamasının 
%18, 5 yıllık ortalamasının %16 altındadır.
    BIST’in GOP ortalamasına kıyasla %33’lük F/K iskontosu son 5 yılın 
en yüksek seviyesindedir.
    BIST’in EMEA’e kıyasla %22’lik iskontosu da son dönemlerin en 
yüksek seviyesinde." 
                           ****** 
    Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım
danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti,
aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen
bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı 
sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve
tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine
dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk getiri 
tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer 
alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize 
uygun sonuçlar doğurmayabilir... 
                           *******
    Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
    http://www.foreks.com
    http://twitter.com/ForeksTurkey