Stratejistler, 2020`de `en avantajlı varlık grubu` olarak borsaya işaret ediyor
09.02.2020 12:00Son güncelleme : 10.02.2020 12:01
Piyasalarda yılın ilk ayı önemli ekonomik, siyasi ve jeopolitik olayların gölgesinde geride kalırken, Türkiye`de önde gelen kurumlar tarafından hazırlanan strateji raporlarında 2020`de yurt içi varlık grupları arasında borsanın öne çıkacağı, BIST 100 endeksinin 140.000 bin puanın üzerini göreceği belirtiliyor.
AA
Ekonomi ile siyasetin iç içe geçtiği ve piyasalarda fiyatlamaların yerelden daha çok dış gelişmelerle oluştuğu son yıllarda, yatırımcıların portföy dağılımında döviz ve altın gibi daha bilinen varlıkların ağırlıklı olduğu görülüyor.
Son yıllarda sermaye piyasalarına ilgi artsa da Türkiye'de henüz istenen seviyeye gelinemediği görülürken, bu yıl stratejistler tarafından hazırlanan raporlarda borsanın büyük potansiyel taşıdığına işaret ediliyor.
AA muhabirinin Garanti BBVA Yatırım, Deniz Yatırım ve Gedik Yatırım tarafından hazırlanan strateji raporlarından derlediği bilgilere göre, bu yıl Türkiye'de enflasyon yüzde 8,5-9,5 arasına gerileyerek tek haneyi görecek. Ekonomik büyüme öngörülerinin 2020 için yüzde 3,5 ila yüzde 4,5 arasında değiştiği raporlarda, dolar/TL'nin yıl sonunda 6,40-6,50 düzeyinde seyredeceği tahminine yer veriliyor.
Garanti BBVA Yatırım ekibi tarafından hazırlanan strateji raporunda, 2020'nin, merkez bankalarının ne yapacağının tartışılacağı, jeopolitik olayların izleneceği ve çoğu zaman ekonomik gelişmelerden çok haber akışına göre yatırımlara yön verileceği bir yıl olacağı vurgulandı.
Geçen yıl faiz artırım politikasından çark ederek faiz indirimlerine başlayan Fed'in öncülüğünde, dünyada düşük faiz ortamının süreceği belirtilen raporda, gelişmiş ülke merkez bankalarının 2020'de de bilançolarını büyütmeye devam edeceği kaydedildi.
Türkiye'nin 2 yıl öncesine göre çok daha farklı olan ekonomik görünümüne kredi derecelendirme kurumlarının da kayıtsız kalamayacağının düşünüldüğü aktarılan raporda, 2020'de bu kurumlardan not artışı gerçekleştirmesinin beklendiği bildirildi.
"Dövizden TL'ye geçme fırsatı değerlendirilmeli"
Garanti BBVA raporunda, 2020'nin ilk çeyreğinin haber akışı anlamında oldukça hareketli olduğu ancak Türk mali piyasaları açısından olumlu geçmesinin beklendiği vurgulandı.
Bu dönemin kazananının hisse piyasası olacağı aktarılan raporda, "Büyümedeki ivme artışı, düşük faiz ortamı ve destekleyici bir küresel ortam, oldukça uzun bir süredir benzer ülke piyasalarından ayrışan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksini yeni rekora taşıma potansiyeline sahip. Özellikle faizdeki düşüş nedeniyle BIST'e olan yatırımcı ilgisinin artması, kurumsal yatırımcıların portföylerinin daha büyük bir kısmını BIST'e ayırmaları ana senaryomuz." değerlendirmeleri yapıldı.
Raporda, bu yıla dair öngörülere de yer verilerek, şunlar kaydedildi:
"2020 için büyüme öngörümüz yüzde 4 düzeyinde. Yıl sonu enflasyon beklentimiz ise yüzde 8,5 seviyesinde. Öte yandan, TCMB'nin 2020'de 300 baz puan indirim yaparak politika faizini yıl sonunda yüzde 9'a çekmesini bekliyoruz. 2020’de kurdaki hareketlerin agresif olmayacağı beklentimize göre, bu yıl yatırımcıların oynaklık artışlarını dövizden TL'ye geçme fırsatı olarak değerlendirmelerini öneriyoruz."
"2020'nin ana teması büyümeye dönüş"
Deniz Yatırım Araştırma tarafından hazırlanan 2020 Strateji Raporu'nda da 2020'nin ana temasının büyümeye dönüş olduğu, sürecin ne kadar zaman alacağı konusunun değerlendirildiği belirtildi.
Bu yılın 2019'a kıyasla daha iyi bir performansa işaret edeceğinin öngörüldüğü aktarılan raporda, "Belirsizliklerin masadan kalkışı ve yatırıma dönüşü biraz daha zaman alabilir. Global büyüme 2019 ölçeğinde zayıf kalmayacak ama ciddi toparlanma görmeyi de beklemiyoruz." denildi.
Türk hisse senedi piyasasının 2020'de "en avantajlı varlık grubu" olarak değerlendirildiği aktarılan raporda, "Yüzde 12 risksiz faiz oranı kullanarak yaptığımız hesaplamaya göre, BIST 100 endeksi için gelecek 12 aylık dönemde 145.000 seviyesine ulaşıyoruz. Bu, aynı zamanda 123.000 endeks seviyesine göre yaklaşık yüzde 18 yükseliş potansiyeli anlamına geliyor. Öngördüğümüz yükseliş potansiyelinin bankacılık sektörü liderliğinde yaşanacağını değerlendiriyoruz." ifadeleri kullanıldı.
"Türkiye ekonomisi için 2020, toparlanma yılı olacak"
Gedik Yatırım'ın bu yıla ilişkin strateji raporunda ise küresel risk iştahının yüksek seyretmeye ve gelişmekte olan ülkeler açısından destekleyici kalmaya devam etmesinin muhtemel olduğu kaydedildi.
Raporda, geçen yıl küresel para politikalarının genişleyici yöne geçtiği anımsatılarak, "2020 başında küresel çapta birçok merkez bankasının, son 6 aylık dönemdeki genişleme adımları sonrasında 'bekle-gör' politikasına geçtiğini ve faizlerin kayda değer bir süre daha düşük seviyelerde kalacağı yönünde iletişim kurduğunu görüyoruz. Zira, küresel ekonomik görünüm halen desteklenme ihtiyacının sürdüğüne işaret etmekte. Yakın dönemde artan küresel risk iştahının bu yıl da yüksek kalmayı sürdürmesi, küresel finansal koşulların da gelişmekte olan ülkeleri destekleyici olmaya devam etmesi muhtemel." değerlendirmeleri yapıldı.
Türkiye ekonomisi için 2020'nin, toparlanma yılı olmasının beklendiği aktarılan raporda, şunlar kaydedildi:
"Türkiye ekonomisinde 2018'in ikinci yarısından 2019'un ilk yarısına kadar devam eden dengelenme eğilimi, 2019'un ikinci yarısı itibarıyla yerini kademeli bir iyileşmeye bıraktı. TCMB'nin yılın ikinci yarısında gerçekleştirdiği önden yüklemeli faiz indirimlerinin finansal koşullardaki sıkılığı azaltıcı etkisi reel ekonomiye gecikmeli olarak yansıyacağından geçen yılın 3. çeyreği itibarıyla ilk sinyallerini aldığımız toparlanmanın özellikle 2020'nin ilk yarısı itibarıyla daha gözle görülür hale geleceğini değerlendirmekteyiz. Önümüzdeki süreçte, ekonomik büyüme tarafında baz etkilerinin de destekleyici olacağı, enflasyonun önemli bir süre düşük çift haneli seviyelerde dengelenip 2020'nin ikinci yarısı ile tek haneli seviyelere yakınsamaya başlayacağı, cari dengenin tarihsel ortalamalara kıyasla daha sürdürülebilir ve yönetilebilir seviyelerde olacağı görüşümüzü korumaktayız."
Raporda, küreselde yüksek seyreden risk iştahı, Türkiye ekonomisinin dengelenmeden toparlanmaya geçiyor oluşu, Türk varlıkların değerlemeler açısından cazip seviyelerde olmayı sürdürmesi, TL'nin görece istikrarlı bir görünüm sergilemesi ve ülke risk primindeki düşüşün sürme potansiyeli gibi gerekçelerle Borsa İstanbul'un orta-uzun vadede önemli bir getiri potansiyeli taşıdığının düşünüldüğü belirtildi. Raporda, bu yıl endeksin 140.000 ve üzeri seviyelere hareketlenmesinin olası görüldüğü bildirildi.