`TL`nin değer kaybı daha fazla sürmez`
16.04.2015 10:18Son güncelleme : 16.04.2015 11:21
Bakan Canikli doların yükselmesiyle alakalı olarak; "Herkes rahat olsun, Bu seçime yöneliktir. Seçim sonuçlarını etkilemeye yöneliktir" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli kurdaki yükselişle ilgili olarak, "Türkiye içerisinde son aylarda yoğun bir şekilde ekonomideki gelişmeleri abartarak, olduğundan çok daha kötü gösteren bir projenin yürütüldüğünü hep birlikte görüyoruz.
Buradan sesleniyorum, TL'nin değer kaybetmesi sürmez. Bunun önündeki en büyük engel yabancılar olacaktır. Neden, borsanın yüzde 65'i yabancı ve TL'de. TL'nin değer kaybetmesinden en çok onlar zarar görüyor.'Önümüzdeki dönemlerde ne olur?' gibi sorular geliyor. Herkes rahat olsun. Bu seçime yöneliktir. Seçim sonuçlarını etkilemeye yöneliktir" dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Dolarda son günlerde yaşanan artış ve euro karşısında değer kazanmasını değerlendiren Bakan Canikli, doların euro karşısında bir miktar değerlendiğini ama Türk Lirası'nın değer kaybının daha fazla olduğunu söyledi. Doların fiyatının artması için hiçbir ekonomik nedenin bulunmadığının altını çizen Bakan Canikli, "Türkiye ekonomisinin her şeyi uzun yıllardan beri övülür. AK Parti dönemlerinde büyümesi, faiz oranlarındaki düşüş, reel enflasyondaki düşüş veya makro göstergelerdeki iyileşme sadece yumuşak karın olarak cari açığın yüksekliği gösterilirdi. Bütün derecelendirme kuruluşlarının raporlarında, uluslararası finans kuruluşlarının değerlendirmelerinde 'her şey çok iyi ama işte cari açık kırılganlık unsurudur' diye belirtilirdi. Cari açığın 60 milyar dolar gibi rakamlara yaklaştığı dönemlerde dahi böyle bir dalgalanma olmadı ve ekonominin genel görünüm itibariyle olumsuz bir algı hiç oluşmadı, hiçbir raporda da gündeme gelmedi. Olumlu yönler hep teyit edildi ama diğer tarafından da 'cari açık bir kırılganlık unsurudur ona dikkat edin' diye önerilerde bulunurdu" dedi.
"TÜRKİYE'NİN BUNDAN ETKİLENMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Bakan Canikli, hiçbir makroekonomik göstergede bir bozulmanın söz konusu olmadığını kaydetti. Cari açıkta çok ciddi bir iyileşmenin ve düşüşün söz konusu olduğunu vurgulayan Bakan Canikli, konuşmasına şöyle devam etti:"Bu da trend olarak devam ediyor, eğilim de devam ediyor. Bir miktar büyüme aşağıya geldi ama uluslararası tamamen konjonktürün bir gereği olarak. Ayrıntılara girmek istemiyorum ama en büyük ticari partnerimiz AB'de çok ciddi daralma yaşanırken Türkiye'nin bundan etkilenmemesi mümkün değil. Yani doğal olarak bizim ihracatımız da azalıyor. Artış var ama potansiyel olarak yapabileceğimiz ihracatın çok altındayız. Oradaki bir İngiliz vatandaşının satın alma gücü düştüğü zaman, daha az satın almaya başladığı zaman bu bütün tüketim malları kapsıyor. Türk mallarını da kapsıyor."
"TÜRKİYE'NİN CARİ AÇIĞINDA CİDDİ BİR İYİLEŞME VAR"
Büyüme göstergelerinde herhangi bir problemin bulunmadığına dikkat çeken Bakan Canikli, "Dolayısıyla büyüme göstergelerinde herhangi bir problem yok. Bunlar ve ayrıca orta vadede bizim geçmişte çok büyük sıkıntı olan enflasyon görünümünde ve beklentilerinde de aşağı yönlü daha iyileşme olacağı şeklindeki tahminler de ortada hem Merkez Bankası'nın hem de IMF'nin raporlarında Türkiye için söylüyorum. Neden? Petrol başta olmak üzere bütün mal piyasalarında fiyatlar düşüyor, konjonktür son derece uygun, dünyada faiz oranları sıfıra yaklaşmış. Yani bütün bunların hepsi makro göstergelerin Türkiye'nin de dahil olduğu küresel ölçekte tüm makro göstergeleri, ekonomik göstergeleri olumlu yönde değiştirecek beklentisi olurken artı olarak Türkiye'nin cari açığında yani hep kırılganlık faktörü olarak görülen cari açığında ciddi bir iyileşme var. Böyle bir ortamda bu hareketlenme meydana geliyor.
"DOLARIN DEĞER KAZANMASI ANLAMLIDIR"
Doların değer kazanması anlamlıdır. İşin birinci boyutu bu. TL'nin eurodan daha fazla oranda değer kaybetmesi kısmını söylüyorum. Genel olarak bakıldığında ekonomik kriterlerle, gerekçelerle izah edebiliyoruz dolardaki hareketi. İlk defa mark yerine euro kullanmaya başlandığında 1 euro 1.2 dolardı. Sonra 0.9'a kadar düştü ve sonra 1.6'ya kadar çıktı. Yani euro-dolar karşısında. Maksimumla en uç noktalar arasındaki oynama oranı yüzde 75-80'lerde. Hatta bundan 5-6 ay önce 1.30'un üzerindeydi. Çok kısa süre içerisinde euro dolar karşısında yüzde 30'un üzerinde değer kaybetmiş oluyor. Euro-dolar karşısında bir yıl içerisinde ortalama olarak yüzde 45'lik bir değer kaybı söz konusu" diye konuştu.
"AVRUPA VE ABD'DE BÖYLE BİR TARTIŞMA YOK"
Türkiye'de dolarda yaşanan artış sonrası yapılan açıklamalara atıfta bulunan Bakan Canikli, yapılan açıklamaları eleştirdi. Hiçbir Avrupa ülkesinde böyle bir tartışmanın olmadığına dikkati çeken Canikli, "'Battık, öldük' gibi hiçbir tartışma yok, olmadı, hiçbir ekonomist de böyle düşünmedi. Tıpkı dolar daha önce değer kazanırken de öyleydi, değer kaybederken de öyleydi ABD'de. Çünkü 0.9'lardan 1.6'ya kadar çıktığı dönemlerde de ABD'de hiçbir ekonomist çıkıp doların-euro karşısında değerini orada bir sıkıntı kaynağı olarak görmedi. Bakın dalgalı kur politikası bu son derece normaldir. Belli dönemlerde bir zikzaklar olur. Hem bütün makro göstergelerde olur, enflasyonda, büyümede, işsizlikte ve en hareketlisi, en oynağı kurlar arasındadır. Yani para birimleri arasındaki inanılmaz oynaklıktır" şeklinde konuştu.
"DOLARIN DEĞER KAZANMASI TÜRK LİRASI İLE ALAKALI DEĞİLDİR"
Bakan Canikli, dolar ve euro arasında çok kısa sürede değişimlerin olduğunu belirterek, "Yani euro-dolar arasındaki bu değişim çok kısa sürede olunca biraz keskin oldu zikzaklar. Genel olarak son aylardaki euro-dolar arasındaki, daha doğrusu doların değer kazanması Türk Lirası ile alakalı değildir. 2014'dün Temmuz'undan 2015'in 14 Nisan'a kadarki dönem içerisinde Türk Lirası en çok değer kaybeden dördüncü para birimidir. İstatistiklerde dolar ve euroda değer kaybediyor ama dikkate alınmıyor. TL ve euro birlikte hareket ediyor. Euronun değerine göre baktığınız zaman euro ve TL'nin değerindeki değişmeler aşağı yukarı paralel çizgilerle çok az bir sapma, ayrışma meydana geliyor zaman zaman son günlerde olduğu gibi. Onun dışında trend euro ile TL'nin değeri paralel gidiyor. Dolar karşısında ikisi birlikte değer kaybediyor" diye konuştu.
"TL'NİN DEĞER KAYBI DAHA FAZLA SÜRMEZ"
Cari açık düşerken tam tersine Türk Lirası'nın normal şartlar altında kıymetlenmesi gerektiğini dile getiren Bakan Canikli, finansmanda herhangi bir sorunun bulunmadığını vurguladı. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Bakan Canikli, konuşmasına şöyle devam etti: "Son aylarda yoğun bir şekilde ekonomideki gelişmeleri abartarak olduğundan çok daha kötü göstererek lanse etme şeklinde bir projeyi çok net ve rahat olarak söyleyebiliyorum yürütüldüğünü hep birlikte görüyoruz Türkiye içerisinde. Yani daha da rakamlar bozulsun, özellikle kurdaki gelişme bozulsun ondan sonra bunlar fiyatlara yansısın, başka rakamlara yansısın ve seçim öncesinde insanlar bundan etkilensin de tercihlerini ona göre kullansınlar. Buradan sesleniyorum; TL'nin değer kaybetmesi sürmez. Bunun önündeki en büyük engel yabancılar olacaktır.
Neden, borsanın yüzde 65'i yabancı ve TL'de. TL'nin değer kaybetmesinden en çok onlar zarar görüyor. Borsada yatırım yapmış yüzde 65'ler. Bu aynı zamanda dalgalı kur politikasının da garanti mekanizmasını ve sistemini oluşturuyor. Hep bu konuşuldu. Yani ani çıkışları engelliyor. Çok ani çıkışlar olduğu zaman buna yabancılar TL'de olduğu için sadece borsada değil aynı zamanda kamu kağıtları piyasasında da yüzde 20'den fazla yabancı payı var. Yani burada meydana gelecek TL'deki değer kaybı bunları ciddi anlamda olumsuz yönde etkiliyor. Esasında TL'nin bu türlü ani ve rahatsız edici boyutlarda değer kaybını önleyecek olan bu yabancıların durumudur. Güvenlik mekanizması adeta, bir sigorta gibi düşünmek lazım."
"HERKES RAHAT OLSUN BU SEÇİME YÖNELİKTİR"
"'Önümüzdeki dönemlerde ne olur?' gibi sorular geliyor. Herkes rahat olsun. Bu seçime yöneliktir. Seçim sonuçlarını etkilemeye yöneliktir" diyen Bakan Canikli, "Euro-TL'nin gidişinde meydana gelen sapmalar, yani birlikte değer değişiminin euro-TL arasındaki fark kadar kısmına ilişkin gelişme tamamen seçime yöneliktir. Diğer kısmı ekonomiktir.
Doların genel olarak bir değer kazanmasından kaynaklanıyor. Son birkaç günden beri ona yönelik bir gelişme var. Önümüzdeki dönemler için hiç kimsenin en ufak kuşkusu olmasın. Rahatsız edici bir şekilde TL'den bir değer kaybı meydana gelmez ve bu rakamlarda rahatsız edeci rakamlar değildir. Bunlar son derece doğal beklenen şeylerdir. Belli açılardan da, özellikle cari açıdan da mutlaka faydası da olur. Kurda meydana gelebilecek olan bir artış yüzde 15 oranında fiyatlara yansıyor.
Yani yüzde 10'luk bir TL'nin değer kaybı olmuşsa, dövizin fiyatı artmışsa bu iç piyasada fiyatlar genel seviyesine yüzde 15 olarak yansıyor. Bu oran 2002 öncesinde çok daha yüksekti. Yani yüzde 50'lilerin üzerindeydi. Bu gelişme, 'öldük, bittik' anlamına gelmez. Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu özellik dikkate alınarak olumlu yönlerde meydana gelecektir. Elbette birtakım olumsuz yansımada olacaktır ama bu çok rahatsız edici boyutlara ulaşmayacaktır. Bunun önündeki güvenlik mekanizması da dalgalı kur politikası ve bunun sonucunda Türkiye gelmiş, yatırım yapmış yabancılardır. Dolayısıyla her şeyden önce bunlar müsaade etmezler.
Artış ekonomik değildir, seçimden sonra göreceksiniz en fazla seçime kadar bir miktar oynama yapılabilir ama seçimden sonra her şey normale döner. Varsayımımız istikrarlı bir yönetim sandıktan çıkması şartıyla. Eğer başka bir kombinasyonlar gündeme gelirse onun tartışması başkadır. Şuanda piyasanın tek parti, istikrarlı bir hükümet beklentisidir" dedi.