Ekonomide büyüme devam ediyor

01.09.2021 16:12
Türkiye 2021 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında büyüdü. Bu büyümeyi sadece baz etkisiyle izah etmek son dönemde sanayi ve hizmet sektöründeki pozitif ivmelenme ve çabayı, ihracattaki rekorları görmemek anlamına gelir. Hem yatırımlar hem de sanayi sektörü özellikle de ihracat kaynaklı olarak büyümeyi (yani diğer ifadeyle üretim odaklı sektörlerde büyümeyi) net olarak hissetmektedir. Ancak hizmet sektörü için pandemi etkileri ile birlikte bu büyümenin hissedildiğini söylemek zordur. Ayrıca bir önceki çeyreğe göre de yüzde 0,9 da olsa pozitif tarafta büyüme gerçekleşmesi yönün hala yukarı olduğunu ortaya koymaktadır.

EN YÜKSEK ARTIŞ YÜZDE 45,8 İLE HİZMET SEKTÖRÜNDE

GSYİH’yi oluşturan faaliyetlere baktığımızda bir önceki yılın aynı çeyreğine göre en yüksek artış yüzde 45.8 ile hizmet sektöründe görülmektedir. Pandemiden en çok etkilenen sektör hizmetlerdir. Hizmet sektörünün açılmalarla birlikte yeniden büyüyor olması toplum refahı açısından önemlidir. Hizmet sektöründeki büyüme ekonominin normale dönmeye başladığının da göstergesidir. Diğer taraftan hizmet sektöründeki büyüme diğer sektörlerin önümüzdeki dönem içerisinde artışa geçeceğinin ifadesidir. İkinci çeyrekte turizm sektörünün normalleşmesi ve restoran, kafe gibi hizmet yerlerinin açılışı hizmet sektöründeki büyümenin ana kulvarı olmuştur.

EN YÜKSEK İKİNCİ ARTIŞ YÜZDE 40,5 İLE SANAYİ SEKTÖRÜNDE

GSYİH’de en yüksek artış sağlayan ikinci sektör yüzde 40,5 ile sanayi sektörü olmuştur. Son dönem hem sermaye yatırımları hem sanayi üretimindeki gelişmeler bu durumun hiçte sürpriz olmadığını göstermektedir. Pandemide en yoğun sürecin yaşandığı 2020 yılı Nisan ayından beri sürekli artış gösteren sanayi üretimi Haziran ayında yüzde 23,9’luk artış göstermiştir. Yani sanayi sektörü büyümenin ana kulvarıdır.  Pandemi ile birlikte küresel çapta tedarik kanallarının Çin’den farklı ülkelere yönelmesi Türkiye sanayisi için önemli bir fırsat ortaya çıkarmıştır. Çin’de dahi salgının etkisi çok ciddi anlamda hissedilirken Türk sanayisinin hız kesmemesi önemli bir göstergedir. Diğer taraftan Çin’de imalat göstergelerinin altı ayın en düşük seviyesine gerilediğini görüyoruz. Çin’de Caixin imalat satın alma yöneticileri endeksinin Şubat 2020’den bu yana en düşük düzeyi olan 49,2 seviyelerine gerilemesi dünyanın en büyük ikinci ekonomisi üzerinde dahi pandeminin ne denli etkili olduğunun göstergesidir. Çin ile Türkiye 2020’nin pozitif büyüme gerçekleştiren iki ekonomisidir. Ancak tedarik zincirlerindeki değişim ve pandemi Çin ekonomisini negatif etkilerken Türkiye için fırsat penceresi oluşturmuştur. Haziran itibarıyla en güçlü istihdamın 293 bin kişi ile sanayi sektöründe gerçekleşmesi de büyümenin tabana yayılması açısından önemlidir. Sanayi üretimindeki hızlı artış büyüme üzerinde ihracatın net katkısını da artırmaktadır. 2021 yılı içinde ilk 7 aylık dönemde ihracatta 120 milyar doların aşılması yıl sonu itibarıyla tarihi rekor olan 210 milyar dolar seviyesinin de aşılacağının göstergesidir.  Böylelikle ihracat büyümenin güçlü lokomotifi olmaya devam edecektir. Nitekim mal ve hizmet ihracatı 2021 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 59,9 artış ile önemli bir katkı sağlamıştır. Yerleşik hane halkı harcamalarının ikinci çeyrekte yüzde 22,9 artması da büyüme içinde harcamaların katkısını göstermektedir.

İkinci çeyrek büyüme rakamları üzerindeki tek negatif katkı yüzde -22,7 ile finans ve sigorta faaliyetlerinde gerçekleşmiştir. Önümüzdeki dönem içerisinde bu alana dönük alınacak önlemlerle buradaki katkıda pozitife çevrilebilecek bir unsurdur.

GSYİH YIL SONUNDA 750 MİLYAR DOLARI AŞABİLİR

Cari fiyatlarla 2020 yılında 717 milyar dolar olan GSYİH 2021 yılı ikinci çeyreğinde 188 milyar 566 milyon dolar, altı aylık dönemde ise 377 milyar 21 milyon dolara ulaşmıştır. Büyüme rakamları artmaya devam ederse 2021 yılı için 750 milyar dolarlık GSYİH’ya ulaşmak mümkündür. Sadece baz etkisi değil reel olarak dolar bazında da büyüme yaşanmaktadır.

ULUSLARARASI KURULUŞLAR REVİZYONA GİDİYOR

Yeni rakamlar geldikçe uluslararası kuruluşlar ve kredi derecelendirme kuruluşları da Türkiye’nin büyüme rakamlarını güncellemektedirler. Geçen hafta Fitch daha önce 6,3 olan Türkiye’nin büyüme tahminini 7,9 seviyesine yükseltmiştir. Aynı şekilde Moody's yüzde 5 olan tahminini yüzde 6 seviyesine yükseltmiştir. S&P, JP Morgan, Goldman Sachs, Barclays gibi kuruluşların ve Dünya Bankası, IMF, OECD, UNCTAD gibi kurumlarında Türkiye’nin büyüme rakamlarını revize etme olasılığı yüksektir. Türkiye’de ikinci çeyrek büyüme rakamları da bugün itibarıyla 21,7 gibi yüksek bir rakama geldiğine göre bundan sonraki süreçte bu kurumlar sırasıyla revizyona gidip tahminlerini güncelleyeceklerdir.



Pandemi sonrasında tüm dünyada büyüme rakamları güçlenmektedir. Avrupa imalat sanayi bu şekilde güçlenmeye devam ederse Türkiye’nin ihracat kaynaklı büyümesi de devam edecektir. Bu manada ikinci çeyrek büyümesinin yüzde 57’sinin net dış talep ve yatırımlardan gelmesi anlamlıdır. Türkiye ekonomisi için beklentilerin pozitife dönmesi, öngörülebilirliğin artması, önümüzdeki aylardan itibaren enflasyonun düşüşe geçmesi ve olmazsa olmaz kur istikrarının sağlanması durumunda sürdürülebilir, nitelikli büyümeyi gerçekleştirmek olası gözükmektedir. Enflasyon ve kurlarda istikrar büyümenin dar gelirli ve sabit gelirlilere yansıtılması için zorunludur. Gelir dağılımında iyileşme ve kalıcı istihdam toplumun büyümeye bakış açısını da olumluya çevirecektir. Bu rakamlar ışığında yıl sonu büyüme yüzde 7’nin üzerinde gerçekleşecektir.