Yıl sonu enflasyonu yüzde 12`lik tahminlerin altında kalabilir
03.12.2019 14:21Son güncelleme : 04.12.2019 11:03
Enflasyonun kasımda aylık yüzde 0,38 ile piyasa öngörülerinden daha az artış kaydetmesinin ardından, ekonomistler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası`nın son Enflasyon Raporu ile 2020-2022 Yeni Ekonomi Programı`nda yıl sonu için belirtilen yüzde 12`lik enflasyon tahmininin altında kalınabileceğine işaret etti.
AA
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasımda aylık yüzde 0,38 ve yıllık yüzde 10,56 artış kaydetti.
AA Finans tarafından gerçekleştirilen enflasyon beklenti anketine katılan ekonomistler, kasımda TÜFE'nin yüzde 0,75 artacağını öngörüyordu.
Beklentilerden düşük gelen kasım ayı verileri, TCMB'nin yılın son Enflasyon Raporu ile 2020-2022 Yeni Ekonomi Programı'nda yıl sonu için belirtilen yüzde 12'lik enflasyon hedefinin altında kalınabileceğini ortaya koydu.
AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, enflasyonun kasımda yükselmesinde, geçen yılki vergi indirimlerinin mobilya ve ev aletleri gibi gruplarda yarattığı baz etkisi ve işlenmiş gıda fiyatlarında gözlenen yükselişin etkili olduğunu söyledi.
Meyve-sebze hariç diğer işlenmemiş ve işlenmiş gıda fiyatlarındaki artışın gıda enflasyonunu yukarı çektiğine işaret eden Bürümcekçi, enerji grubunda ise yüzde 0,55 ile geçen yılın üzerinde bir yükseliş izlendiğini kaydetti.
Bürümcekçi, kurlara hassas olan gruplarda sınırlı artış veya geri çekilme yaşandığına dikkati çekerek, "Giyim fiyatları mevsimlik artışının yüzde 2,7'yle geçen yılki artışın üzerinde olması da enflasyonu yukarı çekti. Böylece, yıllık TÜFE önceki ay bulunduğu yüzde 8,55 seviyesinden yüzde 10,56'ya çıktı." dedi.
Gıda enflasyonunun işlenmiş gıda fiyatları kaynaklı yükseldiğini aktaran Bürümcekçi, şunları ifade etti:
"TÜİK'in hesaplamasına göre geçen yıl kasım ayında işlenmemiş gıda fiyatları aylık yüzde 1,95 azalırken bu yıl yüzde 0,68 düşüş gösterdi. Dolayısıyla işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu yüzde 3'ten yüzde 4,3'e yükselirken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı yüzde 13,1'e çıktı. Böylece, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı yüzde 8,9'a yükselirken, yüzde 10 düzeyindeki Enflasyon Raporu gıda fiyatı yeni varsayımının altında kaldı. Endeks tarihindeki ortalama yıllık artışı yüzde 10 civarında olan gıda fiyatlarının 2019'daki seyri enflasyonun Merkez Bankasının yüzde 12 olarak revize ettiği yıl sonu tahmininden sapma konusunda önemli belirleyicilerinden biri olacaktır."
"TCMB YILI SON BİR İNDİRİMLE KAPATIP, BEKLEMEYE GEÇMELİ"
Haluk Bürümcekçi, manşet enflasyonda baz etkisinin yılın son ayda da aleyhte bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönem seyri açısından gıda fiyatlarının belirsizliği ve oynaklığı dışında, ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının görünümü, döviz kuru hareketleri ve kamu fiyat/vergi ayarlamaları enflasyon üzerindeki risklerin yönünü belirleyecektir. Kısa vadede, geçen yıl aralık ayında görülen negatif enflasyon gerçekleşmesinin oluşturduğu baz etkisi yukarı yönde etkide bulunacaktır. Buna ek olarak, son dönemdeki kur artışı ile yıllık bazda kur sepeti değişiminin yüzde 6,5 civarına yükselmesi enflasyonu aşağı yönde bastıran bir etkinin zayıfladığına işaret etmektedir. Dolayısıyla son günlerdeki değer kaybının bir kur atağına dönüşmediği ve sürpriz bir vergi artışının gözlenmediği durumda yıllık enflasyonun aralıkta geçen yılın oluşturduğu aleyhte baz etkisi nedeniyle bir miktar daha yükselerek yılı yüzde 11,0-11,5 aralığında bitirmesi olası duruyor."
TCMB'nin yılı son bir indirimle kapatıp, beklemeye geçmesi gerektiğini vurgulayan Bürümcekçi, "Kasım gerçekleşmesi ile bankanın aralıkta şartların izin verdiği boyutta 150-20 baz puanlık bir indirim yapması kesin görünmektedir, ancak sonrasında enflasyonun en azından ilk çeyrek boyunca yıl sonu seviyelerinin biraz üzerinde seyretme ihtimali nedeniyle faiz indirimlerine bir süre ara verilmesinin gereği olduğunu düşünmekteyiz. Dolayısıyla aralık toplantısında bu yönde bir sinyal verilip verilmeyeceği önemli olacaktır." değerlendirmesini yaptı.
"BEKLENTİLERİN ALTINDA KALAN ENFLASYONDA SEBZE VE MEYVE FİYATLARI ETKİLİ"
Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek de manşet enflasyonun ay bazında yüzde 0,89 olan beklentilerinin gerisinde kaldığını, yıllık enflasyonun ise yüzde 10,56'ya yükseldiğini söyledi.
Veri dönemi içerisinde çekirdek C endeksinin aylık yüzde 0,51, yıllık değişimde ise yüzde 9,25 arttığını aktaran Gödek, "2019'da oluşan ortalama enflasyon yüzde 15,79'a geriledi ve 2018 rakamı olan yüzde 16,22'nin aşağısına gelmiş oldu. Kasım ayında Üretici Fiyat Endeksi ise yüzde eksi 0,08 ile 3 ay sonra ilk kez negatif performans sergiledi. Yıllık değişim oranı ise yüzde 1,70'den yüzde 4,26'ya yükseldi." diye konuştu.
Gödek, enflasyonun beklentilerin gerisinde kalmasında sebze ve meyve fiyatlarının etkili olduğuna değinerek, şunları kaydetti:
"Çekirdek alt kalemlerden taze meyve ve sebze aylık bazda yüzde eksi 3,39, işlenmemiş gıda ise yüzde eksi 0,68 ile zayıf performans sergiledi. Öte yandan, enerji yüzde 0,55, işlenmiş gıda yüzde 1, enerji ve gıda dışı mallar yüzde 0,59 yükselerek çekirdek taraftaki artışa katkıda bulundu. Hesaplamalarımıza göre, aylık enflasyona en yüksek katkı mevsimsel etkinin de desteğiyle 0,19 puanla giyim ve ayakkabı kaleminden geldi. Diğer yandan çeşitli mal ve hizmetler eksi 0,02 puan, lokanta ve oteller ise eksi 0,01 puanla düşürücü yönde katkı sağladı. Hizmet grubunun bazı önemli alt kalemlerine baktığımızda ulaştırma yüzde eksi 0,51 aylık değişimle Kasım 2018'den bu yana, lokanta ve oteller grubu yüzde eksi 0,15 ile 2005'ten bu yana açıklanan seride, çeşitli mal ve hizmetler ise Şubat 2019'dan bu yana ilk kez eksi yönde performans sergiledi."
Orkun Gödek, açıklanan ve beklentilerin gerisinde kalan kasım enflasyonunun 2003-2017 dönemindeki yüzde 0,96'lık kasım ayı ortalamasının ve 10 yıllık ortalaması olan yüzde 0,48'in gerisinde kaldığına dikkati çekti.
Altın hariç dayanıklı mallar grubu kalemindeki yükselişin sınırlı kalması ve çekirdek C endeksindeki yükselişin ocak-ekim ortalama değişiminin gerisinde bulunmasının, düşük talep etkisinin fiyatlar üzerindeki baskı durumunu sürdürdüğünü belirten Gödek, "Kullandığımız modelimiz 2019 sonu için TÜFE'nin yüzde 12'nin hemen aşağısında oluşacağını işaret etse de riskleri aşağı yönlü gördüğümüzü belirtmek isteriz. Bu da ekstra bir maliyet yönlü şok yaşanmaması durumunda yıl sonu YEP hedefi olan yüzde 12'nin ulaşılabilirliğini oldukça yüksek kılmakta." değerlendirmesini yaptı.