Fed bu haftaki toplantısında büyük ihtimalle faizleri artırmayacak, ancak ABD`de enflasyon ve istihdam iyileşmeye devam ettiği sürece küresel ekonomideki güç kaybının faiz artışlarına engel olmayacağının sinyalini verecek.
Fed bu haftaki toplantısında büyük ihtimalle faizleri artırmayacak, ancak ABD'de enflasyon ve istihdam iyileşmeye devam ettiği sürece küresel ekonomideki güç kaybının faiz artışlarına engel olmayacağının sinyalini verecek. Bu durum Fed'in bir önceki toplantıda takındığı tutuma göre büyük bir değişiklik anlamına geliyor.

Fed yetkilileri, bir önceki toplantıda, Avrupa ve Çin'deki yavaşlamanın ekonomik görünüm üzerinde yarattığı belirsizlik nedeniyle beklemede kalacaklarının sinyalini vermişlerdi.

Fed'in bir önceki toplantısı ise ABD'de on yılın ilk faiz artırımının yapıldığı Aralık ayı toplantısına kıyasla değişime işaret ediyordu. Fed Aralık toplantısında yayımlanan tahminlere göre bu yıl faizlerde dört defa artış öngörüyordu. Bu hafta açıklanacak yeni tahminlerde ise daha az faiz artışı yapılacağına işaret edileceğine kesin gözüyle bakılıyor.
 
Fed yetkililerinin açıklamaları ve ekonomistlerin tahminlerine bakılırsa faizlerin bu yıl iki veya üç kez artırılması bekleniyor. Ancak Fed'in faiz artış hızını azaltması, ekonomik görünümüne dair artan endişelerden ziyade petrol fiyatlarındaki düşüş ve hisse piyasasında Ocak'ta yaşanan kayıplardan kaynaklanıyor olabilir.

Son Fed toplantısından bu yana ABD'de enflasyon istikrar belirtileri gösterirken, Dallas Fed'in yayımladığı enflasyon göstergeleri tüketici fiyatlarındaki artışın yüzde 1.9 ile Fed'in yüzde 2'lik hedefine son iki buçuk yıldır en yakın noktaya geldiğini gösterdi. Diğer taraftan ABD işsizlik oranı Şubat ayında yüzde 4.9 ile Fed'in tam istihdamı yansıttığını düşündüğü noktaya yakın seyretti.

Avrupa Merkez Bankası'nın geçen hafta para politikasını daha fazla gevşetme kararı alması Avrupa'da ekonomik büyümeyi tetikleyecek bir adım atıldığını göstererek, küresel büyümede yavaşlamanın ABD ekonomisine etkilerinin hafifleyeceğine dair güveni artırabilir.
 
Bu durum da yıl ortası itibariyle ABD'den bir faiz artışı olabileceği ve ekonomideki gelişmelere bağlı olarak yıl sonunda bir artış daha olabileceği anlamına gelebilir. Minneapolis Fed eski başkanı Narayana Kocherlakota, Fed'in muhtemel faiz artırımları hakkında, "Haziran ayı kesinlikle bir ihtimal gibi görünüyor" dedi. Kocherlakota, piyasa bazlı enflasyon beklentilerinin Fed'in son toplantısından bu yana iyileşme gösterdiğini söyleyerek, bunun da "pozitif" bir gelişme olduğunu belirtti.
 
ENFLASYON TARTIŞMASI
 
Kocherlakota'nın bu açıklamalarına rağmen Fed yetkilileri enflasyon görünümünü uzunca bir süre daha tartışabilirler. Fed'de faizlerin artırılmasını destekleyen üyeler, bankanın enflasyonu durdurmak için derhal harekete geçmemesi halinde güvenilirliğini kaybedebileceğini savunurken, faizlerin düşük kalmasından yana olan üyeler ekonomik toparlanmanın hâlâ kırılgan olduğunu savunarak enflasyonun baskı yarattığına dair daha somut kanıtlar görmek istiyorlar.
 
Uzmanlar, bütün bunların yanında Fed Başkanı Janet Yellen'in piyasalarda çalkantı yaratmamak için gelecekteki faiz artışları konusunda çok güçlü sinyaller göndermekten kaçınacağını düşünüyorlar. Prudential Financial piyasa stratejisti Quincy Krosby, "Haziran ayı itibariyle ellerinde çok veri olacak ve bu da onlara yardımcı olabilir. Hatta bu veriler faizlerin düşük kalmasından yana olan üyelerin de somut bir sonuca, piyasaların aynı görüşte olacağı bir sonuca, varmaları için yardımcı olabilir" dedi.