Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Tuncay Dinç, İstanbul'un finans merkezi olmasına yönelik mevzuat çalışmalarının sürdüğünü belirterek, "İş birliklerimizi ne kadar geliştirir, ne kadar çok yatırımcıyı İstanbul'a çekersek, şehrin finans merkezi olması yolunda o kadar hızlı ilerlemiş oluruz" dedi.
Saraybosna Borsasında İslami endeksin oluşturulmasına yönelik anlaşmanın imzalandığı törene katılmak üzere Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da bulunan Tunç, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
İstanbul piyasalarının diğer dünya piyasaları ile entegre olması gerektiğine işaret eden Dinç, yatırımcıların önündeki bazı engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
Dinç, İstanbul'un doğal bir merkez olduğuna işaret ederek, "Yatırımcıların önündeki engelleri kaldırmak için mevzuat çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda yapılmış aksiyon planı var. Bunun yanı sıra Borsa İstanbul olarak kendi uluslararası ortaklarımızla birlikte ilişkilerimizi de geliştiriyoruz" dedi.
Uluslararası anlamda iş birliklerini geliştirmek ve daha çok yatırımcıyı İstanbul'a çekmenin önemine değinen Dinç, "İstanbul'un finans merkezi olması için çalışmalarımız devam ediyor. İş birliklerimizi ne kadar geliştirir, ne kadar çok yatırımcıyı İstanbul'a çekersek, şehrin finans merkezi olması yolunda o kadar hızlı ilerlemiş oluruz" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'DE, FAİZSİZ FİNANSI DESTEKLENMEK İSTİYORUZ"
Faiz hassasiyeti olan yatırımcıların borsada yatırım yapmaları konusuna dikkati çeken Dinç, "Türkiye'de, faizsiz finansı desteklemek istiyoruz. Faizsiz finans dediğimiz şey aslında varlığa dayalı bir finansman yönetimidir. Ülkelerin finansal yönetimlerine baktığımız zaman genellikle borca dayalı işlem uyguladıkları görülmektedir" diye konuştu.
Piyasaların aktif olarak kullanıldığı, riskin eşit şekilde yatırımcı ve girişimci arasında paylaşıldığı ve ekonomide kırılganlığı azaltacak bir sistem oluşturmak istediklerini anlatan Dinç, "Borsa İstanbul olarak, bu nedenle bu işin içerisindeyiz. Çünkü sermaye piyasaları da bunun bir parçası olarak görülüyor" ifadesini kullandı.
VARLIĞA DAYALI MODELLERİN HAYATA GEÇİRİLMESİ
Öte yandan, katılım endeksinin iyi bir pazarlama faaliyeti ile desteklenmesi gerektiğini belirten Dinç, Türkiye'de bununla ilgili borsa yatırım fonunun oluşturulduğunu ama yürümediğini söyledi.
Dinç, "Yürümemesinin nedeni katılım endeksinin oluşum yapısıyla ilgili bir durumdu. Önümüzdeki günlerde katılım bankaları ve aracı kuruluşlarla yeni bir endeks çalışması yapacağız. Bu noktada, hem piyasa yapıcılığı dediğimiz konuyu hem de pazarlama faktörünü dikkate almak ve daha fazla gayret göstermek gerekiyor" yorumunu yaptı.
Katılım bankacılığının ise toplam bankacılık içerisinde etkisinin artacağını ancak finans sektöründeki paylarının azalacağını ifade eden Dinç, katılım bankacılığının sunduğu kar-zarar ortaklığı modeline ihtiyaç olduğunu, bu nedenle de gelişimini desteklediklerini söyledi.
Diğer finansal kuruluşlara varlığa dayalı modelleri hayata geçirmeleri noktasında çağrıda bulunan Dinç, "Bunlar olduğu takdirde Türkiye'de katılım finansmanı konusunda önümüzdeki dönemde çok daha fazla ürün verecektir" diye konuştu.
Dinç, İngiltere'nin İslami finansta öncülük etmesi konusuna ilişkin olarak da "Onlar, uluslararası piyasa ve daha önde bir finans merkezi oldukları için Körfez fonlarını çekme noktasında bizden daha ilerideler.Gelecekte yapacağımız çalışmalarla başta Körfez fonları olmak üzere diğer ülke fonlarını da aktaracağımızı ümit ediyorum" şeklinde konuştu.
SARAYBOSNA'DA TEKNOLOJİ MERKEZİ
Dinç, iki ay önce Bosna Bank International (BBI) ile ortak bir proje başlattıklarını ifade ederek, "BBI çalışanlarını Borsa İstanbul'a getirerek çeşitli eğitim programları sunduk. Projenin uzantısı olarak önümüzdeki dönemde Saraybosna Borsası çalışanlarına da eğitim vereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Saraybosna'da teknoloji merkezi kurmak istediklerini belirten Dinç, bu şekilde hem Bosna Hersek'te iş alanı yaratmayı hem de kalifiye gençler yetiştirmeyi hedeflediklerini aktardı.
Dinç, Bosna Hersek'teki iş pazarı dağılımı sebebiyle var olan kalifiye gençlerin Avrupa ülkelerine gittiğini söyleyerek, "Amaçlarımızdan birisi gençleri burada tutabilmektir" dedi.
