Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın internet sitesinde, 2018 yılı gelişmeleri ve 2019 yılı öngörülerini içeren "Hazine Finansman Programı" yayımlandı.
Yeni Ekonomi Programı (YEP) ve Merkezi Yönetim Bütçesi öngörüleri esas alınarak hazırlanan programın 2018 yılı gelişmelerinin yer aldığı bölümünde, 2017 yılında 71,2 ay olan nakit iç borçlanmanın ortalama vadesinin ocak-ekim 2018 döneminde 63 ay olarak gerçekleştiği belirtildi.
Geçen yıl yüzde 11,4 olan sabit getirili Türk lirası cinsi iç borçlanmanın ortalama maliyetinin de bu yılın ocak-ekim döneminde yüzde 17,3 seviyesinde gerçekleştiği ifade edilen programda, yatırımcı tabanının genişletilmesi ve borçlanma enstrümanlarının çeşitlendirilmesi amacıyla ilk defa 2012 yılında ihraç edilen ve 2013 yılından itibaren yurt içi piyasada düzenli ihracına başlanan kira sertifikalarının ihracına bu yıl da devam edildiği vurgulandı.
Bu çerçevede, şubat, haziran ve eylül aylarında iç piyasada toplam yaklaşık 4 milyar
lira tutarında kira sertifikasının ihraç edildiği belirtilen programda, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Yurt içinde ihracı gerçekleştirilen kira sertifikalarının çeşitliliğini artırma ve sağlıklı bir verim eğrisi oluşturma amacıyla vadelerini uzatma çalışmalarına 2018 yılında da devam edilmiştir. Bu kapsamda, haziran 2018'de yurt içi piyasada TÜFE'ye endeksli 5 yıl vadeli TL cinsi kira sertifikası ihracı gerçekleştirilmiştir. Yastık altında bulunan altınların ekonomiye kazandırılması, finansman araçlarının çeşitlendirilmesi ve yatırımcı tabanının genişletilmesi amacıyla, ilk defa ekim 2017'de ihraç edilen
altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ihraçlarına 2018 yılında da devam edilmiştir. 2018 yılında nisan ve ekim aylarında yapılan ihraçlar sonucunda 1,6 ton altın tahvili ve 2,4 ton altına dayalı kira sertifikası olmak üzere, toplam 4 ton altın karşılığı senet ihraç edilmiştir. Borç stokunun itfa profilini düzenlemek ve devlet iç borçlanma senedi ikincil piyasa likiditesini artırmak amacıyla, mart 2016'da başlanan düzenli geri alım ihalelerine 2018 yılında da devam edilmiştir. Bu çerçevede, 2018 yıl başından itibaren gerçekleştirilen 80 geri alım ihalesi sonucunda, 31 Ekim 2018 tarihi itibarıyla toplam 1,6 milyar lira net tutar geri alınmıştır. 2018 yılının kalan döneminde iç borç servisi tutarı, gerçekleştirilebilecek geri alım miktarına bağlı olarak değişiklik gösterebilecektir."
2019 YILI BORÇ SERVİSİ VE FİNANSMANI
Programda, 2019'da gerçekleştirilmesi planlanan borç servisi ve finansman bilgileri de yer aldı. Buna göre, gelecek yıl 118,1 milyar lirası anapara ve 106,7 milyar lirası faiz olmak üzere 224,8 milyar liralık borç servisi gerçekleştirilmesi, borç servisinin 164,6 milyar lirasının iç borç, 60,2 milyar lirasının da dış borç servisi olarak yapılması öngörüldü.
İç borç servisinin 132,8 milyar liralık kısmının piyasaya yapılacak ödemelerden, 31,8 milyar liralık kısmının ise kamu kurumlarına rekabetçi olmayan teklif yoluyla gerçekleştirilen satışların ödemelerinden oluşmasının planlandığı ifade edilen programda, ayrıca 2019 yılındaki finansman ihtiyacının 25,8 milyar liralık bölümünün nakit bazlı faiz dışı denge, özelleştirme gelirleri, 2B satış gelirleri, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'ndan aktarılacak kaynaklarla devirli ve garantili borç geri dönüşleri ve kasa/banka kullanımı sonucu elde edilecek borçlanma dışı kaynaklarla karşılanmasının beklendiği kaydedildi.
Programda, gelecek yıl uluslararası sermaye piyasalarından tahvil ihraçları yoluyla 8 milyar
dolar karşılığında finansman sağlanması öngörüldüğü ve bu doğrultuda, 2019 yılında 153,9 milyar lira tutarında iç borçlanma yapılmasının planlandığı belirtildi.
İÇ BORÇLANMA STRATEJİSİ
Programda, 2003 yılından itibaren stratejik ölçütler çerçevesinde yürütülen borçlanma politikası sonucunda kamu borç stokunun, döviz kuru, faiz ve likidite risklerine karşı hassasiyetinin önemli ölçüde azaltıldığı hatırlatılarak, "2019 yılında uygulamasına devam edilecek borçlanma stratejilerine bakıldığında, borçlanmanın ağırlıklı olarak Türk lirası cinsinden gerçekleştirilmesi, piyasa çeşitliliğinin sağlanması amacıyla uluslararası piyasalarda doların yanında diğer döviz cinslerinden de ihraç yapılması, faiz giderlerinin optimal şekilde yönetilmesini teminen uygun enstrüman ve vade bileşimi dikkate alınarak gelecek 12 ayda faizi yenilenecek senetlerle vadesine 12 aydan az kalmış senetlerin payının belirli bir seviyede tutulması, nakit ve borç yönetiminde oluşabilecek likidite riskinin azaltılması amacıyla güçlü nakit rezervi ayrılması unsurları öne çıkıyor." ifadeleri kullanıldı.
Gelecek yıl iç borçlanma işlemlerinin "ihraç planı" çerçevesinde gerçekleştirileceğinin vurgulandığı programda, plana ilişkin şunlar kaydedildi:
"2019 yılı itfa profili çerçevesinde, değişik vadelerde Türk lirası cinsinden sabit kuponlu tahvillerin 'gösterge tahvil' olarak ihracına devam edilecektir. Türk lirası cinsinden kuponlu/kuponsuz bonolar ve tahviller, ihalelere endeksli farklı vadeli değişken kuponlu tahviller, uzun vadeli enflasyona endeksli tahviller itfa takvimine ve piyasa koşullarına bağlı olarak ihraç edilebilecektir. Ekim 2017'de başlanan altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ihraçlarına 2019 yılında da devam edilmesi planlanmaktadır. Türk lirası cinsinden kira sertifikalarının şubat, haziran, ağustos ve kasım aylarında ihraç edilmesi öngörülmektedir. Piyasa katılımcılarının yurt içinde döviz cinsi kira sertifikası talebi ve/veya ilave talepleri ayrıca değerlendirilebilecektir. Aylık olarak nakit girişleriyle çıkışları arasında gözlenebilecek geçici uyumsuzluğun giderilmesi amacıyla kısa vadeli Hazine bonoları ve Para Piyasası Nakit İşlemleri Aracılığı ile Sağlanacak Finansman Hakkında Yönetmelik'te yer alan finansman araçları kullanılabilecektir."
Borç servisinin dönemler arası dengeli dağılmasının sağlanması ve ikincil piyasada fiyat etkinliğinin artırılması amaçlarıyla piyasa koşulları çerçevesinde değişim ve geri alım ihaleleri yapılabileceğine de işaret edilen programda, ihalelere ilişkin detayların ihale gününden en az 1 iş günü önce kamuoyuna duyurulacağı bildirildi.