Türkiye’nin maden ihracatı 14 yılda 4 milyar dolara yaklaştı
08.02.2018 09:14Son güncelleme : 08.02.2018 12:37
2002’de 700 milyon dolar olan ihracat 3.9 milyar dolara çıkarken, geçen yıl 1 milyon metre olan sondaj mesafesi de bu yıl 2, seneye ise 3 milyon metreye ulaşacak.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için doğal taş ve madenleri ekonomiye kazandırma politikasıyla 2002’de 700 milyon
dolar olan ihracat 3.9 milyar dolara çıkarken, geçen yıl 1 milyon metre olan sondaj mesafesi de bu yıl 2, seneye ise 3 milyon metreye ulaşacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın öncülüğünde başlatılan ‘Milli Enerji ve Maden Politikası’yla enerjide dışa bağımlılığın en aza indirilmesi hedeflenirken, doğal taş ve madenleri ekonomiye kazandırmak için de çalışma yürütülüyor. Bu çalışmalar sonucunda 2002 yılında yaklaşık 700 milyon dolar olarak gerçekleşen maden ihracatı, 2016 yılında 3 milyar 900 milyon dolara ulaştı. Dünyada ticareti yapılan 90 madenden 77’si Türkiye’de bulunuyor. Bu madenlerin 60’ı yeryüzüne çıkarılabiliyor. Son 5 yılda yürütülen aramalarda 275 ton
metal altın, 2 milyon ton metal bakır, 1.5 milyar ton demir, 41 milyon ton krom, 2.4 milyar ton dolomit, 1.5 milyar ton kalsit ve 1.2 milyar ton feldispat, 151 milyon ton kuvars, 501 milyon ton kuvarsit, 750 milyon ton kuvars kumu, 7.2 milyar ton (halit kaya tuzu) ve 733 milyon ton Ca-bentonit ile 1 milyar ton sodyum sülfat rezervi tespit edildi.
Habertürk'ten Esra Nehir'in haberine göre 2017 yılında 1 milyon metre sondaj yapan MTA Genel Müdürlüğü, maden ve enerji hammadde kaynak potansiyelinin artırılması çalışmaları kapsamında bu yıl 2 milyon, 2019 yılında 3 milyon metre sondaj yapacak. MTA, Türkiye’nin yeraltı kaynaklarını net olarak ortaya koyabilmek için başlattığı Jeokimya Atlası’nı da bu yıl tamamlayacak. Numune alım işlemleri tamamlanırken, bu numunelerden elde edilen veriler ışığında harita oluşturma süreci devam ediyor.
Türkiye’nin topografyasını da havadan görüntüleyerek jeofizik haritasını çıkaracak olan MTA, söz konusu çalışmasını gelecek yıl tamamlayacak. Böylece Türkiye genelinde ilk kez madenlerin röntgeni çekilmiş olacak.
HARİTA, ANALİZ VE KAROTLAR ARŞİVLENECEK
Maden arama faaliyetlerinde üretilen tüm harita, analiz ve karotların arşivlenmesi amacıyla MTA bünyesinde Türkiye Yer bilimleri Veri ve Karot Bilgi Bankası (TÜVEK) kuruldu. Türkiye genelindeki maden arama ve araştırma faaliyetlerinde elde edilen tüm jeolojik veri ve dokümanlar, en geç işletme aşamasında TÜVEK’e iletilecek. İletmeyen işletmeye 20 bin
lira ceza kesilecek. Banka, maden arama, araştırma ve üretimi sırasında üretilen veri ve numuneleri arşivleyecek. Bunların kullanıma sunulmasıyla birlikte ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşım kolaylaşmış olacak. Aynı bölgede yapılacak sondaj tekrarlarının önüne geçilecek. Kamu kaynaklarının etkin, verimli ve ekonomik kullanılması sağlanacak.
TÜRKİYE’NİN MADEN VARLIĞI (metal olarak)
Altın 275 ton
Bakır 2 milyon ton
Demir 1.5 milyar ton
Krom 41 milyon ton
Dolomit 2.4 milyar ton
Kalsit 1.5 milyar ton
Feldispat 1.2 milyar ton
Kuvars 151 milyon ton
Kuvarsit 501 milyon ton
Kuvars kumu 750 milyon ton
Ca-bentonit 733 milyon ton
Sodyum sülfat 1 milyar ton
Bor 3.3 milyar ton
MADENCİLİĞİN ÖNÜNÜ AÇAN REFORMLAR
Madenciliğin ülke ekonomisi ve uluslararası arenada hak ettiği yeri elde etmesi amacıyla her anlamda ciddi bir reform süreci yürütülüyor. Bu çerçevede, saha çalışmalarında istenen verimliliğin alınması için idari alanda da önemli değişikliklere gidildi. Alınan kararlar ve yapılan yasal düzenlemelerle madencilik sektörü daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşturuldu. İdari iş süreçlerinde harcanan zaman ve emek yüzde 40 oranında azaltılarak hizmet sunumu hızı artırıldı, günlük işlemler yapılabilir hale geldi. 21 Eylül 2017’de yayımlanan Maden Yönetmeliği ve Maden Sahaları İhale Yönetmeliği ile ilgili madencilik sektörü daha öngörülebilir hale geldi. Madencilik faaliyetleri öncesinde ve faaliyet süresince gereken izinlerin daha hızlı şekilde temin edilebilmesi ve sektörün sorunlarının kısa sürede çözüme kavuşturulabilmesi için ilgili kamu kurumlarından temsilcilerin bulunduğu “Madencilik Koordinasyon Kurulu” oluşturuldu. Madencilik işlemlerinin kamu tarafından hızlı ve etkin yürütülmesi, bürokrasinin azaltılması ve işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi amacıyla başlatılan “E-Maden Projesi”nin de yıl sonuna kadar hayata geçirilmesi planlanıyor.
MİGEM AKADEMİ İLE GELİŞMELER ÖĞRENİLEBİLECEK
Madencilik alanında bu yıl içinde hayata geçirilmesi planlan bir başka çalışma MİGEM Akademi. Sektör paydaşlarına madencilik konusunda teknik, hukuki vb. gelişmelerin anlatılması, kamu ve özel sektör arasında karşılıklı iletişim ve tecrübe paylaşımı yapılması, eğitim ve sertifikasyon faaliyetlerinin yürütülmesi, madencilikte risk analizi çalışmalarının yürütülmesi için kurulacak olan MİGEM Akademi’nin bu yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) ile Türkiye’de yürütülen maden arama ve işletmecilik faaliyetleri uluslararası standartlar düzeyinde yapılmaya başlandı.
TÜRKİYE ‘SODA KÜLÜ’NDE ZİRVEDE
Türkiye, soda külü üretiminde temel hammadde olan “trona” açısından da zengin bir rezerve sahip. Türkiye’deki işlenebilir rezervin 1 milyar 650 milyon tonu Ankara’nın Kahramankazan İlçesi’nde bulunuyor. Ciner Grubu’nun 1.5 milyar dolarlık yatırımla hayata geçirdiği Kazan Soda Elektrik Üretim AŞ, yıllık 2.7 milyon ton üretim kapasitesiyle “dünyanın en büyük soda külü tesisi” unvanını da taşıyor. Söz konusu üretim, doğal soda külü ihtiyacının yüzde 14’ü. Yüzde 100’ü katma değer olan ihracat 600 milyon doları bulacak. Ciner Grubu’nun Eti Soda tesisi ile birlikte bu rakam 800 milyon dolara ulaşacak.
BOR’DA KATMA DEĞER İÇİN YENİ MODELE GEÇİLDİ
Rezerv geliştirme çalışmaları ile 3.3 milyar tona ulaşan bor rezervi büyük oranda görünür hale getirildi. Katma değeri yüksek rafine bor üretimi ve yeni pazarlama stratejileri üzerine çalışmalar yoğunlaştırıldı. Bu çerçevede, sektörün katma değerli ürün elde edeceği yeni bir iş modelini hayata geçirmek için çalışma yürütülüyor. Çalışma sonucunda borun ham madde olarak yurtdışında satılmasının önüne geçmek amacıyla yeni bir model devreye alınacak. Ortaya konulan katma değer, Türkiye’nin cari açığının kapatılması konusunda da olumlu etki oluşturacak.