ABD Merkez Bankasının (Fed) para politikasında söz sahibi olan iki yetkili, faiz artışı konusunda birbiriyle çelişen açıklamalarda bulundu.
Boston Fed Başkanı Eric Rosengren, Massachusetts eyaletinin Quincy kentinde yaptığı konuşmada, Fed'in kademeli faiz artışını sürdürmesi gerektiğini ifade etti.
"Son dönemdeki verilerin para politikasının kademeli olarak normalleştirilmesi için makul bir zemin yarattığını" vurgulayan Rosengren, ayrıca ekonomik görünüme yönelik "risklerin dengelenmeye başladığını" dile getirdi.
Faiz artışının ertelenmesi durumundan ortaya çıkabilecek risklere de değinen Rosengren, özellikle gayri menkul fiyatlarının son yıllarda hızla yükseldiğine dikkati çekti.
"Faiz artışı için gereğinden fazla beklemek, gayri menkul gibi bazı varlık piyasalarının kabarmasına yol açabilir" değerlendirmesini yapan Rosengren, bir sonraki faiz artışının zamanlaması konusunda yorum yapmaktan kaçındı.
Boston Fed Başkanı Rosengren, bu yıl Fed'in para politikalarını belirleyen Federal Açık Piyasa Komitesinde (FOMC) oy kullanabiliyor.
FED GUVERNÖRÜ TARULLO FAİZ ARTIŞINA MESAFELİ
FOMC'de kalıcı oy hakkına sahip olan Fed Guvernörü Daniel Tarullo ise ABD ekonomisine yönelik soru işaretleri olduğunu belirterek yakın vadede faiz artırılmasına mesafeli yaklaştığı sinyalini verdi.
Tarullo, CNBC'ye verdiği mülakatta, ağustos ayına ilişkin sanayi ve hizmet sektörü verileri ile yatay seyreden iş gücü piyasasının ekonominin ivmesini sorgulamak için yeterli olduğunu kaydetti.
Buna karşın, bu yıl faiz artırılma olasılığını göz ardı etmediğine işaret eden Tarullo, "Bu yıl faiz artırılması olasılığını tamamen yok saymıyorum ancak enflasyon için daha fazla somut veri görmek istiyorum" dedi.
Tarullo, bir soru üzerine Rosengren'in faiz artışı için daha fazla beklenmesinin varlık piyasalarında aşırı değerlenmeye yol açabileceğine yönelik görüşüne katılmadığını dile getirdi.
FOMC'nin bir sonraki toplantısı, 20-21 Eylül'de Washington'da gerçekleştirilecek. Analistler, bu toplantıda faiz artırılma ihtimalinin yüksek olmadığını ve Fed'in 13-14 Aralık'ta yapılacak son 2016 toplantısına kadar beklemede kalacağını öngörüyor.
