Petrol ve gaz sondajları salgında daha kritik hale geldi
30.06.2020 11:20Son güncelleme : 30.06.2020 16:37
Yeni tip corona virüs (Kovid-19) salgını sürecinde enerji fiyatlarında yaşanan ani gelişmeler Türkiye gibi ithalatçı ülkeleri çeşitli açılardan etkilerken, enerji kaynakları bakımından "kendi kendine yeterli olmanın" öne çıktığı kriz döneminde Türkiye`nin petrol ve gaz arama çalışmaları daha kritik bir hale geldi.
AA
AA muhabirinin Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraÅŸtırmaları Vakfı (SETA) tarafından yayımlanan "Koronavirüs Krizi Döneminde Enerji Politikaları" raporundan derlediÄŸi bilgilere göre, Kovid-19 salgını, enerji ihracatçısı ve ithalatçısı ülkeleri farklı ÅŸekillerde etkiledi.
Enerji ithalatçısı ülkelerdeki talep düÅŸüÅŸü üretici ülkelerin gelirlerinin azalmasına yol açarken, özellikle petrol ve gaz ihracatı gerçekleÅŸtiren ülkeler fiyatlardaki ÅŸok düÅŸüÅŸlerden büyük darbe aldı.
Salgın sürecinde düÅŸen
petrol fiyatları ithalat bağımlısı ülkeler açısından kısa vadede olumlu bir geliÅŸme olarak deÄŸerlendirilirken, bu durumun sürdürülebilirliÄŸi tartışma konusu hale geldi.
TÜRKİYE, UCUZ PETROLLE DEPOLARI DOLDURDU
Ani düÅŸüÅŸler görülen petrol fiyatları nedeniyle net ithalatçı konumunda olan Türkiye'nin de bu dönemde enerji ithalat faturasında ciddi oranda azalma görüldü. Bu kapsamda, Türkiye'nin son 5 yıllık ham petrol ithalat rakamları incelendiÄŸinde ilk üç aylık periyotlar bakımından en fazla dış alım 2020’nin ilk çeyreÄŸinde gerçekleÅŸtirildi.
Bu dönemdeki ham petrol ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 artarak 7,7 milyon tona yükseldi. Küresel piyasalarda fiyatlar düÅŸük seviyedeyken Türkiye, ham petrol ithalatını artırma ve piyasadan ucuz petrol toplama politikasını uyguladı. Bununla beraber geçen yılın ilk çeyreÄŸinde 11 milyar 36 milyon
dolar olarak gerçekleÅŸen enerji ithalatı bu yılın aynı döneminde yüzde 9,6 azalarak 9 milyar 980 milyon dolara geriledi.
Türkiye'nin enerji ithalatı faturasının yıl bazında daha fazla azalması beklenirken, fiyatlardaki düÅŸüÅŸ neticesinde Türkiye'nin kısa vadede avantaj saÄŸlamasının yanında uzun vadede bu durum genel ekonomik yapı açısından risk oluÅŸturuyor.
Bu açıdan, Türkiye'nin enerjide dış kaynak bağımlılığını azaltıp kendi kendine yeterli olma yolundaki adımlarını hızlandırarak sürdürmesi önem taşıyor. Fosil kaynakların arama ve sondajına yönelik faaliyetler ve yenilenebilir enerji yatırımlarının artırılması, Türkiye'nin enerji kaynaklarına eriÅŸimini etkileyerek muhtemel bir baÅŸka krizden büyük zarar görmesini engellemek adına kritik önemde bulunuyor. Türkiye, hali hazırda DoÄŸu Akdeniz baÅŸta olmak üzere hidrokarbon arama ve sondaj çalışmalarına devam ediyor.
Ayrıca petrol ve doÄŸal gaz depolama kapasitesinin artırılması da bu konuda atılması gereken adımlar olarak öne çıkıyor.
YENİLENEBİLİRDE TEDARİK ZİNCİRİ OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Salgın döneminde Türkiye'nin kendi kendine yeterli olmasına katkı saÄŸlayan yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde artışlar da yaÅŸanırken, yenilenebilir enerjide tedarik zincirinde aksamalar görülüyor.
Yenilenebilir enerji ekipman üretiminin özellikle Çin ve Avrupa'da yoÄŸunlaÅŸması, Türkiye'de devam eden projelerin yavaÅŸlamasına ve hatta durmasına yol açıyor.
Bu süreçte 31 Aralık 2020 itibarıyla süresi olan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması'nın (YEKDEM) süresinin makul bir süreyle uzatılması yerinde bir karar olarak deÄŸerlendirilirken, küresel ekonomik istikrarsızlıktan dolayı doların Türk lirası karşısında aşırı deÄŸer kazanması nedeniyle yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında sıkıntılar yaÅŸanma ihtimali bulunuyor.
Öte yandan, salgının olumsuz sonuçları karşısında bu yıl için tahmin edilen YEKDEM maliyetleri dolar kurundaki artışın da etkisiyle neredeyse iki kat yükselirken, yaz döneminden sonra elektrik fiyatlarında artış yaÅŸanması olası görünüyor.