Altın nereye koşuyor‏?

19.11.2015 14:37

Altın fiyatları 28 Ekim Fed toplantısından bu yana sürekli olarak düşüşte. Fed’in faiz artırım beklentilerinin iyiden iyiye güçlendiği şu günlerde Altın’da zaman zaman güvenli liman olma özelliği nedeniyle talepte artışlar gelse de bu yaşanan artışların artık eskisi kadar coşkulu olmadığını görüyoruz. Bunun en yakın örneğini Fransa’da geçtiğimiz hafta sonu yaşanan terörist saldırıların ardından hafta açılışında Altın talebinin fiyatları anca anca 1.100 Dolar seviyesi yakınlarına kadar yükselebilmesinden de anlıyoruz. Dahası fiyatlar daha da yükselme isteği bir yana kısa sürede tekrar aşağı yönlü hareket etme iştahı içinde olmakta.

Biraz geriye gidersek, Altın fiyatları 22 Mayıs 2013’de o zamanın Fed Başkanı Ben Bernanke’nin yaptığı konuşmada tahvil alım programının azaltılabileceğine dair açıklamalarından sonra düşüş trendini başlatmıştı. Aşağıda aylık grafikten de görülebileceği gibi 1.479 Dolar seviyelerinden başlayan düşüş eğilimi Fed’in 2015 Aralık ayında faiz artırım ihtimallerinin kuvvetlenmesine kadar geçen sürede devam ederek fiyatların 1.060 Dolar seviyelerine kadar yaklaşmasına neden olmuş durumda.

 

Yine grafik üzerinden gidersek düşüş trendi içerisinde kimi zaman jeopolitik risklerin arttığı durumlarda gelen güvenli varlık talebi ile oluşan yükselişlerin her defasında bir öncekinden daha aşağı seviyede kaldığı da görülebiliyor.

* 2014 yılı Mart ayında Rusya-Ukrayna gerginliği sonucu güvenli liman olma özelliğinin devreye girmesiyle 1.392 Dolar seviyelerine kadar yükseliyor,

* 2014 yılı Temmuz ayı içerisinde ABD'nin IŞİD'e karşı askeri saldırıya geçmesi ile yeniden yükseliyor fakat 1.345 Dolar seviyelerine kadar sürebiliyor,

* 2015 yılı Ocak ayında Yunanistan seçimleri ve finansal krizi ile yeniden yükselişe geçiyor fakat yükselişler 1.308 Dolar seviyelerinde son buluyor,

* 2015 yılı Ağustos ayında Çin’in Yuan’ı devaüle etmesiyle küresel piyasalarda oluşan panik ortamında 1170 Dolar seviyelerine kadar yükselebiliyor,

* 2015 yılı Ekim ayı içerisinde Çin endişelerinin devam etmesiyle 1192 Dolar seviyelerine kadar yükseliyor.

* Ve en son Fransa’daki terör saldırıları sonrası en fazla 1100 Dolar seviyelerine kadar yükseliş.

Görüldüğü üzere Altın’da talep giderek daralıyor ve fiyatlar her geçen gün daha aşağıda zirveler yaparak geri çekilmeyi sürdürüyor. Altın’a olan talepteki bu düşüşü büyük fonlar ve spekülatörlerin pozisyonlarından da net bir şekilde görebiliyoruz. Dünya’nın Altın destekli en büyük Exchange trade fonu olan SPDR Gold Trust’da tahvil alım programının azaltılabileceğine dair yapılan ilk açıklama olan 22 Mayıs 2013’de 1020.27 ton olan Altın miktarı bugün %35 oranında düşüşle 661.94 tona gerilemiş durumda. Bu süreçte fonun değeri de ekteki grafikteki gibi seyir izliyor.


Yine CFTC raporları ile incelediğimizde 22 Mayıs’ı baz alırsak 80.259 olan spekülatörlerin pozisyon sayısının 10 Kasım 2015 tarihli son rapora göre %18 oranında azalarak 68.389’a gerilediğini görüyoruz.

Haftalık bazda yine baz aldığımız tarihten itibaren incelersek Altın volatilite endeksinin de zaman zaman yükselişler yine jeopolitik risklerin arttığı zamanlarda yükseliş gösterse de genel anlamda düşüş yönünde hareket ettiğini gösteriyor.

ABD’deki 15 büyük Altın madeni şirketinden (yani hedge amaçlı olmayıp direkt Altın çıkartan) oluşturulmuş endeks olan The AMEX Gold Bugs Index (HUI)’de de yine baz tarihimizden bugüne yine sürekli aşağı yönlü bir hareketin sürdüğünü görüyoruz.

Grafiklerin hepsinde görüldüğü üzere ABD’nin faiz arıtım süreci Altın üzerinde kendisini fazlasıyla hissettirmiş durumda ve bu etki halen devam ediyor. Faiz artırımına yaklaştığı hissedilen her önemli gelişmede ABD 10 yıllık tahvil faizleri yükselişe geçerken Altın’la ters korelasyona sahip olmasının etkisiyle Altın fiyatları da aşağı yönde hareket ediyor. Bunun yanı sıra küresel ekonomilerde etkisini hissettiren durgunluk Altın’a olan fiziksel talebi de baskılıyor. Dünya altın Konseyi’nin 2015 3.çeyrek raporunda fiyatlardaki düşüş ile birlikte fiziksel talepte artışların oluştuğu belirtilse de bu talebin fiyatları daha yukarılara doğru çekemediği de görülüyor.

Peki Altın fiyatları yeniden yükselişe geçebilecek mi? Hayatta hiçbir zaman hiçbir şey aynı yönde sürekli devam etmediği için uzun vadede bu sorunun cevabı tabii ki evet. Peki ne zaman? Bu soruya en kısa cevap olarak enflasyon arttığı zaman diyebiliriz. Dünya genelinde var olan ekonomik durağanlaşmanın aşılması için uygulanan genişleyici para politikaları enflasyonist ortamın oluşmasına zemin hazırladığında o zaman paranın değer kaybına karşı korunma aracı olarak Altın yeniden rağbet görmeye başlayacaktır. Canlanan ülke ekonomileri ile harcamaları artıran insanlar Altın’a olan fiziki talebi de artıracaklarından fiyatların yeniden yukarı yönde hareket etmesine olanak sağlayacaklardır. Özetlemek gerekirse Altın fiyatlarında yeniden yukarı yönlü bir trendi görebilmek için ABD başta olmak üzere İngiltere, Avrupa Bölgesi, Japonya ve Çin’in ekonomilerini canlandırmak için uyguladıkları genişleyici para politikalarının sonucunu beklemek en doğru yaklaşım olacaktır. Yükselen enflasyonla beraber jeopolitik risklerin arttığı dönemlerde Altın fiyatları hızlı yükselişlerine yeniden başlayabilir.

Teknik olarak baktığımızda Fed’in Aralık ayındaki faiz artırım beklentilerinin ana etkisiyle 1.064 Dolar seviyelerine kadar geri çekilen Altın’da 20 Temmuz’daki seviyenin tekrar test edildiğini görmekteyiz. İkili dip görüntüsü veren Altın’da 16 aralık Fed para politikası kurulu toplantısına kadar geçen sürede

faiz artırımını destekleyecek verilerin gelmeye devam etmesi halinde 1.050 ve 1.030 Dolar seviyelerine doğru hareketler görebiliriz. Faiz artırımını erteleyebilecek herhangi bir gelişme olması durumunda ise 1.130 Dolar seviyelerine doğru tepki yükselişleri yaşanabilir.

Barış Ürkün / www.venbeyyatirim.com/ 
Venbey Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü