Merkez Bankası üzerindeki belirsizlik kalktı

21.04.2016 17:20

Merkez Bankası başkanı kim olacak? Yeni gelen başkan, Erdem Başçı’nın yolundan mı gidecek? Faiz indirimi olacak mı? İndirim sadece üst banttan mı gelecek? Bütün bu soruların cevaplarını bulduğumuza göre artık daha net veriler ile bilgilendirmede bulunabileceğiz.

Geçtiğimiz Çarşamba günü 18:30’da Yeni Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ilk sınavını başarılı bir şekilde verdi. Marjinal fonlama oranı yüzde 10,50’den yüzde 10’a, borç verme faiz oranı yüzde 12’den yüzde 11,50’ye indirildiğinin bilgisi geldi. Bu karar aslında geçtiğimiz hafta fiyatlandığından dolayı karar ile birlikte Türk Lirasındaki değer kazanımlarını gördük. Bu karar alınırken küresel piyasalardaki oynaklıkta gözlemlenen düşüşün ve iyileşmenin ön planda tutulmuş olup, para politikası araçlarının etkili kullanımı sayesinde daha önce ihtiyaç duyulan geniş faiz koridoruna ihtiyacın azaldığı belirtilmiştir. Sadeleşmeye devam edeceğini belirten Merkez Bankası, ilerleyen dönemlerde enflasyondaki düşüşün devam etmesi halinde sıkı duruşuna devam edip, kademeli faiz indirimine devam edilebileceği belirtildi.

MERKEZ BANKASININ POLİTİKASI GÜVEN VERİYOR

Genel olarak baktığımızda kurlardaki faiz indirimlerinin para birimini negatif etkilemesi gerekirken Türk Lirası bazında ilk verdiği tepki ile bu kuramı tersine çevirdi. Bunu da kullanılmayan bir durumun elden çıkartılması olarak değerlendirebiliriz. Piyasa beklentisi sadece üst banttan indirim olduğu için pozitif bir yansıma ile karşılaşıldı. Bu faiz indirimleri FED tarafından olabilecek bir faiz artışına kadar kademeli olarak hız kesmeden yapılacak gibi duruyor. Ancak FED’den beklentiden önce bir faiz artışı gelir ise işler değişebilir.

Bir dahaki faiz toplantısında veya indiriminde alt banttan da bir hareket gelir ise şu anda karşılaştığımız gibi bir satış tarafı ile karşılaşamayabiliriz. Piyasa tarafındaki beklentilere baktığımızda bir gövde gösterisi niteliğinde 100 baz puana kadar bir faiz indirimi beklentisi vardı. Tabi ki, böyle bir karar gelseydi şu anda 2,9200 bandında hareket ediyor olabilirdik. Ancak Merkez Bankasının şu anda izlediği politika güven verdiği için bu şekilde bir hareket, bu zamana kadar yaptığı bütün para politikalarını hiçe saymak olacaktı.

Gelişmekte olan ülkeler bazında para birimlerine baktığımızda bu durumun tamamıyla küresel bazlı olduğunu bize gösteriyor. Türkiye'nin borçların ödenmeme risk primini ölçen 5 yıllık CDS, 229 bps ile Temmuz 2015'ten bu zamana kadar en düşük seviyesine geriledi. Bu da bize piyasa şartlarında bir güven oluştuğunun işaretlerini veriyor.

BU AYIN PİYASA BEKLENTİLER

Dolar-TL Paritesine baktığımda ise uzun vadede hatta bu ay içerisinde 2,8750 üzerinde günlük hareketler görmediğimiz süreçte satış tarafının ağırlıkta olmasını bekliyoruz. Haftalık bazda da 2,8475 seviyesi üzerinde günlük kapanışlar görmediğimiz sürece Türk Lirasına yatırım daha mantıklı olacaktır. İlk etapta kısa vadede bu seviyeler yukarı yönlü kırılmadıkça Türk Lirasında kalmak daha iyi bir yatırım olabilir. Yine kısa vade düşünen yatırımcılar için ilk tepki yerleri 2,7740 seviyeleri olarak görülebilir. Ancak özellikle altını çizmekte fayda var 2,8050 seviyesi altında haftalık bir kapanış gördüğümüz taktirde dolardaki değer kaybı artabilir.

BARIŞ GÜVENÇ
INVESTAZ TÜREV PİYASALAR UZMANI