2015 yılında küresel ekonomide neler öne çıktı?

25.12.2015 10:45

2015 İLK ÇEYREK

TCMB, 20 Ocak’ta gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu toplantısında 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranını %8,25’ten %7,75’e indirmiştir. Kurul politika faizindeki indirimi “ölçülü” olarak tanımlarken düşen petrol fiyatlarının yanı sıra para politikasındaki sıkı duruş ile alınan makro ihtiyati önlemlerin enflasyonu olumlu yönde etkilemesini karara gerekçe olarak göstermiştir. Ayrıca Fitch Türkiye'nin notunu değiştirmedi; Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye'nin "BBB-" ile "yatırım yapılabilir" seviyede bulunan kredi notunu ve "durağan" not görünümünü teyit etti. Yıla pozitif bir başlangıç yaparak Ocak ayında 91.805,74 puana kadar yükselen BIST 100 endeksi, küresel piyasa faizlerindeki yükseliş eğilimi ve doların değerlenme süreciyle düşüşe geçti.

Şubat ayı boyunca Yunanistan odaklı gelişmeler küresel piyasaların ana gündem maddesi olurken, Şubat ayı ortalarında, merakla beklenen FED toplantısında faiz artırımına ilişkin yönlendirmede kullanılan "sabırlı" ifadesi karar metninden kaldırırken, üyelerin enflasyon, faiz ve büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etmeleri ise piyasalara rahat bir nefes aldırdı. İç piyasada ise TCMB, 24 Şubat’ta gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizi olan 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranını 25 baz puan düşürerek %7,5’e indirmiştir. Faiz koridorunun üst ve alt bantlarında da indirime giden TCMB, borç verme faiz oranını %11,25’ten %10,75’e, gecelik borçlanma faiz oranını ise %7,5’ten %7,25’e çekmiştir. MB döviz rezervleri 27 Şubat itibariyle 108.6 milyar dolar oldu.

TCMB Mart ayında zorunlu karşılık oranlarında ve rezerv opsiyon katsayılarında yeni düzenlemeler yaparken, döviz depo faiz oranlarında indirim gerçekleştirmiştir. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, 21 Mart'ta yaptığı değerlendirmede Türkiye'nin "BBB-" kredi notunu ve "durağan" not görünümünü teyit ederken, kurda yaşanan oynaklığın "yatırım yapılabilir" notuna dahil olduğunu bildirdi.

2015 İKİNCİ ÇEYREK

Nisan ayında, İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ve Almanya'dan oluşan P5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde uzlaşılması küresel piyasalara damga vurdu. Bu durum, petrol fiyatlarının Nisan ayında 53,97 dolara kadar gerilemesini beraberinde getirdi. İç tarafta ise yılın ilk çeyreğinde bütçe harcamaları bir önceki yılın aynı dönemine göre % 12,1 oranında genişlerken, bütçe gelirlerindeki artış % 8,5 düzeyinde kaldı. Böylece, 2014 yılının ilk çeyreğinde 1,5 milyar TL açık veren merkezi yönetim bütçesi 2015 yılının aynı döneminde 5,4 milyar TL açık verdi.

TÜFE yıllık bazda artış eğilimini Mayıs itibarıyla art arda dördüncü ayına taşımıştır. Ocak ayında %7,24 seviyesine kadar gerileyen TÜFE’deki yıllık artış Mayıs ayında %8,09 düzeyinde gerçekleşmiştir. TCMB’nin rezervlerinde hızlı gerileme görüldü. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor's, Türkiye'nin yatırım yapılamaz seviyede olan yabancı para cinsinden BB+ notunu ve negatif görünümünü teyit etti. S&P Türkiye'nin yerel para cinsinden notunu ise BBB'den BBB- düzeyine indirirken, görünümünü negatif olarak korudu.

Haziran’da ise aylık bazda son 3 yılın en hızlı düşüşünü kaydeden TÜFE’deki yıllık artış %7,20 olmuştur. Böylece yıllık enflasyon Mayıs 2013’ten bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşmiştir. Türkiye ekonomisi 2015 yılının ilk çeyreğinde yıllık bazda % 2,3 ile beklentilerin üzerinde büyüdü.

Mayıs ayını 82.981 seviyesinden kapatan BİST-100 endeksi, Haziran ayının ilk yarısında siyasi belirsizliklerin artmasına bağlı olarak dalgalı bir seyir izledi. Türkiye'de yapılan genel seçimler sonucunda Adalet ve Kalkınma Partisi 13 yıllık tek başına iktidarını kaybetti. Sonuçların hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşmamasına işaret etmesi sonrasında, piyasalarda gözler koalisyon görüşmelerine çevrildi. Genel seçimin hemen sonrasında da gün içinde 75.268 düzeyini gören borsa sonraki dönemde ise koalisyon senaryolarına yönelik iyimser beklentilerin gündeme gelmesinin yanı sıra düşük seviyeden gelen tepki alımlarının da desteğiyle yükselişe geçti ve Haziran ayını 82.250 puan ile bir önceki aya göre nispeten yatay bir düzeyden kapadı.

ENDEKS GRAFİK



2015 ÜÇÜNCÜ ÇEYREK

Eurogroup'un Yunanistan'ın mali krizine ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varamaması üzerine Yunanistan hükümeti halk oylamasına gitme kararı aldı ve ülke IMF'e borçlarını ödeyemeyerek 7. kez temerrüde düştü. Referandumda, halkın yüzde 61,3'ünün hayır oyu vermesi üzerine Euro Grubu Yunanistan'dan yeni teklif sunmasını isterken, 13 Temmuz'da ağır şartlar karşılığında Atina'ya üçüncü kurtarma paketi konusunda anlaşma sağlandı. İç tarafta ise yılın ilk yarısında dış ticaret açığı 33 milyar dolar oldu. Seçim sonrasında genel olarak dalgalı bir seyir izleyen BİST-100 endeksi, Temmuz ayını % 2,8’lik kayıpla tamamladı. Yılsonuna göre bakıldığında ise, borsa endeksi % 6,8 oranında düşüş kaydetti.

Piyasalarda Ağustos ayında siyasi gelişmelerin gündemdeki ağırlığı artarken, partilerin koalisyon görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkmaması sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 Ağustos'ta erken seçime gidileceğini açıkladı. Sonrasında döviz kurlarında sert hareketler izlenmiştir. Çin başta olmak üzere Avrupa ekonomilerindeki talebin zayıf seyrini sürdürmesi, jeopolitik risklerin artması ve Çin’den gelen at arda devalüasyon hamleleri sonrasında yükselen küresel riskler ile BIST 100 Endeksi ise 2015'in en düşük seviyesi olan 69.797,40 puanı gördü. Söz konusu ayda Dolar/TL ise tarihinde ilk kez 3 sınırını aştı. Küresel risk barometresi olarak nitelendirilen S&P 500 Endeksi de bu dönemde 1.893,70 puanla yılın en düşük seviyesine geriledi. Tüm bu negatif gelişmelere karşın

Türkiye ekonomisi büyümeye devam etti ve Gayrisafi Yurt içi Hasılasını (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,8 artırmayı başardı.

Öte yandan küresel piyasalarda nefeslerin tutulmasına neden olan FED'in Eylül toplantısında, uluslararası gelişmeler gerekçe gösterilerek faizlerde artırıma gidilmedi. Bu pozitif gelişmeye ilaveten, 18 Eylül'de Fitch Ratings, Türkiye'nin "BBB-" ile "yatırım yapılabilir" seviyede bulunan kredi notunu ve "durağan" not görünümünü teyit etti. Eylül ayı sonuna yaklaşıldığında yurt içinde jeopolitik gelişmeler yeniden ön plana çıkarken, Dolar/TL yılın en yüksek seviyesi olan 3,0753'ü gördü.

2015 SON ÇEYREK

Çin'de 3. çeyrek GSYH artışı, ülkenin ekonomisine ilişkin tedirginlikleri haklı çıkararak yüzde 6,9 ile 2009 yılından bu yana en yavaş büyümeye işaret etti. Bu dönemde yurtiçi piyasalarda Ankara'daki terör saldırısı sonrasında tedirginliklerin artmasıyla tüm gözler siyasi gelişmelere çevrilirken, Dolar/TL ise 2,85 seviyelerine geriledikten sonra 2,91'de dengelendi.

Ak Parti 1 Kasım seçimlerinde %49,50 oy alarak yeniden tek başına iktidar oldu. Seçimlerin ardından siyasi belirsizliğin ortadan kalkması yurt içi piyasalarda olumu bir havanın hakim olmasına neden olmuştur. BIST 100 Endeksi 84.354 puanı aştı. Dolar/TL yeniden 2,85 seviyelerine geriledi. İmalat sanayi PMI Kasım’da bu yılın en yüksek seviyesine geldi. Diğer taraftan Buna karşın Paris'te 13 Kasım'da meydana gelen terör saldırıları bir anda dünyanın gündemine yerleşerek, jeopolitik riskleri bir kez daha gözler önüne serdi. Ayrıca Türkiye ise 15-16 Kasım'da tüm dünyanın yakından takip ettiği G20 Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı. Merakla beklenen zirvenin sonuç bildirgesinde, terörle mücadele başlığı ön plana çıkarken, küresel ekonomik büyümenin artırılması, istihdam oluşumunun desteklenmesi, dayanıklılığın güçlendirilmesi, kalkınmanın teşvik edilmesi ve politikaların kapsayıcılığının artırılması diğer önemli başlıklar oldu. 24 Kasım'da Türk hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesiyle gündem yeni bir krize şahit oldu. Sert açıklamalar ve iki ülkenin birbirlerine karşı uygulayacağını açıkladığı yaptırımlar sonrasında BIST 100 Endeksi Kasım başındaki kazançlarını geri vererek ayı 75.232 puandan tamamladı.

Yılın son ayında ise yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda hareketlilik arttı. Moody's'in 4 Aralık'taki Türkiye değerlendirmesinde kredi notu ve görünümde bir değişiklik yapmamasıyla yurt içi piyasalarda stres yaratan önemli gündem maddelerinden biri ortadan kalktı. Aynı tarihte Avusturya'nın başkenti Viyana'daki OPEC Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen OPEC 168. Bakanlar Toplantısı sonrasında günlük petrol üretim kotasını fiili seviyede tutma kararı aldı. Bu karar petrol fiyatlarının 40 Dolar altında işlem görmesini desteledi. Diğer yandan iç piyasada 10 Aralık'ta Türkiye ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4 büyüdüğünün açıklanması, piyasalardaki olumlu havaya katkı sağladı. Aynı tarihte açıklanan ödemeler dengesi verileri de Türkiye'nin yıllık cari açığının 38,1 milyar dolarla son 5 yılın en düşük düzeyine gerilediğini ortaya koydu. Küresel piyasalarda nefeslerin tutulmasına neden olan FED'in aralık toplantısı öncesinde piyasaların ateşi yükselirken, BIST 100 endeksi 20 ayın en düşük seviyesine indi, Dolar/TL de yeniden 2,99'u aştı. Brent petrolün varil fiyatı ise 36,32 dolara gerileyerek 7 yılın en düşük seviyesini gördü. Söz konusu FED toplantısından, gösterge faiz oranının 0,25 puan artırılarak yüzde 0,25-0,50 aralığına yükseltilmesi kararı çıktı. Böylece 2006 yılından bu yana ilk kez faiz artıran FED, yeni bir dönemin de kapısını aralamış oldu.

USDTRY GRAFİK




Emre Özgüven /www.destekmenkul.com/ 
Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı