Buradan dolar alınır mı?

20.11.2015 16:20

Piyasalarda TL adına önemli hareket bugün için gerçekleşti. Uzun zamandır yatırımcıların beklediği alım fırsatı acaba kur için yakalandı mı ? Seçim sonrası piyasaların rahatlaması sonrası 2.7500’lere kadar gelen kurdan tepki alımları hızlı bir şekilde gerçekleşmişti. FED etkisini göz önünde bulunduran yatırımcılar kurun bu geri çekilişini şahin bir tavırla alım fırsatı olarak değerlendirmiş ve yükseliş hareketini 2.93-2.9400 aralığına kadar taşımıştı. Şuan yeniden 2.8300 altını gördük. Çoğu yatırımcının aklına şu soru gelmiştir. Daha nereye kadar düşecek ? Kuru alıp, FED etkisiyle birlikte yeniden 2.90’ların üzerinde bozduralım mı ? hatta Aralık’da gelebilecek bir faiz artırımı ile 3.00’lerin üzerinde yatırımlarımızı gözden geçirsek mi ? Bu soruların cevabı için teknik göstergeleri incelemekte fayda var. Çünkü son dönem hareketleri temelden çok teknik gelişmelere dayalı görülüyor.

TL BAHARI BAŞLADI MI?

Açıkçası bunun cevabını hayır olarak değerlendirmeye devam ediyorum. Kırılganlığın devam ettiğini söylemek daha gerçekçi bir yaklaşım. Seçim sonrası yaşanan pozitif havanın etkisi hala sürüyor. Bugün açıklanan tüketici güvenindeki yüzde 22’lik artışdan da bunu görebiliyoruz. Gösterge faiz hala çift hanelerde ve 10’ların üzerinde. Bu kırılganlığın bir göstergesi. Diğer taraftan CDS’ler 240 seviyelerinde, her ne kadar geri çekilmiş olsa da oldukça yüksek duruyor. Kabine ve görev alacak kişilerin belirsizliği piyasada baskı yaratan unsurlar arasında. Sürpriz bir ismin çıkması piyasada sert hareketlerin görülmesine neden olabilir. Ayrıca her an değişebilecek dış dengeler ve jepolitik riskler, kurun gidişatını bir anda allak bullak edebilir. Ayrıca makroekonomik göstergelerde yüzde 10.1’lik bir işsizlik oranı, enflasyonda her an yükselebilir korkusu. Bir de asgari ücretin artırımına dair senaryoların ileride ekonomik bozulmalar yaşatabileceği endişesi. Bunların hepsi korkunç sonuçlar çıkarabilecek endişeler. Bu yüzden her not kararında, herhangi bir kredi derecelendirme şirketi notumuzu düşürür mü söylentileri piyasada dolaşıyor. Hala Merkez Bankası’nın bağımısızlığının sorugulanması ise, başlı başına en temel sorunlardan bir tanesi. Peki hiç mi iyi taraf yok ? Elbette var. Cari fazla ve bütçe dengesindeki olumlu görünüm oldukça iyi. Bunu göz ardı edemeyiz. Avrupa ve Çin’den gelebilecek bir ekonomik canlılık belirtisi ihracata olumlu yansıyabilir. Diğer taraftan dışa bağlımlı olduğumuz enerji ihtiyacımızın, düşük petrol fiyatlarıyla olumlu seyri, kurdaki düşüşle paralel giderse ... sadece olumsuz taraftan bakmıyoruz. Ancak olumsuz tarafların olumlu taraftan daha yüksek olduğunu göz önünde bulundurmamız gerektiğinin altını çiziyoruz.

FAİZ ARTIRIMI FİYATLANDI MI?

Bu aralar bazı analizlerde duyduğumuz bu durumun cevabının da ‘hayır’ olduğunu düşünüyorum. Elbette ki uzayan süreçte piyasalar bu duruma alıştı. Artık her gün bu süreçle yatıp, bu süreçle kalkarken, elbette ekonomiler bu duruma miktar alışacaktır. Aslında doğru ifade bu gibi. Fiyatlanmadı ama piyasalar artık buna alıştı. Çünkü uzun bir süredir ertelenen bir süreç var karşımızda. Yani FED faiz artırımına başladığında kur artık burdan geri gelir, dolar yeterli değeri kazanamaz demek bence zor. Ancak burdan sonraki sürecin ana teması FED’in faizleri ne kadar ve ne sıklıkla artıracağına bağlı olarak şekillenecek. Kademeli ve yavaş bir faiz artırımı yapacağını düşündüğümüz ve bu konuda ortak görüşünü ortaya koyan FED üyelerinin, ilk faiz artırımından sonra yapacağı sözlü yönlendirmeler piyasanın akışını belirleyecek. İlk faiz artırımının şiddeti oldukça önemli olacaktır. FED şunu diyebilir. 0.10-0.20 değil ben 0.30’luk bir artışla başayacağım ve bundan sonraki hamlelerim enflasyon ve büyüme tarafındaki gidişata bağlı olacak. Ya da piyasanın beklediği sembolik bir artışla başlayacak. Atılacak adımlar piyasanın nabzına göre kademeli olacak. Başta bir şok etkisi, piyasaları sallayabilir ama düşük bir faiz artırımı beklenen etkiyi yeteri kadar yapmayabilir. Bunu ancak Aralık ayında göreceğiz. Ama sürecin zorlu ve alengirli olacağa aşikar. Bu arada Güney Afrika Merkez Bankası ilk adımı faizartırımıyla atıp, FED’e karşı santraçta piyonu öne attı. Darısı başımıza ! Umarım FED gelişmekte olan ülke ekonomilerini şah-mat etmez.

USDTRY

3.0750 son zirvesine kadar gelen parite, seçim sonrası 2.7500’e kadar gevşemiş ve burdan neredeyse yüzde 50 sini toparlayıp 2.94-2.9500 seviyelerinde konsalide olmuştur. Seçim sonrası oluşan gap ise, FED etkisiyle erken kapanmıştır. Burdan başlayan geri çekilmenin etkisi artık önemli hareketli ortalamaların altında kalırken, 2.88910-2.8700 altında satıcılı seyri desteklemişe benziyor. Özellikle 2.8730 altında kalan paritede yönün aşağı olduğunu söyleyebiliriz. Nerelerden toplayabilir ? 2.8000-2.7500 arası bölgenin paritenin yönü için oldukça etkili olacağa benziyor. Spot piyasada döviz taşıyacak yatırımcıların alımlarda bu bölgede devreye girebileceğini düşünüyoruz. Kurun bu seviyeyi kırması ise, 2.6500’lere kadar bir gevşeme yaşatabilir. Yükselişlerde ise, uzun vadede 3.00 üzeri için 2.8910 ve 2.9500 üzeri haftalık kapanışları takip etmesi gerekiyor. Kısa vadede ise, 2.8475 üzeri önemli olacaktır.

Gökhan Özkan/ www.isikfx.com/ 
IşıkFX Araştırma Uzmanı