Gelişen ülke piyasaları Fed’den korkmalı mı?

06.06.2016 16:56

Tarım dışı istihdamda beklentilerin altında gerçekleşme ile Haziran ayı faiz artırım beklentisi piyasalarda nerede ise ihtimal dışı görülüyor. Haftanın ilk işlem gününde Başkan Yellen’ın Philadelphia konuşması istihdam piyasasında son iki aylık zayıf gerçekleşme ardından önemli, konuşma içeriğinin verinin piyasalarda yarattığı hasarı gidermeye yönelik olması bekleniyor. FED Başkanları’nın yaptığı açıklamalara bakılırsa, Amerikan Merkez Bankası piyasaların faiz artırım beklentisinden fazla uzaklaşmasını istemiyor. Öte yanda, ABD’de istihdam yaratma kapasitesinde düşüş sonrası gelişen ülke para birimleri ve altın başta olmak üzere emtia piyasasındaki alım iştahı Temmuz ve ya Eylül ayında FED faiz artırırsa gelişen ülkeler ve emtiaların tepkisi ne olur sorusunu akla getiriyor?

Kademeli tanımına uygun, 2016 senesinde iki kez 25 baz puanlık faiz artırımı sonrası gelişen ülke piyasaları ve emtialarda çöküş piyasaların kâbusu; Öncelikle Avrupa ve Japonya Merkez Bankalarının negatif faiz uyguladığı bir ortamda FED ancak kademeli faiz artırımına gidebilir. Aksi takdirde diğer gelişen ülke Merkez Bankaları ile ayrışma derinleşir ve Dolar Endeksi’nde abartılı yükseliş ile küresel piyasalarda bozulan dengeler çabaların boşa gitmesini sağlar.

Geçtiğimiz üç buçuk senede emtia piyasasında yaşanan satışların sorumlusu daima güçlü dolar olarak görüldü. Ancak, geçmişe dönüp fiyat hareketlerini incelediğimizde farklı bir tablo ile karşılaşıyoruz. Örneğin, 2012 Ekim ayında 1778 dolar/ons’a kadar yükselen altın fiyatları 2016 Ocak ayında yüzde 40 civarı düşüş ile 1062 dolara geriledi. Biraz daha geriye gidince 2001’de altın fiyatları 256 dolar iken 2012’de 1778 dolar/ons’a yükseliş, yüzde 594 değer artışını ifade ediyor. Uzun dönem fiyat hareketlerinde aynı durumun petrol ve bakır piyasası için de geçerli olduğunu görüyoruz.

Olası bir FED faiz artırımı ardından Dolar Endeksi’nde güçlenmenin emtiaları baskılayacağı kesin ancak ilk etki ardından özellikle ekonomik büyümede iyileşme sinyalleri ile emtia piyasası ve gelişen ülkeler talep görebilir. Üstelik sene başından bu yana yaşanan hızlı yükseliş ardından kıymetli metaller ve emtia piyasasında olası düzeltmeleri piyasa işleyişi içerisinde sağlıklı buluyoruz.

Küresel ekonomik büyümenin ivme kazandığı dönemlerde, FED’in sıkı para politikası ve güçlü dolara rağmen emtialar da değer kazanmış. Örneğin, Haziran 2016-Mart 1997, Mart 1999-Ocak 2000 arasında dolar ve emtialar arasında pozitif korelasyon olduğu görülüyor. Bu dönemlerde yüzdesel olarak 23’ünde dolar ve emtialar beraber yükselirken, yüzde 19’unda dolar ve emtialar beraber geriliyor.  Kalan yüzde 61 ise dolar ve emtia piyasasında ters korelasyonun çalıştığı dönemi ifade ediyor. Küresel ekonomide dolar ve emtialarda aynı anda yükselişi destekleyecek ölçüde bir büyüme beklentisi için henüz erken ancak piyasa fiyatlamalarında 2015 senesi ile en kötünün geride kaldığını söyleyebiliriz. Dolayısı ile olası 25 baz puanlık FED faiz artırımı sonrası ilk etki olarak gelişen ülkeler ve emtialar değer kaybetse de üçüncü çeyrek sonunda piyasalar kendi dinamikleri ile toparlayarak tekrar yükselişe geçebilir.

ARZU TOKTAY
XTB MENKUL DEĞERLER A.Ş. ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ