Top Merkez’de ama...

22.12.2015 10:49

FED’in faiz kararı sonrası ilk PPK toplantısı bugün yapılacak. Piyasa beklentisi Merkez Bankası faizleri artıracak diyor ama gerçekten artıracak mı? Bunu açıklanınca göreceğiz. Ancak bakmamız gereken ‘artırmalı mı?’ konusu.

Bence FED’in faiz artırımı dünya genelinde yeterince yankı bulmadı. Faiz artıran ülke sayısı sınırlı kaldı. Zaten Fed’in amacı yumuşak bir normalleşme süreci yürütmek olduğu için istediğini almış gibi gözüküyor. Peki 2015 yılında tüm FED beklentilerine, siyasi istikrarsızlık sürecinden geçmemize rağmen adım atmayan Merkez Bankası’nın şimdi adım atmasını beklemeli miyiz? Piyasa beklentisi var, neden? Zaten şu an TCMB’nin uyguladığı faiz politikası, piyasanın gerçek faizini göstermiyor. Bir nevi hem siyasi tarafı mutlu etmek hem de piyasayı memnun etmek gibi bir yöntem uyguluyoruz. Aslında tam olarak böyle olmasa da görünüm itibariyle öyle bir izlenim vermeye çalışıyoruz. Artırırsa, piyasa Merkez Bankası’nın ayaklarının daha yere bastığını görecek, ama Banka’nın hükümetin eleştirilerine hedef olması da büyük bir ihtimal haline gelecek. Sabit bırakırsa, hükümet tarafı yine eleştirebilir ancak bu sefer dozu düşük olacak, piyasa kısmen istediğini alamayacak ama Merkez Bankası da yeterince inandırıcı olmamaya devam edecek. İşte Merkez Bankası’nın vereceği karar bu ikileme nasıl baktığına göre değişecek.

Aslında Merkez Bankası’nda toplantı tarihlerine duyarlı kalmak ve uzun vadeli kademeli artırım politikaları izlemek gibi bir öncelik olduğunu söylemek zor. Zaten gelişmekte olan ülke riskleri ve Türkiye’ye özgü riskler de bunun olmasını zorlaştırıyor. Bizde daha çok kademeli indirim, ancak şoklara karşı sert yükseltme politikası uygulanıyor. 2015’te bu kadar olumsuzluk üst üste yaşanırken, Merkez Bankası bekle ve gör politikasını koruduysa, FED’in yumuşak normalleşme adımından sonra Merkez Bankası’nın da benzer bir politikayı hayata geçirmesi zor. Hatta Merkez Bankası’nın gerçekten bir sadeleştirme taslağı üzerinde mi çalıştığından yoksa, bahsettiği sadeleştirmeyi sadece sözlü yönlendirme aracı olarak mı kullandığından da emin olmak zor.

Bir diğer taraftan Merkez Bankası’nın şu tabloda zaten faizlerde doğrudan bir artırıma gitmesi, hükümetin sürdürülebilir bir büyüme yakalama hedeflerine de aykırı olacaktır. Evet Merkez Bankası alınacak kararlarda bağımsız ancak; nasıl ki enflasyonda sadece para politikası araçları ile sonuç alınması zorsa, büyümede de Merkez Bankası tarafından desteklenmeyen bir politika ile ilerleme görülmesi zor. Bu yüzden ne piyasada oluşan faizi kabul etmek, hem de ABD tarafını takip etmek daha iyi bir yol olabilir.

Şu anki tablo 2015 yılı başında itibaren FED beklentilerine rağmen, faiz indirimine gitmeyi tercih etmiş bir Merkez Bankası’nın bugün de FED’in piyasaları rahatlatmasıyla bekle ve gör politikasını sürdüreceğini gösteriyor. Faiz artırımı gelirse sürpriz mi olur? Piyasa bekledikten sonra zaten olmaz ancak, erken bir hamle de olabilir.

Burçak Gezgin / www.alanyatirim.com/ 
Alan Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı