Ve uyuyan dev uyandı!

29.01.2016 12:27

El Dokuması, Şiraz Halıları, Cam ve Gümüş İşçiliği, Minyatür resimleri, Seramik işlemeciliği kadar petrol yatakları ve doğalgaz rezervleri ile gündemde olan bir ülke, İran..

İran ekonomisi Orta Doğu’nun Suudi Arabistan sonra ikinci en büyük ekonomisi olma özelliği taşıyor. İran, doğal gaz bakımından dünya ikincisi, ham petrol rezervleri bakımından da dünya dördüncüsü konumundadır. İran ekonomisi yüksek oranda petrol gelirlerine (İran dünya petrol rezervlerinin % 10’una sahiptir) bağımlı görünmektedir. İran, Rusya’dan sonra en büyük doğalgaz rezervlerini elinde bulundurmasına karşın doğalgaz alanında net ithalatçı konumundadır. Doğalgaz rezervlerinin sadece %48’lik bir bölümü işletilebilmektedir. Petrol satışlarından sağlanan gelir, İran’ın gayrisafi yurtiçi hasılasının %15’ini oluşturduğu söylenmektedir.

İRAN’A YÖNELİK YAPTIRIMLAR VE ÜLKE EKONOMİSİNİN GENEL DURUMU

İran’a ABD’nin yanı sıra BM ve AB de yaptırım uygulamaktaydı. Bu yaptırımlar petrol sektörü, teknoloji transferi, bankacılık, otomobil sektöründe etkisini çokça hissettirdi. 2006’da finansal varlıklara, 2007’de silah satışlarına, 2008’de sivil ve askeri ortaklıklara, 2011’de petrol varlıklarına ve belirli kişilere ambargolar uygulandı. 2012’de ise İran Merkez Bankası varlıklarına el konulduğunu da belirtmek gerekiyor.

Bu yaptırımların yansımaları olarak ekonomide de sert dalgalanmalar görüldü. Özellikle 2011 yılı ortalarından itibaren %10‘a yaklaşan İran ülke büyüme rakamının hızla düşmeye başladığı ve 2012 ortalarından 2014 yılının ikinci çeyreğine dek süren dönemde negatif bir büyüme kaydettiğini görüyoruz. İşsizliğin ise 2011’den sonra düşmeye başladığını, %10-11 aralığında dengelendiğini söyleyebiliriz. Enflasyon tarafında ise 2011’den itibaren sert yükselişler göze çarparken, 2013 ortalarında ülkede enflasyonu %45’e yükseldiğini görüyoruz. Bu seviyeden itibaren düşüşler görülen enflasyon rakamlarının %10’a gerilediğini görüyoruz. 2013 sonrasında ülkeye doğrudan yabancı yatırımı olmadığını da belirtmek gerekiyor. Bunlara ek olarak satın alma gücü paritesine göre yapılan bir IMF hesabına göre 2012 yılında kişi başına düşen gelir 12.000 dolar iken yaptırımlardan sonra 2013 yılında 6.500 dolara gerilemiş..

Genel olarak İran’ın dünya genelinde 100 milyar dolar değerinde varlığı dondurulurken, ülkenin petrol ihracatı da %50 oranında düşüş kaydetti. Yine İran’ın motorlu taşıt üretiminin de %50 oranında eridiğini hatırlatmak gerekiyor.

YAPTIRIMLAR SONRASI..

Birçoklarına göre ülke ekonomisine 2010’da uluslararası yaptırımlar hiç uygulanmamış olsaydı, ekonomi şimdikinden %15-20 daha büyük olabilirdi. İran’ın Dini Lideri Ayatollah Ali Khamenei, ülkesinin yıllık ortalama %8 büyüme hedeflemesi gerektiğini söyledi. Yaptırımların kalkmasıyla İran’ın piyasaya ilk etapta günlük 500.000, daha sonra da aşamalı olarak 1 milyon varil ham petrol arz etme planını hayata geçirecek olması bekleniyor. 2021’de ise bu rakamın 5.7 milyon varile ulaşması hedefleniyor. İran’ın enerji ihracatına yönelik yaptırımların sıkılaştırılması öncesinde, 2011 yılında üretimi 2.6 milyon varil seviyesindeydi. İran, yaptırımlar yüzünden petrol gelirlerinden 160 milyar dolar kayba

uğradığı için petrol fiyatlarının düşüşüne rağmen üretimini artırma stratejisine gitmekten vazgeçmeyi düşünmüyor. İran’ın bu kararının orta/uzun vadede petrol fiyatlarını negatif etkileyebilecek bir etki yaratması sürpriz olmamalı. Yaptırımların kalkması, İran’ın petrol ve doğal gaz üretim kapasitesinin de artması demektir. İran’ın Uluslararası ve Ticari İşlerden Sorumlu Petrol Bakan Yardımcısı Emir Hüseyin Zamaninia, İran’ın yaptırımlar kalktıktan sonra düşük petrol fiyatlarına rağmen üretimi artıracağını teyit etti. Son olarak petrol fiyatlarının 131 Dolar olması halinde bu seviyede ülkenin bütçe denkliği sağlayabileceğine de vurgu yapmak gerekiyor.

Diğer yandan yaptırımların kalkmasıyla Tahran Borsası’na yerli ve yabancı ilgisinin artması beklenmektedir. 2016 yılında İran’ın hisse senedi piyasasına 1 milyar dolarlık yabancı para girişi olacağını öngörüldüğünün de altını çizmek gerekiyor.

İRAN'A YÖNELİK YAPTIRIMLARIN KALKMASINDAN EN ÇOK ETKİLENECEK TÜRK ŞİRKETLERİ:

78 milyonluk nüfusuyla İran’ın yeniden pazar olarak dünya açılması bazı firmaları olumlu yönde etkileyebilir..

* Yaptırımların kalkması ile petrol fiyatlarındaki düşüş daha da derinleşebilir. Bu bağlamda THY ve Pegasus şirketlerinin toplam giderlerinin %40’a yakınının akaryakıt gideri olduğunu hatırlatmak gerekiyor.

* Gübretaş’ın İran operasyonları, şirketin konsolide gelirlerinin yaklaşık %50’sini ve faaliyet karının yaklaşık %85’ini oluşturmaktadır.

* Halkbank bilindiği gibi İran’la yapılan ticarette önemli bir paya sahip ve İran’la ticarette rol oynayan Halkbank’ın işlem hacmi de artarken ticari ilişkileri de olumlu etkilenecektir. Bilindiği gibi işlemlerin çoğu bu banka üzerinden gitmektedir.

* Altyapı yatırımlarının da hızlanması durumunda ray ihracatı nedeniyle Kardemir de artan iş ilişkisinden olumlu katkı elde edebilir. Kardemir, yurtiçi pazarda tek ray üreticisi olmakla beraber, İran gibi pazarlar için iyi konumlanmış olduğunu da söylemek gerekiyor.

Emre Özgüven /www.destekmenkul.com/ 
Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı