Otokar'ın dijital dönüşüm panelinde Endüstri 4.0'ın Türkiye sanayisine etkisi tartışıldı
		
			20.11.2017 11:47
			
			
		 	
	
		
			
 
			
		
		    Türkiye'nin öncü otomotiv ve savunma sanayii şirketi Otokar, 
4'üncü sanayi devrimi olarak adlandırılan Endüstri 4.0 için önemli bir 
organizasyona ev sahipliği yaptı. Yeni sanayi devrimine 15 ayrı proje 
ile geçmeye hazırlanan Otokar, düzenlediği "Dijital Dönüşüm Paneli"nde 
sektörlerinin lideri olan kurumları ağırladı. "Endüstri 4.0'ın Türkiye 
Sanayisine Etkisi"nin örnekleriyle masaya yatırıldığı panelin 
konuşmacıları arasında yer alan Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri Dr. 
Murad Ardaç  "2015 yılı sonunda, dijital dönüşüm Topluluğumuzun ana 
teması haline geldi. Dönüşüm konularının başında ise müşteri var. Koç 
Topluluğunun ilkleri yaratma becerisini bu konuya da taşımak 
önceliğimiz" dedi.
    Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, gelişmiş ve gelişmekte olan 
ülkelerin ilk gündem maddelerinden biri olan Endüstri 4.0 konusunda 
önemli bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Kurulduğu 1963’ten bu 
yana ülkemizde birçok ilke imza atan şirket, "Endüstri 4.0'ın Türkiye 
Sanayisine Etkisi" başlığı ile düzenlediği panelde, alanında lider 
şirketlerin üst düzey yöneticilerini Sakarya’daki fabrikasında 
ağırladı.
    Otokar Üretim ve Tedarik Genel Müdür Yardımcısı ve Dijital Dönüşüm 
Lideri Ali Rıza Alptekin’in moderatörlüğünü üstlendiği panele, Koç 
Holding Dijital Dönüşüm Lideri Dr. Murad Ardaç, Arçelik Üretim 
Teknolojileri Direktörü Mustafa Esenlik, Ford Otosan CDO'su Hayriye 
Karadeniz, McKinsey&Company Ortağı Mehmet Başer, Kuka Ülke Müdürü 
Kağan Abidin ve Rockwell Automation Ülke Direktörü Cenk Ceylan 
konuşmacı olarak katıldı.
    “ENDÜSTRİ 4.0’DA EN ÖNEMLİ KONU NİTELİKLİ İŞGÜCÜ”
    Otokar Dijital Dönüşüm Lideri Ali Rıza Alptekin, panele ilişkin 
şunları söyledi: “Endüstri 4.0 beraberinde büyük bir etki potansiyeli 
barındırıyor. Biz şu an değişimi ve öncü, küçük etkileri görüyoruz. 
Endüstri 4.0’ın tam olarak hayata geçmesi ve yaygınlaşması ile 
oluşacak etki, tüm sektörlerin iş yapış biçimini temelden değiştirecek 
seviyede olacaktır. Endüstri 4.0 sürecinde takipçi konumda olan 
Türkiye’nin çok daha hızlı yol alması gerekiyor. Trendler o kadar 
hızlı değişiyor ki  takipçi olmanın yeterli olmadığı dönemlere 
geleceğiz. Türkiye’nin sanayileşme atılımlarının başladığı dönemden 
bugüne kadar mühendislik ve Ar-Ge kabiliyeti, deneyimli ve yetkin 
insan kaynağı ile ilkleri gerçekleştirmiş Otokar olarak bu değişimde 
de fark yaratmak hedefindeyiz. Bu panelde ülkelerin yeni sanayi 
devrimine hazırlığı, Endüstri 4.0’ın ve dijital dönüşümün kurumlarda 
nasıl ele alınması gerektiği, dönüşümün sağlayacağı fırsatları ele 
almak istedik.” Dijital dönüşümde insan kaynağının rolüne dikkat çeken 
Alptekin sözlerine şöyle devam etti: “Endüstri 4.0’da Türkiye’nin en 
önemli konusu nitelikli işgücü olacaktır. Endüstri 4.0 yalnızca 
yatırım yaparak bir günde hayata geçirilebilecek bir olgu değil. Bu 
kavramı içselleştirecek ve geliştirecek bilgi birikimine sahip iş 
gücüne sahip olmak çok önemli.”
    Otokar’ın dijital dönüşüm yol haritası için 4 ana alan 
belirlendiğini belirten Alptekin şunları söyledi: “Müşteriye Dokunan 
Dijital Kanallar  Dijitalleşmiş Üretim ve Tedarik Zinciri  Analitik 
Karar ve Pazarlama  Dijital Ürünler ve Servisler olmak üzere 4 ana 
alan belirledik. Bu alanlarda 2017 başından bu yana hayata geçirmeye 
karar verdiğimiz 15 projenin 6’sı tamamlandı, 6’sı devam ediyor, 3’üne 
ise 2018 yılında başlanması hedefleniyor.
    “DÖNÜŞÜMÜN ANA ODAĞI MÜŞTERİ”
    Yeni sanayi devrimi olarak nitelendirilen Endüstri 4.0’ın dünyada 
bir yarış haline geldiğini kaydeden Koç Holding Dijital Dönüşüm Lideri 
Murad Ardaç ise şunları kaydetti  “Bilgisayarların sanayide kullanımı 
80’lere dayanıyorken hem bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişme hem de 
cihazların birbiri ile iletişim halinde olması konuyu farklı bir 
boyuta taşıdı. Bu teknolojik gelişimin bizlere sunduğu fırsatlar 
sebebiyle bugün Endüstri 4.0’dan bir devrim olarak 
bahsedebiliyoruz.Almanya’nın ucuz işçiliğe karşı üretimi tekrar kendi 
ülkesine çekme hedefiyle başlattığı bir politika olarak doğan model, 
bugün dünyada Çin’in bile güçlü bir şekilde katıldığı bir yarış haline 
geldi. Odağında esnek ve kişiselleştirilmiş üretim, yani müşteri olan 
bu model dünyada farklı isimlerle tanımlanıyor. Dünyada bu gelişmeler 
yaşanırken, Koç Topluluğu olarak bunun dışında kalmamız mümkün 
değildi. Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm alanındaki çalışmalara ivme 
kazandırmak, Koç Topluluğu’nun ilkleri yaratma becerisini bu konuya da 
taşımak, önceliklerimiz arasında yerini aldı ve dijital dönüşüm 2015 
yılı sonunda topluluğumuzun ana teması haline geldi. Endüstri 4.0, 
ürün ve hizmet tasarımından, satış sonrası hizmetlere kadar tüm 
süreçleri içeren, bu adımları birbirine daha fazla bağlayan ve hızlı 
geri bildirimlerle müşteriye daha iyi hizmet vermeyi sağlayan çok 
kapsamlı bir konu. Bu sürecin başında ve hedefinde müşteri var.
    “DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ 4 BAŞLIKTA TOPLADIK”
    Müşteri odaklılık konusunda başta akıllı telefonlar olmak üzere, 
bugün dijital asistanlarla müşteri beklentilerinin daha net ortaya 
konulduğunu, bu nedenle endüstride müşteri yaklaşımlarının tekrar 
gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Ardaç  “Müşteriye sadece seri 
olarak üretilmiş standart ürünlerle değil, kişiye özel ürünlerle de 
gidilmesi gerekiyor. Bu da dijital dönüşümün en önemli teması olarak 
karşımıza çıkıyor. Koç Topluluğu’nda dijital dönüşümü 4 başlıkta 
topladık  müşteri deneyimi konusu ise en başta yer alıyor. Dijital 
dönüşüm için 24 şirketimizde yaptığımız çalışmalar sonucunda 
farklılığımızı ortaya koymak için en büyük iyileştirme fırsatının bu 
alanda olduğunu gözlemledik. Tedarik zinciri, üretim, tüm süreçlerde 
verimlilik ve çalışanların etkin bir şekilde dönüşüme katılması da 
başlıklarımız arasında yer alıyor. Yazılımdan donanıma, verinin 
analitik olarak yorumlanmasından çalışanlarımızın sürece dahil 
edilmesine kadar tüm alanlarda dijital dönüşüm çalışmaları, Koç 
Topluluğu genelinde sistematik olarak devam ettiriliyor" dedi.
    “DÖNÜŞÜMÜN HEDEFİ MÜŞTERİLERE HIZLI CEVAP VEREBİLMEK”
    Arçelik'in satış, dağıtım, servis alanlarında dijital dönüşüm 
çalışmalarının sürdüğünü, ilk etapta televizyonların dijital dönüşümü 
için merkez kurulduğunu belirten Arçelik Üretim Teknolojileri 
Direktörü Mustafa Esenlik, cihazların birbiri ile haberleşmeleri için 
kendi protokollerini hazırladıklarını söyledi. 2020 yılında gündeme 
gelecek nesnelerin interneti konusunda Arçelik'in bugünden 
çalışmalarını sürdürdüğünü, satış, servis, pazarlama, tedarik zinciri 
projeleri üzerinde çalışıldığını kaydeden Esenlik, "Endüstri 4.0 için 
etkin bir süreç yönetimi sergiliyoruz. Temel hedefimiz, operasyonel 
verimliliği optimize etmek ve müşteri isterlerine hızlı cevap 
verebilmek. Arçelik olarak sistemlerin geliştirilmesi, verilerin doğru 
toplanması üzerine dünyanın alanında lider 5 şirketi ile çalışıyoruz. 
Sağlıklı verilerin toplanması için satış, pazarlama, tasarım, fabrika, 
tasarım birimleri ile projemiz devam ediyor. Ürünlerimizin birbirine 
benzememesi, otomasyonda yüksek bir seviye iş çıkarmamızı önlediği 
için yeni teknolojiler geliştirmeye başladık. Türkiye ve diğer 
ülkelerdeki operasyonlarda ortak yazılım ve donanım kullanılması için 
çalışmalar yürütürken, iki büyük atölyeyi devreye aldık. Atölye 4.0, 
Arçelik teknolojilerinin içselleştirilmesi için çalışmalar yürütüyor 
ve sanal ortamda otomasyon çalışmaları geliştiriyor. İkincisi ise 
garaj çalışmaları. Garajda ileri teknolojiler, data ve analitik 
program çalışmaları yürütülüyor” dedi.
    “DÖNÜŞÜME TÜM BİRİMLER DAHİL EDİLMELİ”
    Ford Otosan CDO'su (Chief Digital Officer) Hayriye Karadeniz ise 
son yıllarda Endüstri 4.0, dijital dönüşüm ve fazlaca teknoloji 
konuşulduğunu  bu nedenle kavramların biraz karıştığını belirtti. Ford 
Otosan vizyonunun sanayideki dönüşümü de göz önünde bulundurarak 
değiştirildiğini söyleyen Karadeniz  “Müşteri, çalışan ve iş ortakları 
tercihinde en değerli şirket olmak için yeni bir vizyonla yola çıktık. 
Her şeyi yeniden gözden geçirdik. Kendimize 5 yıllık bir harita 
çıkardık. Globalde toplam ciroları ile 100 yıllık şirketlerin önüne 
geçen yeni şirketlerle karşılaştığımız bu dönemde planlar bugünden 
uzun vadeli, her adımda tekrar gözden geçirilecek şekilde 
hazırlanmalı. Bu süreçte de teknolojinin kesinlikle bir araç olduğu 
göz ardı edilmemeli. Dijital dönüşüm bir orkestra şefi edasıyla ele 
alınmalı. Ford Otosan’da dijital dönüşümü her birimde başlattık. 
Herkes birbirinden öğrenmeli, ortak akılda hareket edilmeli, 
sahiplenmeli. Çalışmalarımız arasında fabrikamızda IOT platformu 
kurmaya çalışıyoruz. İlk kez bu kadar veri üretecek platform bizde 
toplanıyor. Üretimin gereksinimlerini gözeterek, hat durmadan BT 
süreçlerini akıllıca entegre ediyoruz. Verilerin güvenli bir şekilde 
korunması, tüm birimlerin birbiri ile konuşması, toplanan verilerin 
doğru okunarak en iyi kararların verilmesi için uzun soluklu bir 
çalışma içerisindeyiz" açıklamasını yaptı.
    “TRENİ KAÇIRMADIK, HIZLI HAREKET ETMEMİZ GEREKİYOR”
    Son yıllarda gündeme gelen Endüstri 4.0’ın yeni gibi algılansa da 
hayatımızda programlanabilir kontrol cihazları döneminden bu yana bir 
yolculuk olduğunu belirten McKinsey&Company Ortağı Mehmet Başer  “Bu 
dönüşüm geçen yıl başlayıp, önümüzdeki yıl bitebilecek bir konu değil. 
Endüstri 4.0, ‘Yaptığımız işleri dijital teknolojileri daha iyi 
kullanarak yapabiliyor muyuz?’ sorusuna oluşturulan yanıtların bir 
bütünü. Üretim ile ilgili olan bölümü Endüstri 4.0 olarak 
nitelendirdik. Ama bu kendini yenileyen ve değişen bir süreç. Türkiye 
bu anlamda geride kalmış değil. Bugün, ülkemizde bu konuya ilgi duyan, 
yatırım yapmak isteyen sermayedarlar var. Aslında iyi bir zamanlama. 
Çünkü konusu geçen teknolojilerin yatırım maliyeti ucuzladı. Bundan 10 
yıl önce bu alana yatırım yapmak çok daha zordu. Avantajları çok iyi 
kullanılabilir” dedi. Konuşmasında Endüstri 4.0 konusunda en hızlı 
ilerleme kaydeden ülkenin Çin olduğunu belirten Başer, “Çin bu konuda 
en hızlı ilerleyen, fayda sağlayan ve uygulamalar açısından çok önde 
olan bir ülke. Japonya ise soru işaretlerinin en fazla olduğu ülkeler 
arasında yer alıyor. ABD ve Almanya'da önemli çalışmalar var. Bu 
noktada avantajlı konuma geçebilmemiz, teknoloji ihracatı yapabilmemiz 
için ileri teknolojiyi kullanmamız gerekiyor. Hızlı hareket edersek, 
Endüstri 4.0, Türkiye'ye farklı açılardan rekabet avantajı sağlayacak” 
açıklamasını yaptı.
    “DÖNÜŞÜM ÇALIŞANLARDA YENİ YETENEKLERİ AÇIĞA ÇIKARACAK”
    Panelde dönüşüm ve gelişen teknoloji ile birlikte endüstrinin 
hedefinde verimlilik ve esneklik olduğunu belirten KUKA Ülke Müdürü 
Kağan Abidin, "KUKA, otomotiv sektöründe robot denince akla gelen ilk 
şirket. Bugün otomotiv üreticileri esnek üretim hatlarla çalışmalarını 
yürütüyor. Burada ağırlıklı olarak bizim çözümlerimiz kullanılıyor. 
KUKA olarak biz endüstrinin beklentileri doğrultusunda ürün 
geliştirirken, bir taraftan da kendi dönüşümümüzü yürüttük. Çünkü 
müşterilerimiz bizden öngörülebilir bir robot yatırımı istiyor. 
Robotların en kısa zamanda hatta girip, üretim süreçlerinin 
aksamamasını istiyor. Bildiğiniz üzere robotlar 20 yıldır endüstride 
öngörülebilir, kolay bir üretim hattı yarattı. KUKA olarak değişen 
beklentileri karşılamak için yürüttüğümüz çalışmalarda Endüstri 4.0'ı 
dört aşamaya böldük. Çünkü farklı bir üretim teknolojisi 
geliştirmezseniz, bugün burada konuştuklarımız ve endüstrinin 
beklentileri tamamen hayal olur. Bu yüzden çalışmaları hız, derinlik, 
esneklik ve veri başlıklarında yürütüyoruz" dedi. Abidin, son yıllarda 
Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm çalışmalarıyla üretimde çalışanların 
yerini robotların alacağı görüşlerine de açıklık getirdi. Kağan 
Abidin, öbeksel üretim kavramı ile doğru kolobrasyonun çok önemli 
olduğunu, devam edecek dönüşümle birlikte iş dünyasına kazandırılacak 
yeniliklerin ve robotların çalışanların yerini almayacağını söyledi. 
Abidin, makine, robot, çalışan etkileşimin çalışanlarda yeni 
yetenekleri açığa çıkaracağını kaydetti.
    “PROTOKOLLER AYNI DİLİ KONUŞMALI”
    Toplantıda bugünkü dönüşümün 80'lerde gündeme gelen "Otomasyon 
gerekli mi?" dönemini hatırlattığını belirten Rockwell Automation Ülke 
Direktörü Cenk Ceylan ise şöyle konuştu  "O yıllarda dünyadaki 
gelişmeler ışığında batının gerisinde kalmak istemeyen şirketler 
panikle her yeri otomotize etmeye çalıştı. Her fabrikada insansız 
çalışma ortamı hayal edildi. Bugün ise Endüstri 4.0 konuşuluyor. Bu 
kavram tüm şirket süreçlerinin bir araya getirilmesini ve üretimin bir 
parçası olarak görülmesini gerektiriyor. Burada dikkat edilmesi 
gereken en önemli nokta, alt yapılarda haberleşme sıkıntısı. Bugünden 
bu protokollerin standardizasyonunun yapılması gerekiyor. Bundan 20 
yıl önce kullandığımız terimler, o yıllarda sanayi ve üretim için 
yabancı olsa da artık aynı dili konuşuyoruz. İhtiyaçlar, beklentiler 
ortak bir noktada buluşuyor. Göz önünde bulundurulması gereken önemli 
nokta network bütünlüğü ve güvenliği. Bunun için de platformların aynı 
dili konuşması gerekiyor. Endüstri 4.0 ile birlikte şirketlerde 
birikecek verinin nasıl işleneceği önemli. Bu süreçte herkesin 
ihtiyacı olan yatırımı yapması gerektiğini düşünüyoruz. Rockwell 
Automation olarak 28'in üzerinde üretim, verimlilik, iş evrelerini 
görebiliyoruz. Amacımız, iş ortaklarımıza mümkün olduğu kadar doğru 
projeleri hayata geçirmek."
   Etkinlikte ayrıca Rockwell ve Kuka şirketleri, Endüstri 4.0 
çözümleri ile ilgili teknolojinin geldiği noktayı temsil eden ürün ve 
çözümlerini de sergi alanında katılımcıların incelemesine sundu. 
    Foreks Haber Merkezi ( haber@foreks.com )
    http://www.foreks.com
    http://twitter.com/ForeksTurkey