2019’dan ne bekliyoruz?

24.12.2018 14:52

Bekliyoruz seni 2019! Özellikle gelişen ülkeler için 2018 iyi bir yıl olmadı. Bunun yanında ABD- Çin gerginliği ve küresel büyümedeki düşüş, Trump’ın tweet diplomasisi, FED’in dördüncü faiz artışı pek iyi andırmayacak 2018 gibi duruyor.

Umudumuz 2019’dan! Peki ne bekliyoruz, raporlar ne ifade ediyor?

FED bir yandan önem atfediyor. Ticaret savaşlarına, küresel ekonomiye ve Çin ekonomisine gözümüzü çeviriyoruz ulusalın yanında. Petrol fiyatlarını ise yakından izliyoruz. Özellikle Türkiye, Hindistan gibi gelişen ülkeler açısından ve enerjiye bağımlılık yönünden cari açık sonucunu nasıl etkileyecek merak ediyoruz. Bu anlamda OPEC’in 2019’da yüzde 3 oranında petrol arzını kısacağını söylemesi bizi oldukça yakından ilgilendiriyor.

Küresel büyümedeki düşüş tedirginliği ve akabinde gelen petrol talebindeki azalma OPEC’i denge fiyatı bulması adına arz kısıntısına götürüyor. Bunu G-20’de Suudi Arabistan ve Rusya’nın koordineli hareketinden de anlamıştık zaten...

Peki burada herkesi mutlu edecek fiyatlama nedir? Petrol ihraç ülkeler olsun enerjiye bağımlı gelişen ülke ekonomileri olsun mutlu şekilde buluşacakları fiyat seviyeleri 50- 60 dolar bandında gibi duruyor. Bunun dışında yer alan opsiyonlar her iki tarafı da üzer.

2019’da FED ile de yakından ilgileniyoruz. Özellikle son faiz artışı kararı sonrası FED ile piyasa arasında bir iletişim problemi oluşmuş ve politika boşluğu doğmuştur. Ay başından bu yana yaklaşık yüzde 15’lerde değer kaybeden ABD hisseleriyle karşı karşıyayız. FED kararı sonrası küresel ekonomideki büyümenin yavaşlayacağı düşüncesi ve tedirginlik algısı sert satışları getirdi beraberinde. Üzerine asla sorgulanmaz diye düşündüğümüz fakat sorgulamaya başladığımız FED’in bağımsızlığı hikayesi ve Başkan Powell’ın görevden alınma tedirginliği tuz biber oldu. Bunun yanında yetmedi Meksika sınırına inşa edilmek istenen duvar için D. Trump’ın 5 milyar dolarlık ek ödeneği isteği demokratların buna karşı çıkması ve 1,3 milyar dolarlık ödeneği artırmak istememeleri hükümeti kapattı. İşte bunların toplamı, beraberinde sert satışları da getiriyor. Halbuki ABD ekonomisine bakıyorsun; büyüme iyi, işsizlik tarihi seviyelerinde... İyi makro verilerinin yanında içte yaşanan gelişmeler kafa karışıklığı yaratıp panik fiyatlamasına da yol açıyor.

Euro bölgesinde de PMI verileri pek iç açıcı değil. Soft- Hard Brexit, İtalya bütçesi ve aralarında aşırı sağlarında bulunduğu hayatın pahalılığına isyan eden Fransa’daki eylemciler... Burada da pek hoş durum yok. 2019 için Avrupa Merkez Bankası kararı oldukça önemli.

Gelelim yerele... Türkiye’mize! 2018 geçsin bitsin istiyoruz. Finansal fiyatlamalarda en kötünün geride kaldığı bir dönem olsun diyoruz. Dışarıda yaşanan bu gelişmelerle birlikte fonların aktığı bir durumda gelişen ülkelere gelirse eğer Türkiye burada öne çıkacaktır. Tabii bunun yanında jeopolitik risklerin ortadan kalkması ve ABD- Çin arasında ılımlı ilişkinin yaşanması/ anlaşması gelişen ülkeler için ılımlı olacaktır gibi duruyor. Tabii buna ek olarak 2019’da bu yola girerken teknolojik dönüşümün yaşanması da kaçınılmaz olmalı. Özellikle ihracatta sağlam bir artış için yeni teknolojik çağı iyi değerlendirmek gerek. Bu arada mali disiplinden de feragat etmemiz gerektiğinin de altını kalınca çizmek isterim. Jeopolitik tansiyon ise dengede olmalı. Küresel çapta yaşananlar nedeniyle 2019’da belki de dış talepte azalma öngörsek de 2018’in geride kaldığını umut ediyoruz.