ABD’de düşen reel faizler altın için pozitif…

13.04.2017 14:00

Altın Fiyatlarını Belirleyen Temel Parametreler: Reel Faizler ve Dolar Endeksi

Geçtiğimiz hafta ABD’nin Suriye’ye gerçekleştirdiği füze saldırısı sonrası küresel piyasalarda güvenli liman niteliğindeki yatırım enstrümanlarına talebin artması sonrası altın fiyatlarında görülen hareketlilik yeni haftada devam etmekte.

Altın fiyatı birçok gelişmeden etkilenmekle birlikte döviz kurları gibi direkt bir grup ülke tarafından belirlenememektedir. Altın fiyatı global likidite koşulları, global tahvil faiz oranları, global enflasyon oranları, jeopolitik riskler ve jeopolitik gündemin yanı sıra diğer kaotik ortamlar gibi bir çok unsurdan etkilenmektedir.

Dünya genelinde ekonomik koşulların yanı sıra; piyasalarda endişe ortamının hakim olduğu, yatırımcılarda riskli varlıklardan kaçış eğilimi görüldüğünde altına olan talep artış gösterse de; altının kriz ortamlarında yükselişine ilişkin yanılsamaları detaylandıracak olursak altın fiyatının bazı krizlerde yükseldiği bazı krizlerde ise düştüğü görülmüştür. En yakın zaman diliminden bir örnek verecek olursak; 2008 krizinde altın fiyatlarında düşüş görülmüş olup krizin sona ermesinin ardından görülen yükseliş ise dünya genelinde merkez bankalarının genişlemeci para politikalarını uygulamaya başlamaları kaynaklıdır. Hatırlanacağı üzere altın fiyatları küresel piyasalardaki likidite bolluğu ile doğru orantıya sahiptir. Altının güvenli liman olma özelliğine dair göz ardı edilmemesi gereken bir diğer unsur ise, dünya genelinde kaos ortamının sakinleşmesi ve yatırımcıların piyasaya güven duymaları veya küresel bazda likiditenin azalmasının gündeme gelmesi durumunda altının hızlı bir şekilde kazançlarını geri vermesidir.

Bu sebeple altın fiyatlarını sağlıklı değerlendirebilmek için; doların seyrini ve ABD’de reel faiz oranlarını göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Dünyada altın ticaretinin dolar üzerinden gerçekleştiriliyor olması nedeniyle dolarda meydana gelen değişiklikler de altın fiyatları üzerinde etkili olmaktadır.



Reel faiz oranlarındaki hareketlilik fırsat maliyeti ya da diğer bir ifade ile elde tutma maliyeti nedeniyle altın fiyatlarını yakından ilgilendirmektedir. Reel faiz oranı ne kadar yüksek ise altının elde tutma maliyeti o kadar yüksek olup, reel faiz oranının düşük seyrettiği zaman diliminde ise altın taşıma maliyeti o kadar düşük olacaktır. Buradan yola çıkarak dünya genelinde reel faizlerin yükselmesi altına olan talebi düşürecek olup, reel faizler ve altın arasında ters yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Özellikle 2008 krizi sonrası ABD’de reel faiz oranlarının düştüğü ve altın önemli ölçüde yükseliş kaydettiği bir dönem yaşanmıştır.



Son dönemde Trump’ın reformlarının bürokrasi engeline takılması ve söz konusu reformlara ilişkin endişeler ABD 10 yıllık tahvil faizlerini baskı altına alırken, altın fiyatı ilgili dönemde yükseliş kaydetmiştir. Bununla birlikte 2017 yılının geri kalanına ilişkin Fed’in faiz artırımları sonrasında ABD ekonomisine büyümede yavaşlama endişeleri de ABD 10 yıllık tahvil faizleri üzerinde baskı yaratan bir diğer unsurlar arasında yer almaktadır. Dolayısıyla faiz artırım beklentilerinin fiyatlamalara konu olduğu ortamda büyümeye ilişkin endişeler neticesinde altın fiyatlarında düşüş görülmemektedir. Özetle son dönemde görülen ABD reel faiz oranlarında düşüş ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde sıkışma altın fiyatını yukarı yönlü desteklemiştir.

Altın fiyatının global hisse senetleri, global tahvil faiz ve enflasyon oranları, dünya genelindeki edişe ortamı gibi bir çok değişken ile korelasyonu göz önünde bulundurulduğunda altın fiyatlarına ilişkin temel belirleyici unsurların doların gücü ve ABD reel faiz oranlarının seyri olduğu görülmektedir.




EDA ÖNDER ÖZTÜRK
ALAN YATIRIM KIDEMLİ ANALİST