Merkez Bankası önemli bir virajda

24.03.2016 08:26

Kurul uzun bir süredir tasarruflardaki açık, enflasyon görünümündeki bozulma ve oynaklıkların artması nedeniyle para politikasında sıkı duruş sergiliyordu. Fakat faizlerin yüksek seviyelerdeki seyrini korumasına neden olan etmenlerdeki koşullarda gevşeme görülüyor. Özellikle global piyasalarda gelişmekte olan ülkeler adına esen olumlu rüzgarın yanı sıra iç piyasada enflasyona yönelik görünümdeki iyileşme Merkez’in elini rahatlatır nitelikte.

İlk olarak ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Aralık ayında gerçekleştirdiği faiz artırımının ardından beklentiler sene boyunca 4 faiz artırımı daha olacağı yönündeydi. Fakat Mart ayında beklentileri ters köşe yapan Fed, ekonomideki kırılganlıkları ve global piyasalardaki belirsizlikleri sebep göstererek aslında faiz artırımına çok da istekli olmadığını dile getirdi. Mart ayı Fed toplantısında kullanılan dilin tonunun güvercinleşmesi, gelişmekte olan ülkelere yönelik kısa vadeli sermaye akımına neden oldu.

İkinci olarak ise enflasyon görünümüne ilişkin beklentiler olumlu yönde ilerliyor. Merkez Bankasının beklenti anketinde de kısa döneme ve yılsonu enflasyon görünümüne yönelik beklentiler daha düşük seviyeye revize edildi. Verim eğrisindeki tahvil faizlerinin de düşüş göstermesi, piyasalara göre enflasyona yönelik görünümde iyileşme olduğu yönünde.

Aynı zamanda Merkez Bankası’nın çoğunlukla bankaları TL fonlamasında kullandığı ağırlıklı ortalama fonlama faizi Şubat ayından bu yana düşüşünü koruyarak %9.15’ten %8.90 seviyesine geriledi.



Merkez Bankasının izlediği volatilite göstergelerinde durum ise düşüş yönünde. 19 Ocakta yapılan son PPK toplantısına göre MOVE ve VIX endeksleri, oynaklığın daha düşük seviyelerde olduğunu gösteriyor. Enflasyon görünümündeki iyileşmenin ardından volatilitelerde de var olan düşüş Merkez’in elini bir kez daha rahatlatıyor.



Son olarak ise Dolar/TL kurunda yaşanan gevşeme sonucu, kur son 4 ayın dip seviyesini test etti. TL’nin haftalık ve aylık volatiliteleri tarihsel dip seviyelerine yakın seviyelere geriledi. Kurdaki oynaklığında azalması, Merkez Bankasını kur yönünden tehdit etmiyor.

Ülkemizde son dönemde yaşanan terör olaylarının daha da şiddetlenmesi tüketici üzerindeki psikolojik etkisi ekonomiye harcamalar bakımından olumsuz yansımaları olabilir. Ekonomiyi tekrar ısıtmak adına faiz indirimi kısa vadeli reçete olabilir. Ancak Merkez Bankasının faiz indirme şartlarına sahip olması, faiz indireceği anlamına gelmiyor. Özellikle piyasada hatırı sayılı bir çoğunluk Merkez Bankası’nın Mart ayı toplantısında pas geçeceğine inanıyor. Gelişmekte olan ülkelere yönelik esen pozitif havanın ne kadar daha süreceği konusunda bir toplantı daha bekle – gör stratejisi de izleyebilir.

MERKEZ BANKASI KARARININ DOLAR/TL KURUNA OLASI ETKİLERİ

Merkez Bankasının atacağı olası bir faiz indirimi adımı ilk etapta TL’yi Dolar karşısında zayıf bırakabilir. Son dönemde 2.90’nın altında işlem gören kurda 2.93’e doğru ataklar görebiliriz. Ancak özellikle bankacılık sektörünün Türk lirasında likidite sıkıntısı çektiği şu günlerde Dolara olan talebin fazla olmadığını görüyoruz. Bu nedenle de Dolar/TL’de yaşanabilecek yukarı yönlü bir çıkış kalıcı hale gelemeden tekrardan gevşeyebilir.

Merkez Bankasının 24 Mart toplantısında faizleri değiştirme konusunda pas geçmesi durumunda ise 2.85-2.83TL seviyelerine geri çekilme söz konusu olabilir.

Beste Naz Köksal/ İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı
www.integralmenkul.com.tr
www.integralforex.com.tr 
www.borsaintegral.com