Yüksek faizden kurtulmalıyız

05.07.2018 08:42
Merkez Bankası verilerine göre ticari kredi faiz oranı yüzde 17.65’ten yüzde 22.74’e kadar yükseldi.
 
Bir işletmenin yüzde 22.74 faizle yatırım ve üretim yapması ve ayakta kalması çok zor. İşletmelerin bazıları ticari kredi maliyetinin yüzde 24’ü aştığını söylüyorlar.
 
İSO’nun derlediği 500 büyük imalat sanayi kuruluşuna ait borçlanma oranları, imalat sanayiinde kuruluşların ne kadar büyük borç riski taşıdıklarını gösteriyor. İmalat sanayiindeki kuruluşlarımızın toplam kaynaklarının yüzde 38.1’i öz kaynak, yüzde 61.9’u toplam borçlardan oluşuyor.
 
Kuruluşlarımızın toplam borçları öz kaynaklarının yüzde 160’ını aşmış durumda. Toplam borçların yüzde 60 dolayındaki kısmı kısa vadeli borçlar.
 
Merkez Bankası’nın mayıs ve hazirandaki faiz artışları, kredi ve mevduat faizlerinin yükselmesine yol açtı. Faizdeki yükseliş kredi maliyetlerini artırıyor. Geçen yılın sonunda bir veya üç ay vadeli mevduata uygulanan ortalama faiz yüzde 11.22 dolayındayken, bu ay vadeli mevduat faizi aylık yüzde 14.25’e, üç ay vadeli mevduat faizi yüzde 16.40’a yükseldi.
 
Merkez, öncülük etti
 
Kredilerin bir başka kaynağı, bankaların Merkez Bankası’ndan aldığı fonlar. Bu fonlara uygulanan faiz yüzde 17.75. Kredi kuruluşları bu yüksek maliyetlerle temin ettikleri kaynakları, ihtiyaç sahiplerine yüksek faizle aktarıyor. Yüksek faizden tüketiciler de olumsuz etkileniyor. İhtiyaç kredisi faiz oranı yüzde 24.26’ya ulaştı.
 
Hükümetin isteğiyle konut kredisinin aylık faizini yüzde 0.99’a indiren bankalar, kısa süre sonra faizi yüzde 1.5’e yükseltmek zorunda kaldı.
 
Yüksek faizin yükü altında ezilen şirketler ve daralan talep ekonomide genel bir daralmaya yol açıyor.
 
Haziran ayı ithalat rakamları, yatırım malı ithalatında yüzde 6.36, hammadde ithalatında yüzde 2.2 gerilemeyi gösterdi. İSO Satın Alma Yöneticileri Endeksi iki aydır üretimde daralmayı işaret ediyor. Bunların temel nedeni döviz girişinde yavaşlamayı ve döviz fiyatındaki dalgalanmayı engellemek için faiz artışını göze almak oldu. Faizdeki bu artışın faturasını sonunda içeride yaşayanlar ödeyecekler.
 
Bankalar ne yapıyor?
 
Yeni yönetimin önceliği faizi aşağıya çekmek olacak ama, bu da zaman alacak.
 
İlginç olan, bu yüksek faize rağmen bankaların kârlarındaki artış. Milliyet Ekonomi’de 3 Temmuz 2018’de yayımlanan BDDK kaynaklı habere göre, yılın ilk 5 ayında bankaların toplam kârlarındaki artış 2.7 milyar liraya ulaştı. Diğer ilginç bir nokta, bu dönemde kredilerin takibe dönüş oranının yüzde 2.82 olmasıdır.
 
Bankalar ekonominin aynası. Ekonomide işler kötü giderken, bankaların etkilenmemeleri imkânsız. Kredilerde takibe dönüşümün çok düşük olması, bu konuda şüphelere neden olmakta. Bankalardan yıllık yüzde 24’ü aşan faizle kredi alan şirketlerin, bu faiz yükünü kolaylıkla hazmederek bankalara olan faiz ve kredi taksiti yükümlülüklerini sorunsuz yerine getirdiklerine inanmak çok zordur.
 
Yüksek faiz şokunun olumsuz etkilerini bir süre taşımak zorundayız.