Çin ekonomisi ve finansal liberalleşme

07.01.2016 14:18

Dünya’da yaşanan küreselleşmenin etkisi altında finansal liberalleşme hareketleri ülkelerin ekonomileri üzerinde olumlu etkilere neden olurken, bir taraftan da olumsuz etkiler yaratabilmektedir. Küreselleşmenin temel unsuru olan liberalleşme politikaları ülkelerin birbirleri ile ilişkilerini artırmalarına olanak sağlamıştır. 1980 yıllarından sonra ülkeler arasında yaşanan entegrasyonun artması ülkelerin para politikalarını ve kurlarını ciddi bir biçimde etkilemiştir.

Finansal liberalleşme ise günümüzün modern ekonomisinde ortaya çıkan birçok sorunun kaynağı olmuştur. Yaşanan liberalleşmenin etkisi ile ülkelerin uygulamış olduğu ulusal ekonomik politikalarının birçoğu etkinliğini yitirmiştir. Temel olarak açıklayacak olursak, Dünya piyasalarında yaşanan herhangi bir gelişme diğer ülkelerde de etki yaratmaktadır. Bu yüzden ülkelerin ekonomilerinde meydana gelen bir finansal kırılganlık birbirlerinin ekonomisinde de etkilemektedir. Günümüzün modern Dünyasında artık ülkeler birbirlerine kayıtsız kalamaz duruma gelmişlerdir. Son dönemde Çin’de yaşanan gelişmeler ve gelişmekte olan ülkelere etkisi bu durumu açıklayan en güzel örnektir. Çin Merkez Bankası, Ekonomi ’de ki durgunluğun etkisi ile Yuan’ı 11 Ağustos 2015 yılında devalüe etmişti. 2016 yılının ilk haftasında Çin Merkez Bankası referans kuru beklenmedik şekilde düşürmesinin ardından Yuan 5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Çin’in kura müdahalesinin maliyetlerinin her geçen zaman daha fazla artış göstermesi ve ekonomik büyümenin yavaşlaması Yuan’ da değer kayıplarına neden oldu. Yuan ’da görülen bu kayıplar Çin’deki ekonomik riskleri tekrar gündeme getirdi. Yaşanan bu gelişmelerin etkisi ile güvenli para birimlerine talep artarken, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde sert değer kayıpları yaşanmasına neden oldu.

ÇİN EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ

Çin Ekonomik Büyüme Oranları





2008 yılında ABD’de yaşanan Finansal krize kadar, 1980 yılların başında Çin ekonomisi ihracat odaklı büyüme gerçekleştiriyordu. Çin ekonomisinin yaklaşık dörtte biri ihracattan oluşuyordu. 2008 finansal krizin ardından, başta Euro bölgesi olmak üzere gelişmiş olan ülkelerin durgunluğa girmesi Çin mallarına olan talebi azalttı. Çin’in ihracat bazlı ekonomik büyüme gerçekleştirmesinden dolayı, ihracatta meydana gelen yavaşlama ekonomik büyümenin de yavaşlamasına neden oldu. Yaşanan bu durum sonrasında, Çin hükümeti ihracata dayalı büyüme modeline ek olarak iç talep ve yatırımlara daha fazla ağırlık vermeye başladı. Çin Hükümeti yaptığı düzenlemelerle Çin bankalarının daha fazla kredi vermeleri için önlerini açtı.  Grafikte görüldüğü gibi, 2008 yılından sonra büyümede yüzde 5’in altında kalındı. Yatırımların etkisi ile ekonomik büyüme tekrar 2010 yılında yüzde 10’un üzerine çıktı. 2010 yılı Çin ekonomisinde çift hanelerin görüldüğü son tarih oldu. Çin’in Dünya’nın en büyük üretim yapan ülkelerinden biri olması, en fazla ham madde tüketebileceği konuma gelmesine neden oldu. Çin ekonomisinin yavaşlamasıyla doğru orantılı olarak üretimin azalması ile birlikte hammadde ihtiyacının azalmasına da neden oldu. Bu sebepten dolayı emtia piyasalarında fiyatlarda zayıflama görüldü. Çin’de yaşanan bu talep yetersizliği başta petrol olmak üzere emtia piyasalarında gerilemeye neden olunca Rusya gibi petrol ihraç eden ülkelerin gelirlerinin azalıp ekonomilerinin yavaşlamasına neden oldu.

Çin ekonomisinde ihracatı koruma amaçlı gerçekleştirilen devalüasyon politikaları küresel piyasalarda bir çok sorunu meydana getirdi. Yuan’ın devalüe edilmesi gelişmekte olan ülkelerin ekonomik durumlarını etkileyerek finansal kırılganlığı artırdı. 11 Ağustos 2015 yılında gerçekleşen devalüasyon sonrasında gelişmekte olan ülke para birimlerinde sert kayıplar yaşandı. Offshore Yuan yaşanan bu durum sonrasında değer kayıpları yaşadı. Çin’in kura müdahalesinin olumsuz etkilerini küresel piyasalarda görebiliyoruz. Çin açısından bakacak olursak, kurda gerçekleşen değer kaybı maliyetleri azalttı ve Çin’in daha ucuz mal ve hizmet ihracatı gerçekleştirmesine neden oldu. 2016 yılında gerçekleşen kura müdahale Çin’de yaşanan ekonomik kaygıların tekrar gündeme gelmesine neden oldu. Finansal liberalleşmenin olumsuz etkilerini son dönemde Çin’de görebiliyoruz.

USDCNH

Çin Merkez Bankasın Yuan’ın referans kurunu beklenenden daha fazla aşağıya çekmesi ile Asya piyasalarında sert satışlar görüldü. Yaşanan bu gelişme sonrası Yuan, 2015 Ağustos ayındaki sürpriz devalüasyondan bu yana en hızlı düşüşünü gerçekleştirdi. Çin, Ağustos ayındaki sürpriz devalüasyon sonrasında 4 aydır Yuan’ı stabil tutmaya çalışıyordu. Ancak gerçekleşen son müdahale ülkenin döviz rezervlerinin gerilemesine neden oldu. Piyasaya yapılan son müdahale ve kur fiksinginin 2011 yılından bu yana en düşük seviyeye inmesi başta Yuan olmak üzere gelişmekte olan para birimlerinde sert değer kayıpları yaşanmasına neden oldu. Yaşanan bu olumsuz gelişmeler ile USDCNH paritesi yukarı yönlü sert hareketler gerçekleştirdi. Asya piyasalarının açılmasının ardından bugün USDCNH paritesinde 6.7680 – 6.6840 bant aralığında çift yönlü hareket gerçekleştirdi ve sonrasında 6.6880 seviyesinde dengelendi. Çin’de yaşanacak gelişmeler piyasalar açısından önemle takip edilecektir. Yukarı yönlü hareketin devamında 6.7840 ve 6.8360 seviyeleri önemlidir. Bu seviyelerin üzerinde kalıcılık sağlanması halinde 6.8890 direnci hedeflenebilir. USDCNH yönünü aşağı çevirmesi durumunda ise 6.6445 ve 6.5920 kademeleri takip edilmelidir. Satış baskısının devamında 6.5490 seviyesine kadar geri çekilme beklenebilir.

Dirençler: 6.7840-6.8360-6.8890
Destekler: 6.6445-6.5920-6.5490