Merkez Bankası ve politika araçları

21.11.2017 14:14
Son dönemde yurtiçi piyasaların odağında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası olduğunu görüyoruz. Bununda en önemli nedeni olarak TL’nin Dolar karşısındaki sert kayıpların olduğunu söyleyebiliriz. Bu yazımda eleştirilerin odağında olan kurumun hangi politika araçlarını kullandığını ele almak istedim. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Merkez 2006 yılından beri fiyat istikrarı temel amacına ulaşmak için enflasyon hedeflemesi rejimini kullanmaktadır. Enflasyon hedefine ulaşılmak için politika faizleri ve para politikası araçları kullanılmaktadır. Enflasyon tahminleri Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim ayında yayımlanan enflasyon raporu ile açıklanır. Ayrıca Merkez Bankası finansal sistemde istikrarı sağlayıcı tedbirleri de almaya yükümlüdür.

Bu bağlamda kurum küresel oynaklıkların bir parçası olan makro finansal riskleri kontrol altında tutmak amacıyla 2010 yılından bu yana enflasyon hedeflemesi rejiminin üstüne yeni politikalar ekleyerek farklı bir strateji oluşturmuştur. Bu strateji ile banka, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faizinin yanı sıra, bankalar arası para piyasası ve İstanbul Menkul Kıymet Borsası içinde bulunan Repo-Ters Repo pazarında uygulanmakta olan gecelik borç alma ve borç verme faizleri arasında oluşan faiz koridorunun ve zorunlu karşılıkların uygulandığı bir yöntem kullanmaya başlamıştır. Merkez bu araçlar sayesinde piyasada ihtiyacı olan bankalara kısa vadeli likidite sağlanabildiği gibi, fon fazlası olan bankalardan gecelik vadede borç alabilmektedir. Merkezin gecelik borç alma ve borç verme faizi arasında kalan alana faiz koridoru demekteyiz. Ayrıca bir hafta vadeli repo fonlama faizi olarak bilinen politika faizi de yer almaktadır.
 
Merkez Bankası’nın son toplantıda yayımladığı para politikası kararlarına bakacak olursak, faiz ile yapılan uygulamaları daha iyi anlayabiliriz.Para Politikası Kurulu, politika faizi yüzde 8'de, faiz koridorunun alt ve üst bandı sırasıyla yüzde 7,25 ve yüzde 9,25 düzeyinde, Geç Likidite Penceresi borç verme faiz oranını da yüzde 12,25'te sabit tutulmuştu. Koridorun alt bandı yani Merkez Bankası’nın borçlanma faiz oranı yüzde 7,25, 1 hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 8,  son olarak koridorun üst bandı olarak bilinen marjinal fonlama oranı da yüzde 9,25 seviyesinde olduğunu görmüştük. Son olarak geç likidite uygulaması çevresinde bankalar arası para piyasasında saat 16.00 – 17.00 arasında gecelik vadede uygulanan Merkezin borçlanma faiz oranı yüzde 0,  borç verme faiz oranı yüzde 12,25 olarak açıklanmıştı. Anlamakta güçlük çekilen geç likidite penceresi uygulamasını da açıklayacağız. Geç Likidite Penceresi (GLP), Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın son borç veren makam olarak, gün sonu ödeme sistemlerinde oluşabilecek sorunların önüne geçmek amacıyla bankalara verdiği limitsiz vadeli TL borçlanma olanağı ve aynı koşullarda TL borç verme imkanıdır. Bu politika gecelik ve geçici yapılan bir uygulamadır. Geç Likidite Penceresi, gecelik vadede gün sonunda, yani 16:00-17:00 saatleri arasında gerçekleşir. Bu durum 2 sebepten dolayı ortaya çıkabilir. Bankaların mali durumunun bozukluğundan dolayı likiditesinin kalmaması ve kendisiyle alakalı olmayan bir sebepten dolayı gün sonunda TL likiditesini Merkez Bankası’ndan almadan kapatamayacak olması çeklinde sıralanabilir.

TL’de yaşanan aşırı değer kaybı ve oynaklıktaki artış sonrasında Merkez Bankası yeni araçlar kullanmaya başladı. TL’deki baskıları azaltmak ve döviz likidesini artırmak amacıyla TL uzlaşmalı döviz ihalelerine başlayacağını duyurdu. Bu yılın sonuna kadar bu ihale yöntemiyle 3 milyar USD satılması planlanıyor. Katılımcılar bankalar olacak. 1 ay, 3 ay ve 6 ay vadeli 100 milyon dolarlık ihalelerle başlanıyor. Bu politika aracının daha çok kur riskinin hedge edilmesine yönelik bir uygulama olduğunu görüyoruz.  Son olarak yapılan açıklamada ise, bankaların gecelik borç alma limitinin sıfıra düşürüldüğü bildirildi. Bankanın bu kararı, 22 Kasım'da devreye girecek. Teknik olarak fonlama kompozisyonunda geç likidite penceresinin ağırlığını %100’e çekerek faizi 25 baz puan artırmış olacak. Bankanın son hamlesiyle GLP’yi kullanması Aralık ayında faiz artırım beklentilerini artırdığını düşünüyoruz.

Yurtiçi piyasalarda fiyatlara bakacak olursak, USDTRY paritesinin 3.94 seviyesi üzerinde kaldığı müddetçe 4.00 noktasının gündemde kalacağını düşünüyoruz. Bist100’de bu hafta işlem hacminde azalış yaşanıyor. 20 günlük ortalama olan 7,1 milyar TL’nin altında işlem gerçekleşiyor. Bist30’da kontrat sayısında azalma görüyoruz. Faiz oranlarında görülen yükseliş Borsa İstanbul’da satışlar yaşanmasına neden olabilir. Böyle bir durumda 110.000 seviyesinin kırılmasının zor olduğunu düşünüyoruz.